Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Özcan YENİÇERİ
Özcan YENİÇERİ

Mülteciler topraklarına kavuşturulmalıdır!

En tehlikeli istila askerle değil demografiyle yapılandır. Sivil ve silahsız istila, işgal olarak görülmediğinden kökleşmesi ve yerleşmesi daha kalıcı ve güçlü olur.

Türkiye son yirmi yıldır "açık kapı politikası" adı altında her gelenin girdiği uluslar arası bir ülke halini almıştır. Bilinen mülteci göçünün yanı sıra bir de yasa dışı yollarla Türkiye'ye gelen yüzbinlerce insan var. İşin ilginç yanı bu gelenler de Türkiye'de yaşamak için değil bir an önce Batı ülkelerine gitmek için geliyorlar. Gidemeyenler Türkiye'de kalıyor ve Avrupa'ya gitmek için fırsat kolluyorlar.

Suriye'den sığınmacı olarak gelenlerin nüfus olarak miktarı Türkiye için tehdit boyutunu aşmış yakın tehlike halini almıştır. Yalnızca aile, ahlak, suç işleme, yer altı dünyası, ekonomi, terör ya da sosyoloji boyutunda değil Türkiye'de yeni bir güç merkezi oluşturma bağlamında da sığınmacı nüfusu ciddi bir tehlikedir.

Suriyeli mülteci sayısı artıyor!

Muhtelif istihbarat servisleri her an göçmen kitlelerini Türkiye'nin istikrarını bozmak için kullanabilirler. Türkiye'ye şu anda neredeyse Lübnan nüfusu kadar bir mülteci dolmuştur. Bunlar serseri mayın gibi Türkiye'nin her tarafına da dağılmış durumdadır. Gittikleri illerden de şu veya bu biçimde kendi kendilerine diğer illere gitmişlerdir. Yalnızca İstanbul'da resmî rakamlara göre 547 bin 479 kayıtlı 200 bin de kayıtsız Suriyeli bulunduğu söyleniyor. Bu durumda 200 bin izinsiz/kayıtsız Suriyeli İstanbul'a gelmiş ama iktidarın gözü yeni açılmış.

Sonunda kayıtsız ve kaçak olarak İstanbul'da bulunan Suriyelilerin göç ettikleri sırada kalmaları için izin verilen illere 20 Ağustos'a kadar gitmeleri istendi.

İç İşleri Bakanı Soylu "Şu andaki durumun sürdürülmesi kesinlikle mümkün değil....Halkta tepki büyüyor. Önümüzdeki günlerde daha büyük sorunlar ortaya çıkabilir. Bu nedenle önlem almak zorundayız." diyor.

Tabii biz de "günaydın sayın bakan" diyoruz.

İki yüz bin kaçak göçmen İstanbul'a gelirken uyuyanlar, halk tepki gösterip durum da sürdürülebilir olmaktan çıkınca Bakan 'hadi kalmanız için izin verilen illere gidin' diyor. Böylece sorunun çözüleceğini sanıyor. İlginç değil mi?

Türk vatandaşları Suriyelilerin artık ülkelerine gitmesini beklerken İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü'nün verilerine göre Türkiye'deki kayıtlı Suriyeli sayısı bir önceki aya göre 16 bin 931 kişi artmış. Türkiye'deki kayıtlı Suriyelilerin 1 milyon 965 bin 595'u erkeklerden, 1 milyon 664 bin 980'i ise kadınlardan oluşuyor. Kayıtsızlarla beraber Türkiye'deki Suriyeli sayısı beş milyona yakın olmalıdır.

Mültecileri Türkiye'ye kabul edenler onların Suriye'deki sorunlarını da Türkiye'ye ithal etmiş oldular. Hangi ülke olursa olsun bu kadar çok miktarda sığınmacının ülkeye gelmesi o ülke için önemli güvenlik, ekonomik, sosyal ve siyasal sorunlar doğuracağı açıktır.

Suriye küresel güçlerin bilek gürüşi yaptığı bir yerdir. Görünür bir gelecekte Suriye'ye barışın geleceğini beklemek de doğru değildir. Suriye'ye barış gelmiş olsa bile kimse Suriyeli mültecilerin büyük bir kısmının gitmesini beklemesin! Beş milyona yakın insanın çok cüzzi bir kısmı geri döneceğini ve büyük bir kısmının Türkiye'de kalacağını bu günden görmek gerekir.

Diğer taraftan mevcut durumun Türkiye'nin milli güvenliği bakımından tehlikeli sonuçları olacağı açıktır. Mülteciler açık kapı politikasıyla Türkiye'ye kabul edilirken PYD/PKK'nın amacına hizmet edilmiştir. ABD güdümündeki PKK/PYD Suriye'nin kuzeyini denetimleri altına alarak açık bir etnik temizlik yapmış bölgedeki ahalinin Türkiye'ye sığınmasını sağlamıştır.

Mültecilerin boşalttığı topraklara PYD/PKK yerleşmiş durumdadır. Mültecileri Türkiye'de tutmak PYD/PKK'nın işini kolaylaştırmak anlamına gelmektedir. Suriyeli mülteciler topraklarına kavuşturulması Türkiye'nin milli güvenlik sorunudur.

Yazarın Diğer Yazıları