Muhafazalı silah depoları!..
Bırakın operasyonları, sıcak müdahaleyi!.. Türk Silahlı Kuvvetleri ve emniyet güçleri Güneydoğu’da alan kontrolü ve alan hakimiyetinden de çekilince ortaya çıkan fotoğrafı net bir şekilde görüyorsunuz.
Devletin bıraktığı alan hakimiyeti tam olarak terör örgütü PKK’nın eline geçti.
İstihbarat raporlarına yansıyanlara göre; terör örgütü bölgede arazi araçları ile 35-40’ar kişilik gruplarla geziyor. Her gün köylüleri topluyor propaganda yapıyor. Haraç alıyor, adam kaçırıyor, gasp işkence vs..vs..
Asker ne yapıyor?
Kışlasından dışarı çıkarılmıyor..
Jandarmanın her yıl rutin olarak yaptığı Hint keneviri operasyonları Hükümet tarafından kamuoyuna “büyük uyuşturucu operasyonu” diye sunuluyor. Terör örgütü ve sivil uzantıları AKP ile danışıklı dövüşlü bunun üzerinden yalandan yaygara koparıyorlar. “Çözüm süreci” nde yalandan yaratılan Hükümet PKK gerilimleri ve ardından itelenen mutabakatlar ve bahar havası. Girin sanal aleme ve bakın!.. Her yıl Haziran ayının sonu, Temmuz başı Hint kenevirinin hasat mevsimi olduğu için yüzlerce operasyon haberleri görürsünüz. Hint keneviri PKK’nın uyuşturucu trafiğinde devede kulak olur. Nedense, PKK’nın uyuşturucu ve insan kaçakçılığı trafiğine yol veren mekanizmalar bu memlekette yıllardır hiç sorgulanmaz. Ufak tefek operasyonlar devasa edilir..
Hain süreçte millete bir de Hint keneviri ile uyuşturucu dayadılar!..
Van depreminin ardından ortaya çıkan PKK’nın büyük silah yığınakları ile ilgili yazımın ardından istihbarat birimlerindeki bir haber kaynağımla görüştüm. Direkt olarak bana, “Depremde Van cezaevinden kaçan 300 kişiye ne oldu? Bunların çoğu uyuşturucu kaçakçılığından büyük cezalar almıştı. Bunlar nereye gitti? Kaçı yakalandı? Niye bunları yazamıyorsun?” diye sordu.
Bir de, sözde çekilen PKK’nın “silahlı mı, silahsız mı çekilecek” tartışmalarının nasıl unutturulduğunu hatırlattı. İstihbarattaki haber kaynağım, gazeteciye gerekli tüm iğnelemeleri yaptıktan sonra, “TSK alan kontrolü ve hakimiyetini bıraktıktan sonra, terör örgütü bir çok yerde silahlarını depoladı ve gömdü. Artık buralara da dokunulamıyor. Çünkü alan hakimiyetini kaybettik” dedi.
Şimdi soruyorum;
Terör örgütünün bu silah depoları nerede?
Hainler(çekildiyse) barınak ve inlerine neden dokunulmuyor?
Terör örgütünün yağmalama, adam kaçırma, gasp gibi suçlarına karşı ne yapılıyor?
Yoksa bunlar faili meçhul dosyalarının arasına mı katılıyor?..
Mebusa silah yasağı
TBMM İçtüzük;
“Silah taşıma yasağı
Madde 165- Türkiye Büyük Millet Meclisi bina, bahçe, arsa ve eklerine silahla girmek yasaktır. Muhafız taburu ile emniyet kuvvetlerindeki görevlilerle Başkanın istemi üzerine çağırılan silahlı kuvvetler ve güvenlik kuvvetleri mensupları hakkında bu hüküm uygulanmaz. Bu hükme aykırı hareket edenler Başkanlıkça derhal dışarı çıkartılır.”
Dönem başında TBMM Başkanlığı tarafından milletvekilleri için hazırlanan rehberden;
“TBMM İçtüzüğünün 165. maddesi ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkındaki Kanunun ek 1. maddesi, TBMM bina, bahçe, arsa ve eklentilerine silahla girilmesini yasaklamaktadır. Belirtilen mevzuat gereğince, milletvekilleri ve ziyaretçilerin TBMM’ye silahla girmesi yasaktır. Gerek milletvekili yanında gerekse bizzat TBMM’yi ziyaret eden kişilerin, silahla TBMM’ye girdikleri tespit edildiği takdirde tutanak tanzim edilip haklarında hukuki işlem yapılarak silah ruhsatları yeniden alınamayacak şekilde iptal edilmektedir.”
Bunları neden mi hatırlattım?..
AKP Şırnak Milletvekili Mehmet Ali Dindar’ın yüzünün yarılması ile sonuçlanan Genel Kuruldaki tekme tokatlı kavganın ardından bazı AKP milletvekilleri rövanş için muhalefet kulisini basmıştı. Allahtan, bazı sağduyulu milletvekilleri araya girince kavganın daha da büyümesinin önüne geçilmişti.
Bugünlerde CHP’li bir milletvekilinin ağzından duyduklarıma göre bazı AKP’li mebuslar Genel Kurul’a silahları ile giriyormuş. CHP’li milletvekili Genel Kurul çalışmaları sırasında bazı AKP’lilerin ceket ve gömleklerini düzeltirken beldeki silahlara şahit olmuş ve bundan dolayı da tedirgin olduklarını ifade ediyor.
İçtüzük maddesine rağmen milletvekillerinin bir bölümünün Meclis yerleşkelerine silahla girdiği ve bundan dolayı “hiçbir şey yapamamaktan” emniyet güçlerinin de muzdarip olduğu herkesin bildiği gerçek. Ama geçmişteki tek tük hadiselerin dışında milletvekilleri Genel Kurul Salonuna gelirken silahlarının yanlarına almazdı. CHP’de ağzından çıkan sözleri en hassas terazide tartan bir milletvekilinden duyduklarımı aktardım.
Benden haberdar etmesi!..