Müslüman Türk'e karşı Çin-Rus ittifakı
Doğu Türkistan’da 5 Temmuz’da Komünist Çin’in başlattığı Uygur katliamını Başbakan Erdoğan önce “Vahşet” olarak değerlendirmiş, ardından da “Adeta bir soykırım” demişti. (10 Temmuz 2009)
Başbakan bu tavrını birkaç gün AKP kongrelerinde de tekrarladı amma sonra ne oldu ise bu konuları ağzına almaz oldu. Niye?
Çünkü Çin, devlet gazetesi China Daliy aracılığıyla, “Sözlerini geri al” tehdidi savurdu ve sustu. Sebep bu olabilir..
Dışişleri herhalde, “Siz bakmayın Başbakanımızın öyle söylediğine” girişli cümlelerle Pekin’i yumuşattı, nitekim Dışişleri Bakanı Davutoğlu, “Çin’le ilişkilerimiz gayet iyi” şeklinde özetlenebilecek şeyler söyledi. Zâten bir Bakanının “Çin mallarına ambargo kararı” da, “Şahsi görüş” olarak değerlendirilerek “geri çekilmiş”ti..
Konuya dönecek olursak..
Yine o gün, yani Başbakanın, “Adeta soykırım” dediği gün, Anadolu Ajansı, Çin Savunma Bakanlığı’nın, Şinhua ajansı aracılığıyla, “Barış Misyonu-2009” adıyla Rusya ile, “Terörle Mücadele Ortak Askeri Tatbikatı” yapma kararı aldığını duyurmuştu..
İşte o tatbikat yarın başlayacak ve 29 Temmuz’a kadar tam sekiz gün sürecek.
İyi de, bu tatbikat niçin?
Ve niçin tam da bugünlerde?
Çin Savunma Bakanlığı bu “Niçin?”in cevabını, “Üç kötü gücü önlemek için” olarak veriyor ve o üç kötü gücü, “1- Terörizm, 2- Bölücülük, 3-Aşırı uçların caydırılması” diye özetliyor.
Çin için “Bölücülük” yani, Uygur Türklerinin bağımsızlık mücadelesinin önüne geçmek; Çin için “Terörizm” yani, Uygur Türklerinin tarihten gelen haklarını aramak için siyasi faaliyette bulunmaları; Çin için “aşırı uç” Uygur Türk’ünün dini olan İslâm!
Pekiyi Rusya’nın böyle bir tatbikatta Çin’le işbirliğine niye ihtiyacı var? Şunun için var çünkü Rusya için “Bölücülük ve Terörizm” Çeçenistan’ın bağımsızlık mücadelesi ve Rusya için “Aşırı uç” Çeçen halkının dini olan İslâmiyet!
Tabii Çin için Doğu Türkistan ve Rusya için Çeçenistan buzdağının görünen kısımları.
Dikkat ederseniz Rus fütürist ve stratejistler gelecekte Türkiye ile Rusya arasında bir savaşın kaçınılmaz hale geleceğini bu savaşın esas sebebinin de Kırım Türkleri olacağını yazıp çizmeye başladılar.
Bizim bilmemiz gereken gerçek şu: Hedefi, “Terör-Bölücülük ve Aşırı uç” olarak takdim edilen her türlü Rus-Çin işbirliğinin “düşman gücü” kesinlikle Türklerdir, çünkü her iki ülkenin “hayat sahası” olarak, bir savaşta yenilmeden asla vazgeçmeyecekleri coğrafyalarda Türkler yaşamaktadır; üstelik Türkler Müslüman’dır ve üstelik bölge Türklerin ana vatanıdır ve Türkler geçmişte bağımsızdı bugün de bağımsızlık özlemi içerisindeler.
Konumuza dönecek olursak..
Doğu Türkistan’da 5 Temmuz’da olaylar başlıyor, 10 Temmuz’da Çin Savunma Bakanlığı terörizm, İslâm ve bölücülüğe karşı Rusya ile ortak askeri tatbikat yapacaklarını açıklıyor. İki koca ülke arasında bir askeri tatbikat bir iki gün içinde kararlaştırılamayacağına göre, demek ki bu işler, önceden plânlanmış, organize işler.. Önceden planı programı olmayanlar ise, “Soykırım” dedi, suspus oldu, hatta, Çin, ’adeta soykırımı, soykırım anladı’diyerek tevile gittiler. Esip gürlemeler yutkunmaya dönüştü.. Ve Çin “Adeta soykırım” diyenlerin gözünün içine baka baka, Rusya’dan da aldığı destekle, 196 Türk’ü kafasına kurşun sıkarak idam etti, 600 Türk aynı şekilde idam sırasını bekliyor, bin 500 Türk gözaltında, kaç Türk öldü ve kaçı yaralı, bilen yok..
Geçmişte de böyle olmuştu
Cennet mekân Osman Batur, Çin zulmüne karşı ayaklanmış ve devasa Çin ordusunu yenerek 1945’te bağımsızlığını ilân etmişti.
O gün de Kızıl Çin’in imdadına Kızıl Rusya yetişmişti. İki devasa güç Osman Batur önderliğindeki bir avuç Türk’ü on yıla yakın bir zamanda ancak yenebildiler ve kurşunu bitene kadar çarpıştıktan sonra yakalayabildikleri Osman Batur’u halk arasında dolaştırdıktan sonra kulakları ve kollarını keserek işkenceye tabi tuttular ve şehit ettiler. ABD kışkırtması ve Rus-Çin işbirliği ile benzer cinayetler bugün de tekrarlanacaksa, bu bir yandan dünyanın ne kadar alçak olduğunu gösterirken, diğer yandan da, Türkiye’yi yönetenlerin ufuksuzluk ve kabiliyetsizliğini de ispatlamış olmaz mı?