Yazık... çok yazık... 40 yılık bir ilim cehdi, 40 yıllık çürütülmüş dirsekler.. Cilt cilt, sâhife sâhife, hece hece, harf be harf 40 yıldır kelâm kelâm okuyan gözler, 40 yıllık secdeler, kıyamlar, kürsüler, rahleler, kalem, kâğıt nasıl da iflâs ediyor!
Yazık... Çok yazık...
Vicdan, ölçü, mizan, terâzi nasıl da iflâs ediyor!
Yazık çok yazık...
Adâlet, hak, hukuk, kânun, nizam nasıl da iflâs ediyor!
Yazık... Çok yazık...
Haksızlık karşısında tekellüm eden dil nasıl da iflâs ediyor!
Yazık.. Çok yazık...
Sağ eldeki güneş, sol eldeki ay nasıl da vazgeçilemez oluyor ve hakikat iflâs ediyor!
Yazık... Çok yazık...
“Sır, yol ve emânet” imtihânı nasıl da kaybediliyor ve ölçü iflâs ediyor!
Yazık.. Çok yazık...
Fırat’ın kenarındaki koyun lime lime ediliyor da, beytü’l mal nasıl da iflas ediyor!
Yazık... Çok yazık...
Başının okşanması sadakaya dönüşen yetimin hakkı peşkeş çekiliyor da, ’görmez’den gelen göz, sükût eden dil nasıl da iflâs ediyor!
Yazık.. Çok yazık...
Siyâset ve hakikat arasında siyâseti tercih eden, güç ve hakikat arasında gücü tercih eden, makam ve hakikat arasında makâmı tercih eden, mazlum ve otorite arasında otoriteyi tercih eden irâde iflâs ediyor da, sarığın ve cüppenin beyazı nasıl da kirleniyor, sarık ve cüppenin beyazı nasıl da iflâs ediyor!
Yazık... Çok yazık...
Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük yolsuzlukları ayyûka çıkmış iken bir tek kelime etmeyen, duymayan, bilmeyen, Peygambere kibir isnat edene tavassut eden, Kurân âyetleriyle mizah yapana sessiz kalan, bir vazifesi de devlet idârecilerini sigaya çekmek olduğu halde idârenin emirerliğini tavazzuf eden, ayyûka çıkan yolsuzlukların önüne setre olan Diyânet İşleri Reisi Prof. Dr. Mehmet Görmez sâhibinin sesi TRT’de ferman buyurmuşlar:
“Elbette hırsızlık kötü bir şeydir. Ancak milletin maneviyatını çalmak daha kötü bir şeydir”.
Ne anlamamız gerekiyor bu fermandan?
Somut fakat ‘yalnızca kötü bir şey’olan hırsızlık karşısında susabiliriz, ‘görmez’den gelebiliriz, duymazdan gelebiliriz, bir mütevâzı itiraz sesi bile yükseltmeyebiliriz, soyut fakat ‘daha kötü bir şey’ olan mâneviyât hırsızlığı karşısında ise aslan kesilmeliyiz, çünkü o otorite ve iktidârın varlığı için tehlikeye dönüşmüş bir hırsızlıktır...
Bu mudur 40 yıla sığan ve devlet katında iflâs eden ilim?
Yazık... Çok yazık...
Hem beytü’l mal hırsızlığına hem de mâneviyât hırsızlığına karşı durmak bu kadar mı zordu?
Yazık... Çok yazık...
Hem yolsuzluğa, hem rüşvete, hem iltimâsa, hem talana ve hem yalana karşı çıkmak ve hem de mâneviyât hırsızlığına karşı çıkmak bu kadar mı zordu?
Bu kadar mı zordu,‘ilim sâhibi’olmak ve ilmin içinde ‘vakar sâhibi’olmak?
Bu kadar mı zordu, ‘Hadis ve Sünneti anlama metodolojisi’ni yazıp yazılana sâdık kalmak?
Yazık... Çok yazık...
