Miraç gecesinin düşündürdükleri
Kendi kendimi sıkça eleştirdiğim bir dönemdeyim. Sebebini çözemiyorum. O kadar fazla hafıza hatası yaşamaya başladım ki buna sadece "kapalı yer fobisi" diyebiliyorum.
TRT Belgesel'de yayınlanan "1915 Çanakkale Köprüsü"nü izliyorum da iki cümleyle de olsa takviyeye ihtiyacım olduğunu, neden sonra fark ediyorum. Neyse yapımcı Vahap Candan'a tebrikler. Yapım halindeki Çanakkale köprüsü ile Uzunköprü'nün mukayesesi muhteşem.
Örneğin bugün Miraç Kandili. Peygamberimizin Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksa'ya oradan da yüce Allah'ın kudretini yaşamak için semaya yaptığı inanılmaz bir seyahat. "Miraç bir yükseliştir."
Birilerine anlatmak
Her şeyden önce, yükselme yollarının asıl sahibinin, Hak Teâlâ olduğundan bahsetmektir.
Bu arada tüm İslam alemi ve Türk dünyasının Miraç Kandilini kalpten kutluyorum. Dileğim bu mübarek günde şu virüsten kurtulmamızın vesilesi olur.
***
En etkili önlem
Salim Koçak'ın sade, yalın manada görüşlerini sevdim. Sizlerin de beğeneceğinizden eminim:
"Dikkat ediyorum da sadece bizde değil, bütün ülkelerde virüsle ilgili kitlesel şartlanmışlık var. Hemen her şeyi devletten beklemek her şeyden devleti sorumlu tutmak...
Elbette bu sorunu gidermenin başlıca sorumlusu devletlerdir. Daha doğru tanımlamayla iktidarlardır. Ama bu sorumluluk, bireylerin sorumluluğunu ortadan kaldırır mı? Bireysel olarak almamız gereken önlemler yok mu? Bana sorarsanız en büyük mesele, en büyük risk bu işti.
Mecburiyetler
Evden çıkmama iradesini tam olarak gösterebilsek, başkalarına 1 metreden fazla yaklaşmasak, ellerimizi günde 10 kez yıkasak ne olur?
Bol bol su içsek, kesemize göre de olsa yediklerimize dikkat etsek, hatta yarı yarıya azaltsak mevcut riski de yüzde 80 azaltmış olmaz mıyız?
Gerçekler
Öyleyse dahasını diyeceğim, "ama diyemiyorum." Hepsinden de yararlı olan şeyler mevcut.
Önlemleri ihmal ediyorsak bile çocuklarımızı, torunlarımızı düşünmeliyiz. Onları aklımızdan çıkarmamalıyız. Sağlıkları için daha dikkatli olmalıyız. Kısacası kendimizi koruduğumuzda aslında onları koruduğumuzun bilincinde olmalıyız.
Sadece düşünmek
İnanın ben ve eşim bunu yapınca vicdanen de müsterih oluyoruz.
Sanki yer yarılmış, yerin dibine girmiş gibi suskunluk olmamalı. Zaten başkalarının sorumsuzluğu bizleri kurtarmaz. Hatta bireysel vecibe ve sorumluklarımızın daha da arttığını ortaya koyar.
Kısacası her an yakınlarımızı düşünerek hareket etmeliyiz. Böylece de riski hem onlar, hem de kendimiz için en aza indirmiş demektir. En etkili önlemin bu olduğuna inanmalıyız. Aksi takdirde çok vicdan azabı çekebiliriz. Selamlar, saygılar."
Bazı mesajlar
İsa Yıldırım'ın çok güzel dilekleri için teşekkür ediyorum. Arada iki tane karşıtın olduğunu da görmekteyim.
Hatta bunların birini mahkemeye vermek üzereyim. Alacağım tazminatı da sokak hayvanlarına harcayacağım. Dava celbini almak üzere. Ne yazacağımı ona mı soracağım.
Ali Rıza Yarar; Abdullah Turhan ve Suat Yalaz gibi ünlü çizerlerden söz etmemden mutlu. Önerilerini gazete yönetimine verdim. Karar onların. Ayrıca teklifinin maliyetini de hesaplamak şart.
Kale Arkası
Öncelikle Hıncal Uluç-Erman Toroğlu'nu yeniden ekrana sürenleri bir kez daha tebrik etmek istiyorum. Yenilerin farkı kavgaların yerini tartışmalara bırakması. Demek ki, programın bu kez iki istisnası var. Uluç'a göre hakkı yenen başkanlar, Toroğlu'na göre hakemler.
Enteresan olan Göksel Gümüşdağ'ın durumu; eşlerin konumu. Emine Erdoğan ile Müge Gümüşdağ'ın kuzen olması. Yani akrabalar. Bunu net bir şekilde söylemekten çekindiler. İmalarla geçiştirdiler...
BAŞSAĞLIĞI
Manastır'da daha doğarken annesini kaybeden, babasını hiç tanımayan Muhterem Nur da Hakk'a yürüdü. Bugün herkesin aklında kalan âmâ bir kızı oynadığı "Üç Arkadaş" filmidir. Dilerim çok sevdiği eşi Müslüm Baba'nın yanında ebediyete kadar mutluluğunu devam ettirir.
GÜNÜN SÖZÜ
Cömertlik, verebileceğinizden daha fazlasını vermektir. Gurur ise, ihtiyacın olandan daha azını almak. Halil Cibran