"Mirasa saygı"
Yıllar ne de çabuk geçiyor... Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla beraber Türk Cumhuriyetlerinin bağımsızlığına kavuştuğu 1991 yılında nasıl da heyecanlanmıştık. "Adriyatik Denizi'nden Çin Seddi'ne kadar olan Türk coğrafyası" lafı dillere pelesenk olmuştu. "Türk" isminden özenle imtina edenlere inat "dünyanın neresinde bir Türk'ün ayağına diken batsa yüreğinde hisseden"lerden olmanın onurunu yaşamaya devam edeceğiz. Ömrünü "Türkmen davası"na adayan değerli büyüğümüz Selahattin Baysal'ın daveti üzerine Türkmenistan'ın 25. Bağımsızlık Yıl Dönümü konferansına katılmak için Hacettepe Üniversitesi Mehmet Akif Ersoy konferans salonunda yerimi aldım. Merhum Süleyman Demirel'in Başbakanlığı, rahmetli Alparslan Türkeş'in teklifi ve Namık Kemal Zeybek'in koordinesinde Türk Cumhuriyetlerinden Türkiye'ye getirilen öğrencilerin bugün "Büyükelçi" oluşu gerçeği buruk bir sevinç yaşamamızı sağladı. Türkmenistan'ın Ankara'daki Büyükelçisi İşankuli Amanlıyev Hacettepe Üniversitesi mezunu. Öğrencisinin büyükelçi oluşunun bahtiyarlığını hocası Prof. Dr. Abdurrahman Güzel yaptığı konuşma ile bir kez daha yaşadı.
***
Dünyanın en hızlı ve istikrarlı büyüme gücüne sahip Türkmenistan'ın 25 yılda kat ettiği olağanüstü gelişmenin video gösterisi gururlandırdı bizi. 1991 yılında 60'lı yılların Anadolu kasabaları görüntüsündeki ata yurdumuza ilk gittiğim günler geldi aklıma. Merhum Cumhurbaşkanı Türkmenbaşı'nın ülkesini kalkındırmak için yaptığı çabaları hatırladım. Ve 15 yıldır Türkiye'yi yöneten AKP hükümetinin Türk Cumhuriyetlerine sırtını dönmesine isyan ettim. Türkmenbaşı'ndan devraldığı bayrağı başarı ile taşıyan Cumhurbaşkanı Gurbanguli Berdimuhammedov 2016 yılını "Mirasa saygı duyma, vatanı geliştirme yılı" ilan etmiş. Evet; mirasa saygı duyma... Türkmen lehçesiyle "Mırasa sarpa goymak, vatany özgertmek yılıy". Cumhuriyetimizin kazanımları silinip, neredeyse reddimirasa kalkışıldığı dönemde mirasa sahip çıkmak umarım Türkiye'ye de örnek olur. Zengin petrol ve doğal gaz rezervleri bulunan Türkmenistan değerlerine öylesine sahip çıkıyor ki dünyaca ünlü Ahalteke atlarının yanında tarım ve hayvancılığı teşvik ediyor. Ve Türkmenistan buğday üretimini geliştirip ihraç eden ülke haline geldi.
TOBB-ETÜ Uluslararsı İlişkiler bölümü öğretim görevlisi Doç. Dr. Tuğrul İsmail dostum, Türkmenistan'ın "daimi tarafsızlık statüsüne sahip tek ülke" olduğuna dikkat çekerek, ülke kaynaklarının güvenlik harcamaları yerine ekonomik ve sosyal alana yayılarak istikrarın sağlandığını ifade ederken "İzlediği politikalarla bölgede barış ve istikrarın sembolü olmuştur" tespitinde bulundu. İsmail, demokratik, laik, sosyal-hukuk devleti olan Türkmenistan'ın Cumhurbaşkanı Berdimuhammedov'un "demokrasi Türkmen halkının kanında vardır" sözlerini hatırlattı.
Büyükelçi İşankuli Amanlıyev, Türkmenistan Dışişleri Bakanlığı Uluslararası ilişkiler Üniversitesi rektör yardımcısı Cumamurat Gurbangeldiyev, Hacettepe Üniversitesi Genel Sekreteri Prof. Dr. Zafer Ayaş, Başkent Üniversitesi'nden Prof. Dr. Abdurrahman Güzel, Ankara Üniversitesi DTFC'den Doç. Dr. Berdi Sarıyev, Dr. Emrah Yılmaz, Türkmenistan Dostluk Derneği Başkanı Hüseyin Yücel ve Selahattin Baysal'ın birer konuşma yaptığı anlamlı günün sonunda Türkmen pilavı da yedik.