Millî gururumuzu rencide eden fotoğraf!..
Esas duruş!..
Askerlik eğitim sistemimizin bel kemiğidir. Askerlik görevini yapan okurlarımız bilirler; komutanlar, esas duruşa pek önem verir. Yeni sistemde bir gevşeme var mı bilemem ama bizim zamanımızda acemilik eğitimleri "selam dur" ve "esas duruş" ile geçerdi. Çok sıkarlardı!.. Komutanlara selam verirken ve esas duruşa geçerken milimetrik ölçümler yapılırdı. Birlik komutanlarının askerlerini eğitim başarısında da önemli bir ölçüt sayılırdı.
O fotoğrafı görünce çok canım yandı!..
Yoğun gündem yüzünden gözünüzden kaçmış olabilir... Millî Savunma Bakanlığı'ndan teşkil edilen bir heyet Atina'ya giderek 20-25 Mayıs tarihlerinde Yunanistan Savunma Bakanlığı yetkilileri ile görüştü. Görüşmenin konusu "Ege Denizi'nde Güven Artırıcı Önlemler ve Davranış Kuralları olmak üzere Yunanistan ile işbirliğini geliştirmek" olarak açıklandı. İçerik ve sonuç bakımından biz buralardan pek bilgi sahibi olamadık. Haydi, Yunanistan tarafında yazılıp çizilenlere de aldırış etmeyelim.. Ancaak!.. Türk ve Yunan heyetleri arasında yapılan "Güven Artırıcı Önlemler" görüşmelerinin fotoğrafları Yunan Savunma Bakanlığı resmi internet sitesinde yayınlandı. İşte yukarıda verdiğim o kare canımı çok yaktı!.. Yunan Savunma Bakanı işgalci Evangelos Apostolakis'in yanında çakı gibi esas duruş gösteren ve hazır ol vaziyetinde duran bir Türk generali ve bir Türk Amirali... "Efendim, resmi görüşmelerdeydiler. Ne yani ellerini kollarını sallayarak saygısızlık mı yapsalardı" demeyin!.. "Saygı sınırlarını aşsalardı" demiyorum. Diplomasi de ufak tefek duruşlar karşı tarafa çok şey anlatır. Ege'de 18 Türk adası ve 1 kayalığını işgal eden Yunanistan'ın Savunma Bakanı Apostolakis, 5 Şubat 2018'de silah yüklü Mirage 2000-5 Savaş Uçağı ile Kardak Kayalıklarının üzerinden uçarak kayalıklara sanal hava taarruzu yaptı. İşgal altındaki Türk adalarına sık sık giden Apostolakis,bizim adalarımızdan Türkiye'ye küstahça meydan okudu. Apostolakis, "Türkler kayalıklarımıza çıkarsa yerle bir ederiz" demişti. Bilmem anlatabildim mi?..
Millî Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri emekli Kurmay Albay Ümit Yalım, o fotoğrafa, çok sert tepki gösterdi. Yalım, "Yunan subay ve astsubayları, Apostolakis'in yanında son derece rahat pozisyonda dururken, Türk subaylarının işgalci Apostolakis'in yanında hazır ol vaziyetinde durmaları hayret ve üzüntü vericidir. Türk subaylarının arkasında deniz savaşlarını gösteren iki adet tablo bulunuyor. Tabloların hangi savaşı canlandırdığını bilmiyoruz. Umarız, Navarin savaşının tablosu değildir. Türk subayları fotoğraf çektirdiği yere ve davranışlarına dikkat etmelidir" dedi.
Ümit Yalım, Yunanistan'da yapılan görüşmelere, Türk subayları ile birlikte Prof. Dr. Sertaç Hami Başeren'in katılmasını da eleştirdi;
"Sertaç Hami Başeren, Ali Kurumahmut ile birlikte yazdığı 'Ege'de Gri Bölgeler' kitabında yayınladığı haritada, 1923 Lozan Antlaşması ve 1947 Paris Antlaşması ile egemenliği Yunanistan'a devredilmeyen, Taşoz, Semadirek, Limni, Midilli, Sakız, Sisam, Ahikerya, İpsara, Bozbaba ve Limoniye adalarını Yunan egemenliğinde göstermiş.
Toplam 10 Türk Adasını Yunan egemenliğinde gösteren Başeren, adaların etrafındaki karasularını da Yunan karasuları olarak belirtmiş. Bu kadar büyük yanlışlıklara imza atan Başeren neyse ki doğru bir iş yaparak Yunanistan'ın işgal ettiği 18 Türk Adası ve 1 Türk Kayalığını Türk egemenliğinde göstermiş.
Başeren'in imza attığı skandallardan birisi de Doğu Akdeniz Türk Kıta Sahanlığı haritasıdır. Başeren, 2004 yılında yayınladığı kitabındaki haritada Girit Adası'nın etrafındaki adaları Türk egemenliğinde göstermesine rağmen anılan adaların kıta sahanlığını yok saymış ve 78.200 kilometre kare Türk Kıta Sahanlığını Yunanistan'a hibe etmiştir.
Teslimiyetçi bir akademisyen olan Prof. Dr. Sertaç Hami Başeren'in Yunanistan'da yapılan görüşmelere katılması büyük bir talihsizliktir."
"Yunanistan, Ege Denizi'nde sürekli olarak uluslararası antlaşmaları ve uluslararası hukuku ihlal ederken, güven artırıcı önlemlerden bahsetmek içi boş söylemlerdir" diyen Yalım, şu hatırlatmada bulundu;
"Yunanistan;
* 2004'te 18 Türk Adası ve 1 Türk Kayalığını işgal etti.
* 2006'da F 16 Savaş uçağımızı düşürdü. Paraşütle atlayarak canını zor kurtaran pilotumuzu gıyabında yargılayarak 2009 yılında 4 yıl hapse mahkum etti. Pilotumuzun yakalanması için interpolden kırmızı bülten çıkardı.
* Nisan 2014'te Muğla Bodrum yakınında Türk karasularında seyir halinde olan tekneye ateş açarak Türk Kaptan Mustafa Ateş'i öldürdü.
* Mayıs 2014'te Bodrum Turgutreis'e 1,5 mil mesafedeki Çatal Ada bölgesinde balık avlayan vatandaşlarımıza ateş açtı. Kaptan Kaan Camuzoğlu ve arkadaşlarını silah zoruyla İstanköy'e götürerek tutukladı.
* 2015'te, 1976 tarihli Bern Mutabakatını ihlal ederek Taşoz Adası Türk karasularındaki petrolümüzü çalmaya başladı.
* İşgal edilen adalarımıza yaklaşan Türk balıkçılarına ateş açarak taciz ediyor.
* İşgal ettiği adalara 5 binden fazla Yunan askeri, Amerikan jipleri ve Amerikan topçu silahları yerleştirdi."