“Milli Merkez”
Geçtiğimiz gün “Milli Merkez”e dönüşen “Milli Anayasa Forumu” toplantılarının, onlarcasına katıldım. Çeşitli il ve ilçelerde bir yılı aşkın süredir devam eden panellerde vatandaşlarla yüz yüze görüşme imkânı bulduğum için okyanus ötesinden dayatılan yeni anayasanın tuzaklarını hatırlattık. Ciddi bir uyanışa vesile olduğumuz kanaatindeyim. Aksi halde TBMM’de ezici çoğunluğu olan AKP bir punduna getirip gece yarısı oylamaları ile diledikleri anayasayı suç işleme pahasına geçirmiş olurdu.
TBMM eski Başkanı Hüsamettin Cindoruk, tarihten ders alabilen ve sorumluluk sahibi Türk vatandaşıdır. 80 yaşına gelen Cindoruk evinde oturup torunlarıyla vakit geçirme yerine, Milli Anayasa Forumu toplantılarını organize edip Milli Merkez’in başına geçmişse bunu alkışlamak lazım. Çoğunluğun sustuğu, sindiği dönemde sesini yükseltebilmek her babayiğidin harcı değildir.
Milli Merkez’de çoğunluk İP’lilerden oluşuyor gibi görünüyorsa da CHP, MHP, DP, DSP’li kısaca ülkenin gidişatından endişe duyup, bir şeyler yapabilmek için çırpınan, tarihe tanıklık etmek isteyen yurtsever gerçek aydınlar var. Geçmiş dönemlerde fikir kavgamız olsa da İşçi Partililerin Türk Milliyetçiliği çizgisine gelip, Türk Milleti kavramına sıkı sıkıya sarılmaları son derece önemli bir kazanımdır. Üstelik bunu, kuru hamasi nutuklar yerine, bilimsel araştırmalarla desteklemeleri, tavır sergileyerek, eylem koyarak hayata geçirmelerini kimse inkâr edemez. Bizim geleneğimizde bir işe başlarken niyet ve amele dikkat ederiz. Kendi adıma Milli Merkez’in niyetinin iyi olduğuna inanıyorum. Birilerinin iddia ettiği gibi CHP’nin veya MHP’nin oylarına göz dikmeleri söz konusu değil. Siyasi ikbal aramak, oluşacak ittifaklarda pazarlık payını yükseltmek gibi ucuz hesapların peşinde olmadıklarından eminim. Tam aksine başımıza karasaban gibi çöken AKP belasından kurtulabilmek için uyanışa, direnişe ve birleşmeye zorlayan bir platformdur. Bu yüzden önemsiyor ve elimden geldiğince destek vermeye gayret ediyorum. Milli Merkez’in Ankara toplantısına Nihat Genç ve Müyesser Yıldız ile beraber gittik. Türkiye’nin eski yeni siyaset, devlet ve bilim adamlarının arasında en fazla ilgi ve alkışı Nihat Genç aldı. On binden fazla kişinin katıldığı bu toplantı medya tarafından görmezlikten gelinmesine rağmen amacın hasıl olduğu kanaatindeyim. Bu arada bir hakkı teslim etmekte fayda görüyorum. Yıllar önce “Türkçü-Devrimci Dayanışması” nı merhum Atilla İlhan ile ilk defa gerçekleştiren Arslan Bulut’u tebrik edelim. O dönem bazı mahfillerde eleştiri yağmuruna tutulan Bulut’un o halisane girişiminin meyvelerini görüyoruz. Milli Merkez yönetiminde Arslan Bulut’un yanı sıra Ak Hocamız Zekeriya Beyaz da var. Türker Ertürk amiralimle beraber Ufuk Söylemez, İsa Gök, Şahin Mengü, Haluk Dural, İlker Yücel, Çağdaş Cengiz, Kemal Alemdaroğlu, Sönmez Targan gibi isimlere kimse itiraz etmemeli.
“Atatürk’te birleştik” şiarı ile toplananların niyeti güzel. Amellerinin de güzel olacağına inanıyor, yollarının açık olmasını temenni ediyorum.