Milliyetçilik onurdur, şereftir

Adam siyasi hayatında ilk kez doğru konuştu. Yalakaları da peşinden sökün etti. Ama desteklesinler mi, yoksa yanlış anlaşıldı türküsü mü söylesinler, karar veremediler. Aralarından Arnavut’un soyunun ne olduğunu bile bilmeyen çıktı, “Arnavut’um, Türk değilim” dedi. Gerçi biz ne olduklarını biliyorduk ama. Önemli olan, söylediklerini 5 dakika sonra inkâr edenlerin itirafıydı.
Ne kadar doğru konuştu. Milliyetçiliği ayaklar altına almış. Bunu biz biliyorduk da, menfaat için sana yalakalık edenler, lafları çarpıtıp herkese yanlış anladınız masalı okutuyordu. Haklısın, milliyetçi değilsin. Bu saatten sonra milliyetçiyim desen de kimse sana inanmaz, inandıramazsın. Sen ancak, bir çuval kömür veya patates verip, oylarını satın aldığın kişi ve grupları kandırabilirsin. Amaç sana oy verdikleri için içlerini rahat ettirmek.
Övünecek milliyeti olmayan kişilerin milliyetçiliği savundukları zaten nerede görülmüş ki.
Bir kere; Milliyetçi olsan, askerinle dövüşmez, onları baş tacı yaparsın. Milliyetçi olsan, atalarından kalan topraklar için canını verir, sağa sola para için dağıtmazsın. Milliyetçi olsan, atalarına, soyuna sopuna sahip çıkarsın. Ülkeni özgürleştiren, düşmandan kurtaran insanların, atalarının eserlerini yıkmaz, aksine göklere çıkarırsın.
Milliyetçi olsan, ülkeni parçalamak isteyen yabancı güçlerin, emir ve komutası ile hareket etmezsin. Milliyetçi olsan, milletine hizmet eden, öğretmen, memur, doktor, görevlileri hapsetmez, aksine onlara olanak sağlarsın. Milliyetçi olsan, ülkenin askerine kurşun sıkan, çocuklarını öldürenlerle oturup, anayasa pazarlıkları yapmazsın.
Özetle milliyetçi olsan, başka ülkelerin değil kendi milletinin emrinde olursun.
Tabii ki milliyetçilik bozulmamaktadır, kendi kültürüne insanlarına, saygı duymaktır, bir kalitedir, lafla milliyetçi olunmaz, farkındaysan sen milliyetçi olamayacak kadar bozulmuşsun.
Gelelim Türkiye dışından olaylara. ABD Dışişleri Bakanı Kerry yurt dışı gezisine başladı. Gelmeden önce, Washington’daki basın toplantısında, Suriye konusunda yeni bir planı masaya koyacağını doğruladı. Amerikalı Bakan, Avrupa’dan sonra Orta Doğu’ya giderken Türkiye’ye de uğrayacak. ABD Savunma Bakanlığı ve savunma bütçesinde önemli kesinti yapmaya hazırlanan Obama yönetimi, gördüğümüz kadarı ile dış politikaya ağırlık vermeye hazırlanıyor.
Ne hikmetse, lafları her zaman yandaş basın tarafından çarpıtılan dışarıdaki liderler, Türkiye’ye gelmeden açıklama yapıyor. ABD Dışişleri Bakanı Kerry’den sonra Alman Başbakanı Merkel de öyle yaptı. Ziyaret öncesi Berlin’de yaptığı açıklamada Türkiye’nin AB yolunun çok uzun olduğuna işaret etti. Tabii modern cep telefonu kullanan, Avrupa ve dünyanın en pahalı futbolcularını kiralayıp kendi futbolcusunu yetiştirmeyen, en modern ve en pahalı otomobilleri getiren ama sanayileşmeyi üretim değil, ithalat anlayan Türklerin, uygar Avrupa ile kafaca kültür çatışmasına girmesini beklemek artık sır değil.
Fransız, İngiliz, Alman, İtalyan, aslında AB görüşmelerinde fasıl açılmasına karşı çıkmıyor. Bugüne kadar açılan fasıllardan ne köy ne de kasaba olmayacağını onlar da görüp bildikleri için zaman geçerse belki adam olurlar diye erteleyip duruyorlar. Bakın, demokrasiniz, hukuk sisteminiz, özgürlükleriniz hangi Avrupa ülkesindekine benziyor. Bakın, onlarda Tayyip Erdoğan gibi Başbakan var mı? İşte bu yüzden bizi AB’ye almak istemiyorlar.
Bu arada hani bizimkiler İsrail’e kızıp ambargo uyguladıklarını söylüyorlardı ya. Geçen gün bunun da doğru olmadığı, ambargoyu İsrail’in Türkiye’ye uyguladığı ortaya çıktı. Ayrıca iki ülkenin ulusal güvenlik ve üst düzey yetkililerinin bu küslüğü ortadan kaldırmak için bir araya gelip anlaşamadan ayrıldıklarını açıkladı İsrail basını. Bir şey öğrenmek istiyorsanız Türkiye dışındaki bağımsız basını izleyin derim.

Yazarın Diğer Yazıları