Amerika’ya hoş geldiniz... Dikkat ettim New York JFK Havaalanı’nda bu sözü söyleyen polis aynı zamanda ABD’nin ne kadar önemli olduğunu vurgulamak istiyordu. ABD’li olmaktan ne kadar gurur duyduğu anlaşılıyordu. Ses tonundan ve söyleyiş tarzından bu düşüncesi hemen anlaşılıyordu.
Bir vatandaşın ülkesinden gurur duyması için önce ülkesini sevmesi ve mutlu olması gerekir. Bunun için de siyasette ve ekonomide hükümetlerin ‘Milli Duruş’u önemlidir.
Ekonomik anlamda Atatürk, TBMM kurulmadan önce, Türkiye’nin Milli Siyaset (ulusal politika) uygulaması gerektiğini söylüyor. Bugün kürselleşme sürecinde Türkiye’nin geldiği nokta, bu sözün ne kadar gerekli olduğunu gösteriyor.
Zira Türkiye dünyada kürselleşme sürecinde ulusalcı politika uygulamayan tek ülkedir... Bu nedenle de en zararlı çıkan ülke yine Türkiye’dir. 8 yıllık AKP iktidarında maalesef Türkiye diğer ülkelerle olan ekonomik ilişkilerde, cari açık yoluyla yurt dışına faiz ve kâr transferi yoluyla hep kaybeden ülke olmuştur.
Siyasi anlamda, AKP iktidarından sonra, Türkiye’nin Milli değerleri de sorgulanmaya başlandı. Milli duruşu olan parti liderleri ve sermaye sahipleri kısmen bertaraf edildi. Milli duruşu olanlar şimdi Ergenekon davasında içeride tutuluyor...
Toplum bu kavgaların içinde uygar toplum hedefini yakalamıyor. Toplumun refahı için oy uğruna veya belirli ülkelerin gizli ajandasına araç olma yerine, siyasi iktidarların ülke bütünlüğü içinde uygarlığı yakalaması gerekir.
Uygar toplum, kültürlü ve eğitimli nüfusa sahip fikir, sanat ve endüstri ve bilgi alanlarında gelişme göstermiş bir toplum demektir.
Uygar toplumda, fert başına gelir çok yüksek olmasa da insan refahı daha yüksektir. Zira bu toplumlarda mevcut kaynaklar daha rasyonel, daha verimli kullanılır. Bir örnek vermek istiyorum...
Fransa’da paralı yollarda otomatik makineler var. Bozuk paramız olmadığı için otomatik gişede beş-on dakika bozukluk için bekledik. Arkada arabalar birikti. Tek bir korna çalan olmadı. Bizde kazara yolda arabanız bozulsun, bırakın kornayı küfürden sinirleriniz bozulur.
Bir insan, her gün siyasi kavgalara şahit olur, terörle yatar-terörle kalkarsa, elbette sinir sistemi harap olur.
Basketbol şampiyonasında, Başbakan plaket verince 15 bin kişi 3 dakika yuhaladı. Bu tabloyu dünya seyretti. Elbette bizim için iyi bir tablo değil. Ne var ki Başbakan toplumun sinirlerini iyice bozmuş.
Öte yandan, uygar toplumlarda sosyal ilişkiler daha gelişmiştir. Bu oluşum toplumun yaşam kalitesini yükseltmektedir.
İnsanlarda “sosyal fayda, sosyal maliyet” bilinci oluşmuştur. Bu nedenle, kimse kimseye zarar vermez.
Uygar toplumlar etik anlamda gelişmiş toplumlardır... Herkes kamuda yolsuzluğun, başkasının hakkını yemek anlamına geldiğinin farkındadır... Aynı şekilde gelir dağılımı da daha düzgündür.
Eğer, geleceği rahat göremezseniz, uygar olamazsınız... Türkiye’de kimse geleceğinden emin değildir. Üç nedeni var...
Birinci neden, Hükümetin terör ve Türkiye’nin bölünmez bütünlüğü konusunda sürekli zikzaklı ve gri bir tutum içinde olmasıdır...
İkincisi, herkesin dinlenme ve takip edilme endişesi içinde olmasıdır.
Üçüncüsü ise rejim konusunda yaşanan şüphelerdir.
