MİT'e Tuğgeneral ve 5 Albay atandı
Türkiye'de askeri istihbarat yıllarca çeşitli zamanlarda çok tartışıldı. Hatta 3 ayrı istihbarat olması ve aralarındaki çekişme de medyaya yansıdı. MİT, Polis ve Askeri İstihbarat vardı ki, AK Parti hükümeti GES adlı askeri istihbaratı MİT'e bağladı.
MİT ve Askeri İstihbarat ağırlıklı olarak dış istihbarat çalışması ile görevlilerdi ve tek çatı altında birleştirildi.
İyi mi oldu kötü mü oldu?
Bu konuda görüşlerini sorduğum Genelkurmay Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Tuğgeneral Ertuğrulgazi Özkürkçü, "Çok da iyi oldu" dedi.
Samimi söyleyeyim pek de anlayamadım.
Neden diye sorunca, "Genelkurmay bünyesinde teknolojik olarak zamanın gerisinde kalmıştı. Ödenek sıkıntıları bilirsiniz her zaman olur ki aşılamamıştı. MİT'e devir olunca bu sorun çok kısa sürede çözüldü" diye yanıt verdi.
Bu açıklama gerçekten ilginç geldi ama nasıl çözüldüğünü de sordum ve Özkürkçü Paşa çok içten yanıtladı:
"Yaklaşık 130 milyon dolarlık teçhizat ile başlandı. Kadro konusu çözüldü. Teknolojisi çağın çok gerisinde kalan teşkilat bu sayede çok güçlü hale getirildi. Çağımızda bu ileri teknolojiye sahip olamazsanız hiçbir şey yapamazsınız"
Buraya kadar her açıklama çok mantıklı ve gerekli geldi bana da.
Aklıma 12 Eylül sonrası askerlerin atandığı ve adı neredeyse "Askeri MİT" haline gelen ancak sonraki sivilleşme yıllarında sivilleştirilen MİT aklıma geldi.
"Özkürkçü Paşam; ben askeri istihbaratın MİT'e devrinin özellikle terörle mücadelede askerin elini güçsüz hale getirdiğini yazarım ne dersiniz?" diye sordum.
Tuğgeneral Özkürkçü, "Bu endişeniz yersiz çünkü MİT'in o bölümünün başında Tuğgeneral bir asker var ki kendisi uzman istihbaratçıdır. Bununla da kalınmadı ve istihbarat uzmanı 5 kıdemli emekli Albay'da o kadroda görev aldı. Dolayısıyla MİT'in imkanları ile Genelkurmay'ın imkanları birleşince çok daha güçlü bir yapı oluşturuldu" dedi.
Terörle mücadelede istihbarat elbette çok önemli.
Ayrıca etrafımız sorunlu ülkelerle dolu ki Suriye ve Irak gibi çok büyük sıkıntılar taşıyan çok uzun bir sınır yapımız var.
PKK, IŞİD, YPG başta birçok terör örgütünün de hedefinde Türkiye var.
Güçlü istihbarat bu sorunların üzerinden gelmemiz için şart.
Bence 130 milyon dolar bile az.
Türkiye İstihbarat örgütlerine gerek kadro gerek finans açısından her türlü desteği hiç esirgemeden vermeli.
Bu terör döneminde en önemli mücadele, gerek MİT gerek Polis istihbarat tarafından tüm güçleri ile verilmeli.