Ne motorun harareti, ne contası ne de kayışı kaldı!..  Şanzımandan kaçıran “Muhteşem” in motor uğultusu her yanı sardı. Mayıs ayında ABD’de bir el daha atacaklar ama düzen tutmayan motoru artık Obama usta bile tamir edemez. Bu iyice belli oldu.
Şanzımanı, diferansiyeli tamamen darmadağın olan “Muhteşem”, freni patlak kamyon gibi sağa sola vuruyor.
MHP Genel Başkanı’nı tehdit ediyor. CHP’li milletvekillerine sopa sallıyor. Karşısına kim çıkarsa hakaret ediyor, hapse attırıyor.
Derin uyku ile birlikte suskunluğun sona erdiğinin meydanlarda ortaya çıkması, “Muhteşem”i fena halde bozdu.
“Muhteşem”, MHP’nin iktidar ortağı iken yaşanan batık bankalar hadisesi yüzünden Devlet Bahçeli’yi tehdit edip savcıları göreve çağırmıştı. Bahçeli, Salı günkü grup toplantısında “Hodri meydan. Yüce Divan başta olmak üzere her yola başvur” dedi.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ile konuştuk.Vural da “Muhteşem”e bir ricada bulundu;
“Elinden geleni ardına koyma. Yine çark etme. Gereğini yap. Bir kere olsun kullandığın kelimenin altında kalma. Bir kere...”
“Muhteşem” Silivri’ye giden CHP’li vekillere de çok kızdığını açıktan ilan edince Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı hemen soruşturma açmıştı.
CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan’a tehditleri nasıl algıladıklarını sordum;
“Bu tehditler etkili olmaz tabii bizim üzerimizde. Çünkü daha önce de bu tür tehditleri çok savurdu. İki ay önce de Öcalan’ı asacağını söylüyordu. ‘İdam gelsin’ diyordu, dokunulmazlıkları kaldıracaktı, BDP’lileri Meclis’ten atacaktı. Kişiliğinin bir parçası haline gelmiş gözdağı, tehdit. O yüzden çok ciddiye almıyoruz. ”
Tarhan, AKP’nin Anayasa Uzlaşma Komisyonu çalışmalarını oyalayarak farklı bir taktik içinde olduğunu düşünüyor:
 “Bir süre daha zaman kazanacağını düşünüyorum ben. ’Bir süre daha çalışalım’dediler ya. Bir sürü şey var aslında benim öngördüğüm ama bir erken seçim bile olabilir diye düşünüyorum. Kendini güçlü hissettiği anda erken seçimi gündeme getirebilir. Ondan sonraya da erteleyebilir anayasa değişikliğini. Bu açılım sürecinin nasıl yürüdüğüne bakarak bir çatışmasızlık sürecini gerçekleştirirse, o konuda toplumdan da destek alırsa bir erken seçim kararı alabileceğini öngörüyorum.”
--Tayyip Erdoğan’ın hırçınlığını neye bağlıyorsunuz?
“Kamplaşmadan güç aldığını biliyoruz. Kamplaşmayı körükleyecektir hırçın davranarak, öfke nöbetleri, karşı tarafı itibarsızlaştırarak, aşağılayarak zaman zaman.. Bu yöntemi çok kullanıyor. Kamplaşmayı, kendi saflarını da sıkılaştırmayı da öngörüyor çünkü saflarında da, hane içinde de bir dağınıklık var bu aralar.
Hanedeki dağınıklığı karşı saldırıları güçlendirerek toparlamaya çalışacak diye düşünüyorum. Onun için yapıyor zannediyorum.”
--Terör örgütünün çekilme sürecinde Hükümet askere nasıl bir yazılı direktif verebilir?
“Neye dayanarak yapacaklar? Adalet Bakanının suç işlemeye teşvik çağrısı niteliğindeki söylemi üzerine belirtmiştim yazılı gücü yetiyorsa yapsın. Kanunsuz emri dinlemek zorunda değiller. Yazılı talep etme hakları var kamu görevlilerinin. Yazılı neye dayanarak verecek? Tabii bu ileride başlarına sorun açar diye endişe ederler. Onun yasal bir formülünü bulmaya çalışacaklarını düşünüyorum.”
-Nasıl bir yasal formül bulunabilir?
 “Çerçevesi çizilmiş bir af olabilir, belki öyle bir şey düşünüyor olabilirler. Geçiş sürecini güvence altına alabilmek için belki öyle bir şey düşünebilirler. Yasal güvenceye bağlamadan yarın devran döner bu ne olur bilemezler. Buna kim cesaret eder bilemiyorum. Ellerini kollarını sallaya sallaya adam öldürenler, adam öldürmeye teşvik edenler, azmettirenler, ‘biz de öldürdük’ diyor açıkça söyleyen insanlar. Bunların geçmesine kamu görevlileri nasıl izin verebilir, yargı görevlisi bir işlem yapmaya kalkışırsa elini mi bağlayacaklar? Yani, bunu yasal güvenceye bağlamadan yapmaları zor.”
CHP Grup Başkanvekili Tarhan söylediklerinin sonuna bir de not düştü;
 “Anketler uçuşuyor. Bu anketlerin de toplum mühendisliği amacıyla yapıldığını belki bir not olarak düşmek lazım. Bu akil adamlar gibi, anketlerin de peş peşe gelmesi, ’barış istiyor musunuz’sorusuna tabii insanlar ’evet’diyecektir. Bunun sanki bu süreci destekliyormuş gibi gösterilmesi, bunların hepsinin toplum mühendisliğinin bir parçası olduğunu not düşmek lazım.”
Ankara-Şaşmaz Oto Sanayii’nde çok ünlü bir motor ustasına sordum; “Usta ne olur. Erken seçim ile segman atılsa fayda verir mi” diye. Usta, “Bu saatten sonra kurtarmaz be abi” diyerek, kestirip atıverdi.