Muhtaç olduğun kudret helvası

Doğu Anadolu’da şubat ayı korkunç olur kurtlar için. Saldıracak yılkı kalmaz, öteki avların da kökü kesilir sanki. Ay biçiminde dizilirlermiş kurtlar işte o zaman, diker başlarını göğe ulurlarmış yakarırcasına. Bu yakarıların sonunda, acırmış yüce Tanrı, gökten “kudret helvası” yağdırırmış onlara. Öyle bir helvaymış ki bu, bir lokmacık yiyen kurt, açlık nedir bilmezmiş tâ yaza dek.
Kars’ta yaşayan “Kurt Baba” derler bir ulu kişi, kapmış kurtların arasından bir tutam bu helvadan, götürüp pay etmiş Türk boylarına. Boylar alıp paylarını, görün neler etmişler: Yerli (Selçuklu’dan bu yana Kars’ta yaşayan Oğuz Türkü), hamura katıp kete yapmış. Çinçavat (Gagavuzlarla akraba oldukları söylenir), çorbasına katıvermiş. Azerî Türkü diline, Türkmen (Kars’ta yaşayan Kızılbaş Türkler) sazının teline sürmüş. Kürt’süz olur mu? Ona da payını vermiş Kurt Baba. Tam yiyormuş ki Kürt, konuğu gelmiş, ona ikram etmiş helvanın hepsini.
İşte bundan dolayı; Yerli’nin ketesinin, Çinçavat’ın çorbasının tadına doyum olmaz. Azerî’nin dili kudret helvası tadar. Türkmen vurdu mu sazın tellerine, bülbül bile susup dinler. Kürt’e gelince, öyle merttir ki sofrasına, bir koyunu olsa, onu da keser konuğuna yedirir.
Günle bağlantısı kurulursa, söylence anlamlı olur. Kuralım: Atatürk’ün Onuncu Yıl Nutku’nda da böyle bir kudret helvası vardır. Anadolu’daki Türk boylarına indirilmiştir. “Ne mutlu Türk’üm diyene” özdeyişidir bu. Soframızdan asla eksik olmaya..

Kurt Paşa’nın kurtlarının torunu
Hak ve Eşitlik Partisi’nin genel merkez binasının önünde tanıdım onu. Mektup yazıp Osman Paşa’ya, görev istemiş. Emekli lise müdürü. Seksen öncesinin çileli ülkücülerinden. “Karslıyım” dedi, sonra bana sordu memleketimi. “Babam Bayburt’lu, anam sizdendir, Karslı Hatunoğullarından” dedim. “Deme yahu! Sen benim akrabamsın o zaman” diye sevindi. Gülerek sordum: “Karapapaklık var mı?” Olmaz mı? Halis-muhlis Karapapak Muhlis Bey. Evet, Hatunoğulları ile Şöregel Karapapakları çok kız alıp vermişlerdir. Şöregel Karapapaklarına Hatunoğlu Kurt İsmail Paşa “Kurtlarım” dermiş. 93 Harbi’nin efsane ismi Mehrali Bey de bu kurtlardan. Mehrali Bey, Kars Ruslara harp tazminatı olarak verilince Sivas’a yerleşmiş, oradan da ilerlemiş yaşına karşın Kurt İsmail Paşa’yı kıramayarak Yemen’e gitmiş, orada şehit olmuş. O ünlü ağıt da o günlerden kalma: “Ben gidiyom Rüştü beyim ağlama/Köz goyup da ciğerimi dağlama/Alay gitti beni burda eyleme/Yemen’e de benim ağam Yemen’e/Endi m’ola Mehrali Bey Yemen’e”
Sohbeti koyulaştırdık Muhlis Bey’le. Sonra gidip Osman Paşa ile görüştü, Yalova İl Başkanı oldu. Kurt Paşa’nın kurtlarının torunu, Osman Paşa’nın kartalıydı artık. Ne güzel!..

Çerkezmişim ve de...
www.atsizcilar.com ' da “khazarbay” rumuzlu bir yorum-iftirada şöyle deniyor: “Şahsın adı Cazim Gürbüz... Yeniçağ gazetesindeki yazılarında ümmetçilik propagandası yapıyor, türbanı destekliyor, Kürt kardeşliğinden bahsediyor; yani tipik bir ülkücü... Cazim, Kasım isminin Çerkezce telâffuz şeklidir. Hak ve Eşitlik Partisi kurucularından Cazim efendi bir Çerkez... Bazı bilinçsiz kişilerin Türkçü zannederek umut bağladıkları Osman Pamukoğlu’nun gerçekte ne olduğu ve ne yapmaya çalıştığı yavaş yavaş ortaya çıkıyor... Devamı gelecektir.”
Ümmetçilere göre ırkçı, bu ırkçılara göre de ümmetçi oluyorum. Şu işe bakın. “Cazim, Kasım adının Çerkezce telaffuzuymuş” . Yalancının?.. Cazim, “Cezm” kökünden Arapça bir sözcüktür, “Kararlı” anlamına gelir. Ne adım Çerkezcedir, ne de ben Çerkez’im; Türk oğlu Türk’üm. Ama benim milliyetçiliğime Kürtler ve Çerkezler de dahildirler, kardeşimdir onlar. Tamam mı Khazarbay Efendi?

Yazarın Diğer Yazıları