Defalarca yazdık; Türk Hava Yolları’nın “bazı” gazetelere uyguladığı ambargo malum.
On binlerce, yüz binlerce okuyucusu olan gazeteleri “yolcu tercih etmiyor” bahanesiyle “ikram” kapsamına almıyorlar.
Geçmişte dönemin MHP Bursa Milletvekili Hamit Homriş konuyu gündeme getirmişti.
TBMM’nin yeni döneminde de MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan ve CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, THY’nin iktidar yanlısı medya lehine sergilediği ayrımcılıkla ilgili soru önergeleri verdi.
Her birine, insan zekasına hakaret sayılabilecek türden ilgisiz, alakasız, trajikomik cevaplar geldi.
Gazeteler, manşetler attılar...
Melih Aşık, Uğur Dündar gibi gazeteciler köşelerine taşıdılar...
Kendi yazdıklarımızı söylemiyorum bile.
Yine bildiklerini okuyorlar.
Haydi diyelim bizi “karşı taraf”, “öteki mahalle” sayıyorlar; ya yolcular?
Kurum yönetiminin, bütün o rekor rötarlara, yolculuktan daha uzun süren kalkış sırası beklemelere, gece ayazında, karda, kışta, kıyamette uçakların körüğe yanaşamamasına, bavullarla in, otobüse bin eziyetlerine rağmen -bakmayın reklamlara- 10 ay önceden almıyorsanız hiç de öyle “ucuz” olmayan bilet fiyatlarını ödeyip THY ile seyahat eden insanlara da mı saygısı yok?
Yeniçağ talebine olumsuz karşılık verildiği gerekçesiyle şikayetini THY’ye ilettiğini bildiren Ünal Geçeci adlı okurumuzdan bahsetmiştim. THY Müşteri İlişkileri Müdürlüğü şikayetine “cevap” vermiş, Geçeci de konunun takipçisi olduğumuzu bildiğinden cevabı bize göndermiş. Tıpkı milletvekillerin soru önergelerine verilenler gibi; akıllara zarar:
“Sayın Ünal Geçeci,
09 Ekim 2012 tarihli iletiniz ünitemize ulaşmıştır. Öncelikle görüşlerinizi bizlerle paylaştığınız için teşekkür ederiz.
Değerli görüşlerinizin, iş süreçlerimizi ve hizmet kalitemizi daha da geliştirmek için yol gösterici olduğunu, bu yönde de ünitemize ilettiğiniz görüş ve tespitlerinizin bizler için çok değerli olduğunu belirtmek isteriz. Bu çerçevede, mesajınızda yer verdiğiniz uçuşlarımızda gazete sunumuna ilişkin görüşleriniz ilgili ünitemiz ile paylaşılmıştır.
Havayolumuzun bugünkü başarısına ulaşmasında güçlü etkenlerden biri olan yolcularımızın desteğini hep hissetmeyi arzuluyor ve çağdaş bir yaklaşımla en iyiyi vermeyi hedefliyoruz.
Görüşlerinizi bizlere iletmek nezaketini gösterdiğiniz ve uçuşlarınızda Türk Hava Yolları’nı tercih ettiğiniz için teşekkür ederiz.
Saygılarımızla,
MÜŞTERİ İLİŞKİLERİ MÜDÜRLÜĞÜ
TÜRK HAVA YOLLARI A.O.”
THY’nin okuyucuya cevabı bu:
“Şikayetiniz ilgili ünitemiz ile paylaşılmıştır.”
Madem yolcuların görüş ve tespitleri bu kadar değerli, o “ilgili ünite” bu sorunu çözmek konusunda bugüne kadar ne yapmış peki?
“Yeniçağ’ı tercih ediyorum niye vermiyorsunuz?” diye soran bir yolcuya “Gazete ikramı yolcuların tercihine göre belirleniyor o yüzden vermiyoruz” demek kadar komik bir şey olabilir mi?
“Müşteri” THY için “velinimet” değil mi?
Utanmasalar “Biz beyninizi yıkayamasak da okumayı başardık, siz şimdi Yeniçağ’ı istiyorum diyorsunuz ama aslında istemiyorsunuz, size öyle geliyor” diyecekler herhalde!
Artık başka türlü izah edemiyorum;
THY, her yolcusunu “celladına aşık” mı sanıyor acaba?
Yolculuğun başından sonuna kadar karşılaşılan envai çeşit sıkıntıya ek olarak diledikleri gazeteyi okuma hakları da engellenen yolcular ya “Aaaa yeter ama” derlerse?..
Öyle ya hem artık Türkiye’nin çoğu noktasına uçan alternatif hava yolu şirketleri mevcut, hem de otobüslere kazandırılan konforu düşününce özellikle İstanbul-Ankara gibi mesafelerde kara yolu çok daha cazip halde.
Böyle giderse hiç de uzak görünmeyen o gün geldiğinde ne yapacak THY?
Yolcu yerine; “yağdanlık” mı taşıyacak?
Kamu hizmetinden filan vazgeçtim; böyle ticaret mi olur!
