Muhsin Başkan'ın emaneti
Şüphe sislerinin dağılmadığı gibi, soru işaretlerinin her geçen gün arttığı, helikopter olayından sonra BBP Yazıcıoğlu’suz hukuki kongreye gidiyor. Siyaset tarihinde, “En fazla kongre yapan parti” unvanını taşıyan BBP kongresi için dünkü Yeniçağ’daki İsrafil Kumbasar’ın düşüncelerine katılıyorum. İstanbul’da bulunması sebebiyle, Ankara’daki gelişmelerin detaylarını bilmeyen, Kumbasar’ın bıraktığı yerden BBP kurultayını değerlendirmeye karar verdim.
“Kurtarılama” operasyonları ve cenaze sırasında kamuoyunun en fazla ilgi gösterdiği BBP’yi, Türk milletinin defni sırasında borcunu ödediği Yazıcıoğlu’ndan sonra zor günler bekliyor. İdealist teşkilat yapısı, diri ve heyecanlı seçmen tabanını kriz ortamında itidal ve sağduyu ile yöneten BBP yönetimini öncelikle kutlamak gerekir. Genel Sekreterliği’nde insanüstü gayret gösteren Yalçın Topçu’nun partiyi hukuki sürece kazasız, belasız ve hatta tartışmalara meydan vermeksizin taşıması, takdire şayandır. Sağlığında partiyi yalnız başına yüklenen Yazıcıoğlu’ndan sonra yönetimden çatlak ses çıkmayışı da siyaset tarihine örnek olarak geçecektir.
Muhsin Başkan’ın emanetini teslim almak görevlerin en zorudur. Onun ilkeleri ve ülkülerini yaşatabilmek, kararlı, cesur çizgisini sürdürebilmek gibi fedakârlığa soyunan tüm adayları kutluyorum. Yazıcıoğlu’nun sağlığında Türk milliyetçilerini, ülkücüleri bütünleştirme gayretlerine birinci dereceden tanık olan bir dost olarak, BBP kurultayına bigâne kalabilmem mümkün değildir.
Yalçın Topçu’nun başkanlığındaki divan ve MYK üyeleri, yüreklerinde liderlerini kaybetmenin dayanılmaz acısıyla, bir aydır geceli gündüzlü partinin kurucular kurulu geçmişten bu yana görev yapan divan üyeleri, il ve ilçe başkanlarının yanında, sendika, vakıf ve çeşitli derneklerin yöneticileri ile istişare toplantıları düzenledi. Bütün kesimlerin mutabakatı ile ile tek aday üzerinde karar arama çabaları duygusal ortam yüzünden şimdilik sağlanamadığı için istişarelerin sürdürülmesi kararıyla, hukuki kongrenin tamamlanması için Yalçın Topçu’da karar kılındı. MuhsinYazıcıoğlu’nun emanetini korunmak kaydıyla yönetim kadrolarının zenginleştirilerek takviye edilmesi için binlerce isimle görüşülüp tekliflerde bulunuldu. Ancak Yazıcıoğlu’nun taze acısının oluşturduğu iklimde sağlıklı sonuç almak mümkün görünmüyordu. Ancak bu en fazla kongre yapan BBP’de bir yıl içinde yeni bir olağan kongre yapılmayacak anlamına gelmiyor. Yalçın Topçu ve arkadaşları Türk milliyetçiliği çizgisinde, ülkücü hareketin çizgisinden gelen ve Türkiye’yi başarılı ile yönetebilecek kabiliyetteki inançlı kadroların peşini bırakmayarak saflarına davet etmeyi sürdürecekler.
Ankara Atatürk Lisesi’ndeki öğrencilik yıllarından, Mamak cezaevi imtihanından partide kuruculuktan il başkanlığına MYK üyeliği, Genel Sekter yardımcılığı, genel sekreterlik ve nihayet genel başkanlığındaki görevlerinde yüzü hep ak olan Yalçın Topçu günü geldiğinde emaneti ehil ellere teslim etmeye hazır olduğunu belirtiyor.
Türkiye’nin BBP’ye ihtiyacı olduğuna inanların, Muhsin Yazıcıoğlu’nun aziz hatırasına saygı duyanların yüreği, yarın Ankara’daki kongrede atacak.
Başbuğ Türkeş’in vefatından hemen sonra “Töresi olmayan Türk’ü neyleyim” diyen Muhsin Yazıcıoğlu’nun, yüreğimizden çıkmayacak acısıyla “Töresi olmayan Türk’ü neyleyim” sözlerini tekrar ederek BBP kongresinin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.