Yandaş  görüntülü ve yazılı medyaya baktığımda  “İmralı görüşmelerini”  komedi filmi izler gibi seyrediyorum.
Hele, dün atılan şu ortak başlık bir alemdi!..
“MGK’da alınan karara göre terör örgütü ile doğrudan görüşülmeyecek, uzlaşılan maddeler Meclis’e getirilecek. Sorunun çözümü için yeni Anayasa çalışmaları adres olacak”..
Hükümetin birebir görüştüğü Abdullah Öcalan cani örgütün başı değil, çay sevenler derneğinin başı!...
Tabi!.. Öyle olunca da terör örgütü ile doğrudan görüşmemiş olursunuz...
Gelelim adres gösterilen TBMM’ye..
Cemil Çiçek, liderleri turladıktan sonra Anayasa Uzlaşma Komisyonu Perşembe ve Cuma günü tam gün mesai yaptı.  “İmralı görüşmeleri” komisyonda tartışılmadı ama Cuma günü tutanaklı toplantıya geçilmeden şöyle bir diyalog yaşandı;
MHP Konya Milletvekili Faruk Bal (BDP’lilere dönerek):
“Ne var ne yok sizin
oralarda?”
BDP’li Altan Tan:
“Vallahi yoğun, İmralı trafiği var. ”
Bal:
“Hayırlı olsun vatana millete, yeni bir siyasi obje kazandı vatan millet”
Anayasa Uzlaşma Komisyonuna İmralı sürecinin ruhu yansıdı diyebilirim. Ama ben yine de size Perşembe ve Cuma günü  komisyonda olup bitenleri özetleyeceğim. Karar sizin..
3 Ocak Perşembe;
 Komisyonda yasama sorumsuzluğu ve yasama dokunulmazlığı maddesi görüşüldü. Yasama sorumsuzluğunda, kürsüye yönelik sorumsuzlukda partiler anlaştı. Dokunulmazlığın kapsamı ne olacak, yargılama mı, tutuklama mı, yakalamama mı, telefon dinlemeleri ne olacak, gözaltına alınma arama gibi kavramlar konuşuldu. Kavramlar üzerinde anlaşma olmayınca partiler bu kavramların ceza hukuku terminolojisine girdiği için bütün üyelerin partileriyle görüştükten sonra buna karar verilmesi üzerinde uzlaştı.
1982 yasasındaki ifade tarzını üç parti benimsedi. BDP bu noktada farklılaştı. BDP,  “TBMM içinde ve dışında açıkladık sorumsuzuz bu tamam, TBMM’de açıklamadık, dışarıda açıkladık ne olacak? Bunu bu madde kapsamıyor. Bir de sorumluymuş gibi algılanıyor” dedi. BDP, dışarıdaki söz ve davranışlardan da müstakil olarak milletvekilinin sorumsuz olmasını istedi. 
BDP dokunulmazlıkda ağır ceza hallerinin tek tek sayılmasında ısrar etti.. (Cinsel saldırı, cinsel istismar, rüşvet, zimmet, irtikap tek tek sayılırken, terör suçları bunun için de yer almıyor. Maddenin bu haline terör suçlarını ekleyen tek parti ise MHP. CHP ve AKP burada teklifini suçüstü ağır cezalık suçlar olarak dile getiriyor. )
4 Ocak Cuma;
CHP Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum söz aldı:  “ Burada ’görevleriyle ilgili olmak üzere milletvekilleri, TBMM dışındaki sözlerinden de sorumsuzdur’diye bir ifade eklenmişsiniz bu ’görevleriyle ilgili’kötüye kullanmaya çok müsait. 2010 yılında ’Genel Kurmay Başkanını Anayasa Mahkemesi yargılar’dediniz, kendiniz yaptınız bu düzenlemeyi ama Genelkurmay Başkanını, ’darbe yapmak görevi değildir’diyerek normal mahkemede yargıladınız. Dolayısıyla bu muhalefet milletvekillerinin üzerinde Demokles’in kılıcı gibi onun üstünü çizmek, yok etmek için kullanılabilir” dedi.
Daha sonra “milletvekilinin görevi nedir” sorusu üzerinde duruldu.  “Tam olarak bir tanımı var mı” sorusu yine komisyonda ele alındı. Bu kısımlar üzerinde anlaşılamadı, anlaşılamayınca  “bunun üzerinde teorik olarak biraz daha çalışalım” denildi ve kırmızı yazıldı.
Milletvekili tutuklanacaksa, soruşturulacaksa, yargılanacaksa bunlar için TBMM’den izin istenecek. Dokunulmazlık kalktığında artık milletvekili hakkındaki bütün davaları gündeme getirilmeyecek.  Hangi suça ilişkin dokunulmazlık varsa o kaldırılıyor ama komisyon yine de bunu netleştirmek çabası içerisinde. Bu konuda prensip kararı alındı. TBMM’de gizli oyla dokunulmazlık oylanacak, kaldırılacak ya da kaldırılmayacak. Bu konuda grup görüşmesi yapılamayacak, grup kararı alınamayacak. Bunlar prensip anlaşmaları ancak daha yazım formülü bulunamadı. TBMM ’dokunulmazlığı kaldırdıktan sonra yargılayabilirsin ama tutuklayamazsın’kararı verebilecek. ’Yakalayamazsın, arayamazsın, gözaltına alamazsın’diyebilecek. Hepsine izin vermeyebilecek TBMM ya da bir kaçına izin verecek, bir kaçına izin vermeyecek. Bu tedbirlerin hakkını TBMM uhdesinde saklı tutacak.
Gelinen noktada bu uzlaşmanın en çok kime yarayacağına varın siz karar verin!..
Bu arada siyasi kulislerde önemli bir iddia dolaşıyor;  “AKP, KCK’lılara af getiren ve İmralı süreci ile bağlantılı olan 4’ncü Yargı Paketinde MHP ile yoğun bir temas trafiği yürütüyor. AKP, MHP’nin desteğini alırsa paket Meclis’e süratle getirilecek” diye. İddialara göre, MHP adına görüşme trafiğini Devlet Bahçeli’nin yakın kurmayı Konya Milletvekili Faruk Bal yürütüyor. Konuşulanları Faruk Bal’a sorduk, şöyle bir yanıt aldık;
“AKP ile hiçbir şekilde hiçbir görüşmemiz olmamıştır. Bize hiçbir şey gelmedi. Hiçbir görüşmemiz de olmadı.”