Muğla işgal edildiğinde Kardak'ı kaybettik!..
Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve Kuvvet Komutanlarının Kardak pozunun ardından bir garip haller oldu!.. Kardak etrafında hemen hemen her gün bot dalaşı yaşanıyor. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun açıklamalarına Yunan Bakanlar kafa bulurcasına cevap veriyor. Türkiye'yi küstahça tehdit ediyorlar. 14 yıldır, Ege'de 18 ada ve 1 kayacığımız Yunan işgaline uğramış, saltanat kayığından inmeyenler 3 maymunu oynamış. Belgeler ortalığa dökülünce, "istikşafi görüşmeler" diye yorgan örtülmüş. Yunanistan'a nota bile verilmemiş... Tam referandum arifesinde garip bir tiyatro dönüyor da anlayamadık!.. Neyse, biz yaşananların üzerinden gitmeye devam edelim...
Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kotzias, 22 Şubat'ta basına yaptığı açıklamada, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın Kardak Kayalıklarına gitmesini değerlendirerek, "İstese bile Kardak'a çıkamazdı çünkü biz önlemlerimizi almıştık. Biz Yunan bölgelerini eskisinden daha çok koruyoruz ve Türkiye hata yapıyor" dedi. Çavuşoğlu da, "Görevi çıkmak olsaydı çıkardı. Unutulmasın çıkacağımız zaman çıkmamız gereken yerlere çıktık. Kardak konusunda tutumumuz bellidir" diye cevap verdi.
Çavuşoğlu, "Kardak'a gelsinler, nasıl gideceklerini görelim" açıklamasını yapan Yunan Savunma Bakanı Kammenos'u da şımarık çocuk olarak nitelendirdi. Çavuşoğlu, "Türk askerinin yeri geldiği zaman ne yapabileceğini en iyi onlar bilir. O şımarık çocuğa da iyi anlatsınlar. Bizim de sabrımızı zorlamasınlar" dedi. Kammenos da cevaben, "Kardak'a ayak basmalarına imkân yok, karşı koyulur" diyerek tehdit etti.
Tansu Çiller'in Başbakanlığı döneminde Kardak'ta ağzının payını layığıyla alan Yunanistan'ı bu kadar şımartan ve cesaretlendiren husus ne, biliyor musunuz?.. AKP iktidarı, kendi elini kolunu kendisi bağladı. Çünkü, Kardak Kayalıkları'nın 2 mil batısında bulunan Muğla/ Kalolimnoz Adası 2004 yılından beri Yunan işgali altında. Ege'de egemenlik sahası ile ilgili bir kayacağın bile çok büyük önemi varken, Yunanistan, Muğla/ Kalolimnoz adasına yerleşerek Kardak'ta yeniden hak iddia eder hale geldi. Kalolimnoz Adası, R.Erdoğan ve AKP Hükümetlerinin Yunan askerine alenen teslim ettiği 18 ada arasında bulunuyor. Yunan askerlerinin yerleştirildiği ada silah ve mühimmat deposu haline de getirildi.
Orta Hat Kuralı
Millî Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri emekli Kurmay Albay Ümit Yalım, Mevlüt Çavuşoğlu ile Yunan Bakanlar arasında sürdürülen söz düellosunun perde arkasını YENİÇAĞ'a yine belgeleriyle anlattı: Acı gerçeklerden bir yenisi daha ortaya çıktı;
"Muğla Kalolimnoz Adası'nın doğusundaki kayalık bölgeye, uydudan görünecek şekilde, 12 X 22 m. ebadında Yunan bayrağı da çizilmiş.
Yunanistan Kalolimnoz Adası'nı işgal ve ilhak ettiği için doğu istikametinde orta hat kuralını uyguluyor ve Kardak Kayalıkları'nın kendi egemenlik alanı içinde olduğunu iddia ediyor. 1996 yılında Kardak Kayalıkları için bütün dünyayı ayağa kaldıran Türkiye, kayalıkların hemen batısındaki Kalolimnoz Adası'nın işgaline seyirci kalıyor.
(Bu haritayı lütfen çok dikkatli inceleyin. Maalesef, Kardak'ta nasıl bir açmaza düşürüldüğümüzü belgeliyor.-aht-)
1943 tarihli İngiliz ve 1951 tarihli Amerikan haritalarında, 12 Ada deniz sınırı, Kalolimnoz Adası'nın batısından geçiyor. Haritalarda, Kalolimnoz Adası ve Kardak Kayalıkları'nın, 12 Ada deniz sınırının dışında ve Türkiye Cumhuriyeti'ne ait olduğu açıkça gösterilmiş.
Ege Denizi'ndeki adalarımız Yunan işgali altında olduğu için Çavuşoğlu Kardak ötesine geçemiyor. Sadece Kardak üzerinden siyaset yapabilen Çavuşoğlu, adalarımızın işgalini özenle gizlemeye çalışıyor. Ancak her seferinde ihanet ayaklarına dolaşıyor."
Ümit Yalım, çok dikkat çekici bir uyarıda da bulundu:
"İşgal edilen 18 Türk adasına, Erdoğan ve AKP Hükümetlerinin himayesinde top, uçaksavar v.b. ağır silahlar yerleştirildi. İşgal edilen adalarımızdan veya çevresinden, Türk uçak ve helikopterlerine, Türk gemilerine ateş açılırsa bunun sorumlusu bizzat Tayyip Erdoğan olacaktır.
Tayyip Erdoğan, 18 Türk Adası ve 1 Türk Kayalığını hangi gerekçe ile Yunan askerine teslim ettiğini açıklamak zorundadır. Erdoğan ve Yıldırım'ın, referandumda 'hayır' oyu verecek vatandaşlarımızı terör örgütlerinin yanında göstermesi akla ziyan bir açıklamadır.
Erdoğan ve Yıldırım, Türk adalarını Yunan askerine teslim etmek suretiyle, Türk Ceza Kanunu madde 302'de tanımlanan vatana ihanet ve Terörle Mücadele Kanunu madde 3'de tanımlanan terör suçunu işlemiştir. Terör suçu işleyen Erdoğan ve Yıldırım'ın, referandumda 'hayır' oyu verecek vatandaşlarımızı, terör örgütlerinin yanında göstermeye hakları yoktur."
Gerçekler bu kadar aleniyken, belgeler de her şeyi apaçık gösterirken... Gel de "Kardak tiyatrosu" deme!... "Acaba kayıkçı kavgası mı" diye de sorma!..