“Mod Medyan”ı hatırlar mısınız Sayın Efkan Ala?..

Hakkını yemeyelim!.. Recep Erdoğan’ın kara kutusu Efkan Ala, Başbakanlık Müsteşarlığı koltuğuna oturduğu 2007 yılından bu yana çok önemli operasyonlara imza attı. Recep Erdoğan’ı çok büyük sıkıntılardan kurtardı. Kamuoyu bunların çoğunu bil(e)mez. Söz konusu operasyonlarda Efkan Ala’nın adı bile duyulmadı.
“Nerelerden nereye” derler ya!.. Aynen öyle!..
27 Mart 2011’de yapılan YGS sınavından sonra Türkiye’de deprem etkisi yaratan skandalı hatırlamayanız var mı?
Üniversite kapısında bekleyen milyonlarca öğrenciye büyük travma yaşatan, onları aileleri ile birlikte sokağa döken “aha bu rezalet Hükümeti götürür” dedirten devasa skandalı?.. Mod Medyan’ı?..
Sakın ha! Yanlış anlaşılmasın. Maksadım kapatılan yaraları yeniden deşip kanatmak değil. “Fitne fesat”, “vatan hainliği” örneği gazetecilik sergilemek hiç değil. Kaderin garip tecellisine dikkat çekmek isterim. Hepsi o kadar!..
Kısacık üstünden geçeceğim.
ÖSYM Başkanı Ali Demir, göreve yeni başlamış. YGS sınavında Mod Medyan şifrelemesi ile cevap anahtarının bazı kesimlere sızdırıldığı iddiaları ortalığı kasıp kavuruyordu. Ali Demir ve heyeti ise o günlerde bataklıktan kurtulmak için açıklama üstüne açıklama yapıyor, çırpındıkça batıyordu. Her yaptıkları açıklamadan sonra daha da bataklığın içine gömülmeleri üzerine Başbakan Recep Erdoğan olaya bizzat el koydu. Ali Demir’i makamına çağırarak önce bir temiz fırçaladı ve “Bundan sonra hiçbir şekilde basının önüne çıkıp konuşmayacaksın ve de haberim olmadan hiçbir açıklamada bulunmayacaksın. Ne yapacağından ve atacağın her adımdan Müsteşarım Efkan Ala’nın haberi olacak. Onunla danışmadan görüşmeden hiçbir şey yapmayacaksın hoca” dedi. Ali Demir’in buna canı çok sıkıldı ama yapacak bir şeyi de yoktu. Sokaklara inen vatandaş hükümeti sallıyordu.
Ali Demir, o günden sonra sabahın en erken saatinde başlamak üzere günde en az bir defa Efkan Ala’ya uğramadan ÖSYM binasına giriş yapmadı. Skandal yargıya da intikal etmişti. Efkan Ala, günlük değerlendirmelerin ardından neler yapılması gerektiğini Ali Demir’e bildiriyor, o da ona göre çalışmalarını yürütüyordu. Ara sıra, sabahın erken saatlerinde Efkan Ala ile birlikte Ali Demir, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından yetkililer ile bir araya geliyorlardı.
Şimdi Ali Demir’e o günleri sorarsanız; “soruşturmayı yürüten savcılığa istediği bilgi ve belgeleri götürüyordum” der ya; Neyse!..
Zaten, skandalda; Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının “YGS’de şifre iddiaları ile ilgili, herhangi bir kopya ve sınav sonucunu ilgilendiren usulsüzlüğün tespit edilmediğini” bildiren yazılı açıklaması ile açıklığa kavuşturulmuştu.
Şimdi İçişleri Bakanlığı’na getirildiğinin ertesi günü TRT ekranlarını çıkıp cesur yürek edasıyla “Hükümet darbecilerinin” üstüne nasıl gideceğine ilişkin şifreli açıklamalar yapan Sayın Efkan Ala’ya tek soru yöneltmek isterim;
* Sayın Efkan Ala, Türkiye’de gerçeklerin üstüne gitmekte bu kadar kararlı ve cesur iseniz, 2011 yılında patlayan ÖSYM skandalında elinize geçen belgeler ile birlikte o günlerde tüm olup bitenleri ve tüm yaşananları kamuoyuna açıklamayı düşünüyor musunuz?..

***

Şu andaki görüntü itibarıyla(!) sadece Başbakan Recep Erdoğan’a çok yakın olduğu algılanan İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın önümüzdeki siyasi sürece büyük katkıları olacağından çok eminim. Bu arada “Devletin 1 numarası” olarak bildiğimiz Başbakanlık Müsteşarlığı’na kimin oturacağını gözden kaçırdık sanmayın. Ankara’nın derin kulislerinde Efkan Ala’nın bu koltuğa yakın arkadaşlarından Antalya Valisi Sebahattin Öztürk’ü veya yine yakın arkadaşı olan İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Seyfullah Hacımüftüoğlu’nu oturtacağı konuşuluyor. “Yahu ne garip iş. Başbakanlık Müsteşarı’nı Başbakan seçmez mi” diye bu işte bir gariplik aramayın. Size, Ankara’daki yaygın havayı aktarıyorum. Denilen o ki; “Recep Erdoğan’ın gönlü eski Rize Valisi de olan Hacımüftüoğlu’ndan yana. Eğer Başbakanlık Müsteşarlığı’na Hacımüftüoğlu oturursa, İçişleri Bakanlığı Müsteşarlığı’na da Sebahattin Öztürk gelecek.”

Yazarın Diğer Yazıları