Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
İsrafil K.KUMBASAR
İsrafil K.KUMBASAR

Mısır katakullisine destek millilik mi?

Artık iyice su yüzüne çıkmıştır ki, küresel emperyalizm ‘amaçlarına’ hizmet etmeyen, önlerine konulan programların dışına çıkıp ‘inisiyatif’ kullanmaya kalkışan yönetimlere asla izin vermiyor.
Mısır’da gerçekleştirilen ‘demokratik’ darbe, bu gerçeği bir kez daha ortaya koydu.
Öyle görünüyor ki, ‘AKP’ ile ’dini’ birbirine karıştıran sözde ‘diktatörlük’ karşıtları ile ‘AKP’ ile ‘dini’ birbiriyle özdeşleştiren sözde ‘ileri demokrasi’ yandaşları, bu gerçeği asla anlayamayacaklar.
Türkiye’de ve Mısır’da tamamen birbirleri ile çelişen farklı iki ayrı süreç yaşanıyor.
Türkiye’de, emperyalizmin talimatlarını ‘gözü kapalı’ yerine getiren ‘işbirlikçi’ bir iktidar ve o iktidarın ‘milli kimliklerini’ ve ‘milli devletlerini’ hedef alan politikalarına karşı çıkan ‘milli’ kitleler var.
Mısır’da ise tam tersine, emperyalizmin taleplerine ‘direnmeye’ çalışan bir iktidar ve o iktidarı çıkarlarına karşı tehdit olarak algılayan ‘çokuluslu’ şirketler tarafından yönlendirilen ‘liboş’ kalabalıklar.
Bir taraf ‘tam bağımsızlık’ diyor, diğer taraf ise ‘tam taşeronluk’ diye bastırıyor.


***


Mısır’da bir yıl önce meydanlara inen kalabalıklar tarafından devrilen ‘işbirlikçi’ zihniyet, bir yıl sonra ‘aynı kalabalıkların’ omuzlarında yeniden geri dönmeyi başardı.
Eski rejimin kalıntıları, şimdi ‘ordunun’ koruyucu kanatları altında kilit mevzilere konuşlanarak, ‘ülkenin geleceğini’ yeni baştan tanzim etmeye çalışıyorlar.
Kurmaya çalıştıkları hükümete de ‘milli mutabakat hükümeti’ adını veriyorlar.
Peki, kurmayları Brüksel’de, generalleri Penisilvania’da özel eğitime tabi tutulan, eğitim giderleri ve personel maaşı ABD Savunma Bakanlığı tarafından ayrılan ‘özel bütçeden’ karşılanan bir ordunun ‘milli’ olduğunu kim söyleyebilir?
Böyle bir yapı vasıtası ile kurulacak olan hükümetin ‘milli’ bir nitelik taşıyacağını kim iddia edebilir?
Dikkat edin, emperyalistler bal gibi ortada olan darbeye ‘darbe’ demekten dahi kaçınıyorlar.
Zira, bugün ‘durumdan’ vazife çıkaran Mısır ordusunun başındaki şahısların, bir zamanlar ‘şartların olgunlaşması’ için pusuya yatan Kenan Evren komutasındaki ‘bizim çocuklardan’ hiçbir farkı yoktur.


***


Emperyalizmin bütün korkusu, ‘Ilımlı İslam’ teranesini kabul etmeye yanaşmayan Müslüman Kardeşler Teşkilatı’nın ileride ‘Gerçek İslam’ temelinde ‘emperyalizm karşıtı’ milli bir harekete dönüşmesidir.
Mısır’da darbe, bir zamanlar Türkiye’de tezgahlanan ‘28 Şubat’ katakullisi ile oldukça benzer özellikler taşıyor.
Emperyalizmin taşeronları, önce önüne konan ‘programı’ elinin tersi iten Necmettin Erbakan’ı geniş çaplı bir ‘psikolojik operasyon’ ile saf dışı bıraktılar.
Ardından, ABD’yi ‘Şeytan’, AB’yi ‘Hristiyan Kulübü’, İsrail’i ‘Küfür’ olarak algılayan ‘Milli Görüş’ hareketini parçalayarak, içerisinden Washington’da icazet, Brüksel’de şefaat, Tel Aviv’de meşruiyet arayan bir zihniyeti devşirmeyi başardılar.
Öyle anlaşılıyor ki, Mısır’da da önce ‘inançlı kitleler’ baskı altına alınarak, ‘Müslüman Kardeşler’ hareketinin içerisinden emperyalizmin taşeronluğunu yapmaya aday bir takım kişiler devşirilecek.
Sonra da o devşirmeler, büyük bir ‘kampanya’ eşliğinden mağdur edilen kitlelerin karşısına ‘kurtarıcı’ olarak çıkarılacak.


***


‘Dikta’ veya ‘darbe’ karşıtlığı üzerinden ‘at’ izi ile ‘it’ izi ile karıştırmayalım lütfen.
İcazeti Washington’da, şefaati Brüksel’de, meşruiyeti ‘Yahudi lobilerinde’ arayan sözde ‘İslamcı’ bir işbirlikçi ile icazeti Washington’da, şefaati Brüksel’de, meşruiyeti ‘Yahudi lobilerinde’ arayan sözde ‘devrimci’, ‘liberal’, ‘milliyetçi’, ‘ulusalcı’ bir işbirlikçi arasında hiçbir fark yoktur.
İşbirlikçi, işbirlikçidir.

Yazarın Diğer Yazıları