ABD, Bağdat'ta İranlı Kasım Süleymani'ye suikast düzenliyor. İran misilleme yapacağını açıklıyor ve misilleme olarak ABD'nin Irak'taki iki üssünü bombalıyor.
İran, cumhurbaşkanının ağzından yaptığı misilleme sonucunda seksen ABD askerinin öldürüldüğünü açıklıyor.
ABD Başkanı Trump ise, İran'ın misillemesinin sıfır hasar ve zayiatsız sonuçlandığı gerçeğini dünya kamuoyuna açıklıyor.
- İran'ın misillemesini ABD önceden haber alıyor!
Bu arada Irak Başbakanı Adil Abdülmehdi, İran'ın saldırılardan önce kendilerine sözlü olarak haber verdiğini açıkladı. Saldırıdan haberdar olur olmaz Irak güçlerini uyardığını söyleyen Abdülmehdi, Irak veya koalisyon güçlerinden İran'ın bombardımanı sonucunda ölü ya da yaralanan asker olmadığını açıklıyor.
ABD güçlerinin İran'ın saldırısından 2.5 saat önce haberdar olduğu ve sığınaklara saklandığı yapılan açıklamalardan anlaşılmıştır.
İtiraf gibi bu açıklamalardan da anlaşılıyor ki, İran yapacağı saldırıyı önceden Irak'a bildirmiş onlar da ABD'yi saldırılardan haberdar etmişler. Herkes gerekli tedbirleri aldıktan sora da İran'ın misilleme saldırısı yapılmış.
Misilleme yapmış olmak için misilleme yapılınca sonucun böyle olması da kaçınılmaz oluyor.
- En büyük zayiatı İran cenaze töreninde veriyor.
Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'nin Kirman kentinde düzenlenen cenaze töreninde çıkan izdihamda 56 İranlı ölmüş, 213 kişi de yaralanmıştır.
ABD, Bağdat'ta Süleyman Kasimi'ye yönelik olarak yaptığı operasyonda ancak on kişi öldürebilmiştir.
İran ise Süleyman Kasimi'nin cenaze töreni sırasında meydana gelen izdihamda elli altı ölü ve yüzlerce yaralı vermiştir.
Gerçekler bize sükun ve düzen içinde bir cenaze törenini düzenleyemeyenlerin ABD gibi bir küresel güçe savaş açtığını gösteriyor.
Böyle bir mücadelenin sonucu önceden belli değil midir?
- İran kendi hava alanından kalkan uçağı düşürüyor
İran 'misilleme yapıyorum', 'ülkemi savunuyorum' diye kendi hava alanından kalkan bir sivil uçağı yanlışlıkla Amerikan cruise (seyir) füzesi sanarak vuruyor. Ukrayna Havayolları'na ait yolcu uçağının, İran Devrim Muhafızları tarafından ateşlenen bir roketle vurulması sonucu tam 176 kişi ölüyor.
İran'ın hava savunma sistemleri tarafından düşürülen Ukrayna uçağının seyir füzesi olarak algılandığını söyleyen İranlı yetkililer, "Hava savunma sistemlerinin operatörüne 'İran'a doğru seyir füzesi fırlatıldığı' bilgisi verildi. O da uçuş yönünden dolayı uçağı yanlışlıkla seyir füzesi olarak tanımladı." diye açıklama yapıyor.
İran Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, uçak kazasına "insani hata ile yanlışlıkla" ateşlenen bir roketin sebep olduğu belirtildi.
Organizasyon, koordinasyon ve senkronizasyon hataları, ülkelerin kendi güçlerini kendi aleyhlerine kullanılması sonucunu doğruyor. Böylece düşmanın veremediği zararı ülkeler kendilerine vermiş oluyor. İran'ın yaptığı da bundan ibarettir.
- Dünyanın duyarsız olduğu konular
ABD ve İran'ın hesaplaşmalarının üçüncü ülkelerin yani Irak'ın toprakları üzerinde gerçekleştirilmesi ilginçtir.
ABD'nin İranlı Kasım Süleymani'ye (egemen bir ülke olan) Irak'ta suikast düzenlemesini BM dahi neredeyse kimseden bir ses çıkmıyor.
Yine İran'ın misillemesini egemen bir ülke olan Irak toprakları üzerinde gerçekleştirmesi de tartışmalara konu olmuyor.
Bu olgudan hareketle vekalet savaşlarının vesayet altındaki ülke topraklarında gerçekleştirildiği gerçeği bir tokat gibi insanlığın yüzünde patlıyor.
Dahası uluslar arası hukuk, insan hakları havarisi bir ülkenin kah Pakistan'da Bin Ladin'e, kah Suriye'de Bağdadi'ye, kah Irak'ta Kasimi'ye yargısız infaz yapmasını tartışma konusu dahi yapılmamasının ortada garip bir anlayışın olduğunu gösteriyor.
George Soros yıllar önce şöyle demişti; "Uluslar arası ilişkiler hukukun değil gücün ilişkisidir. Güç hükmeder ve hukuk hükmedeni meşru kılar".
Bundan 2500 yıl önce de "Adalet güçlünün işine gelendir" denmişti!
O günden bugüne güç ilişkisinde değişen fazla bir şey yoktur!
