Müslümanların kökü nasıl kazınacak?

Dün Yeniçağ’da okudunuz. Pentagon, Mekke ve Medine’yi Hiroşima benzeri bir saldırı ile haritadan silmeyi en prestijli askerî okullarından biri olan Joint Forces Collage’de ders olarak subaylarına okutuyor. Okulda subaylara, “Unutmayın, biz savaştayız. Öyle davranın. Siz bir direniş hareketinin parçasısınız, sosyal bir kulübün değil” tavsiyesinde bulunuluyormuş.
Bu dersi alan subayların Afganistan’da neler sergilediklerine zaten hemen her gün şahit oluyoruz. Adı geçen okulda Hiroşima ve Nagazaki’ye yaptıklarımızı Mekke ve Medine için de yapmalıyız eğitimi veriliyormuş ve “Ilımlı İslâm hikâye” deniyormuş. Kulakları çınlatılacak o kadar kişi ve organizasyon var lâkin konumuz şimdi bu değil.
“Kâbe’nin” bulunduğu şehir Mekke’ye atom bombası atılacak, yani Müslümanların kıblesi yerle bir edilecek. Medine’ye atom bombası atılacak, yani “Âlemlere rahmet Hz. Muhammed’in bedeni” paramparça edilecek, Askeri kolejde Amerikan askerlerine öğretilen bu.
Çünkü diyorlar, “İslâm şiddet dini...”
“Müslümanlar şiddete meyilli...”
Bütün bunlar külliyen iftira... İftira çünkü Peygamberimiz Hz. Muhammed’in(s.a.v.) hayatı boyunca Müslümanlar Bedir, Hendek savaşları dâhil toplam 63 cihat yapmış, bu çatışmalarda Müslümanlardan şehit olanlar dâhil toplam 1.200 kişi hayatını kaybetmiştir. Haçlıların girdiği her şehirde atlarının dizlerine kadar her tarafın kan gölü olduğu hatırlatıldığında Hz. Muhammed ve ashabının “öldürmek” için değil “yaşatmak için” kılıç kullandıkları 63 savaşta iki taraftan verilen bin 200 can kaybı ile ortadadır.
Batılı tarihçilerin bile hayret ve ibretle ve tabii imrenerek anlattıkları hadise ise Mekke’nin fethidir. Biliyorsunuz Hz. Muhammed ve Müslümanlar Mekke müşrikleri tarafından çok büyük cezalara çarptırıldılar. Bilali Habeşi kızgın kumların üzerine yatırıldı, göğsüne kızgın taşlar çıkartıldı. Müslüman oldu diye insanlar iki ayrı deveye bağlanıp farklı yönlere çekilerek ortadan ayrıldı. Savaş meydanlarında Hz. Hamza’nın mübarek karnı deşildi, ciğerleri dişlendi. Ve Mekke ağlaya ağlaya terk edildi. Devran döndü Medine’ye göçtükten on yıl sonra Hz. Muhammed hicretin sekizinci yılında, 10 bin kişilik ordusunun başında Mekke’ye girdi. Bütün müşrikler bir zamanlar kendi yaptıklarını hatırlıyor, başlarına gelecekleri düşündükçe korkudan yürekleri ağızlarına geliyordu.
Hz. Muhammed(s.a.v.) o gün “Bize ne yapacaksın?” diye soran Mekkeli Müşriklere bakınız ne dedi:
“-Ben, size Hz.Yusuf’un kardeşlerine dediğini diyeceğim. Size bugün hiçbir başa kakma ve ayıplama yoktur. Gidin, serbestsiniz!”
Siz bu Peygamberin getirdiği dine “kinci-intikamcı, kan dökücü” derseniz, müfterisiniz...
O zaman sağda solda patlayan El Kaide bombaları, intihar eylemleri ne gibi bir soru önümüze konulabilir. Biz de size deriz ki, “Onların cümlesi sizin eseriniz, sizin üretiminiz!” Tıpkı PKK gibi...
Sonra...
Siz katledeceksiniz, siz Müslüman’ın elinden toprağından yer altı yerüstü servetlerine kadar her şeyini zorla alacak, bütün mukaddeslerini ayaklar altında çiğneyeceksiniz, Müslüman direnince de ona terörist diyeceksiniz, öyle mi?
Yok öyle yağma...



Turhan Başkan’a dua


İlk günden daha iyi olsa da yoğun bakımda tutulmaya devam edilen Kastamonu Belediye Başkanı Sayın Turhan Topçuoğlu kardeşimize ve bütün hastalarımıza dualarınızı sürdürün, dualarımızı sürdürelim lütfen...
Siz, biz onu çok seviyoruz, herkesin sevdiğini Allah(c.c.) da sever, bunu biliyoruz. Allah(c.c.) duaları geri çevirmez biz bunu da biliyoruz, çünkü bize bunu hatırlatan Allah(c.c.)’ın Yüce Zatıdır.
Ey Rabbim biz sebeplerine tevessül ettik, doktorlarımız, ailesi ellerinden geleni yapıyor, Sen bunu zaten biliyorsun. Biz de Sana yalvarıyor, Başkanımıza ve bütün hastalara şifalar diliyoruz! Bizim şifa dileyecek Senden başka kimimiz var ki?

Yazarın Diğer Yazıları