Millete rağmen öyle mi?
İstanbul Büyükşehir sonuçları malumunuz.. Cumhurbaşkanı bile ilk geceden kabul etmişken, ne olduysa oldu, bir el devreye girdi ve mızıkçılık başladı..
Dün Cumhurbaşkanı'nın sözlerinden de anlıyoruz ki, demokrasi, milli irade, millete güven sözleri hikaye..
Ak Parti'nin patronu seçimin sonucunu beğenmedi ve iş sabaha kadar dansa dönecek..
Ak Parti kazanıncaya kadar seçim, değişik bir demokrasi(!) anlayışı..
Gerçi ortağı, MHP lideri Devlet Bahçeli, "Bir oy fazla alan kazanmış demektir" demişti ama Cumhurbaşkanı onu da taca çıkardı.. Anlaşılıyor ki, İstanbul'da seçimi kazandıracak o tek bir oyu, yalnızca Ak Parti alabilir..
**
Hala anlamadılar.. Milletin iktidarı uyardığını hala göremiyorlar.. O yüzden hesap belli, seçimin tekrarı kararı çıkarırız, sandıklara çökeriz(!) İstanbul'u alırız..
Soru şu; Peki yine olmazsa ne olacak?
Cevap belli, süreç tekrarlanacak.. Bu gerçeği görmek için müneccim olmaya gerek yok.. Tayyip Erdoğan, yıllar önce ilan etmiş ve demişti ki;
- Demokrasi bizim için bir amaç değil, bir araçtır..
Ee bu kadar açık sözlü.. Dediğini yapıyor.. Yadırgayacak bir şey yok..
Yadırganacak olan, iradesini hiçe sayanlara milletin kredi vermesi..
**
Dün Cumhurbaşkanı'nın açıklaması sırasında İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener makamında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşüyordu.. Açıklamayı dinlediler.. Ve ardından kameraların karşısına geçtiler..
CHP lideri, seçimle ilgili teknik konulara girdi.. Hukuki boyutundan örneklerle, demokrasinin hukuk zemininde yaşayabileceğinin altını çizdi.. Hukukta gerekçenin, belgeli-ispatlı gerekçenin önemine vurgu yaptı.. Sözleri, demokrasinin var olduğu tüm ülkelerdeki olağan uygulamalara işaret ediyordu..
**
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ise konuyu 'Demokrasi tarihi'ne taşıdı..
1946 seçimlerinde sandığı namus belleyen Aslanköylü kadınları hatırlattı..
Milli irade diye diye yürüyen ve bugün onu hiçe sayan Erdoğan'ın tavrının, demokrasi tarihimizdeki karşılıklarından örnekler verdi..
Benim en çok önemsediğim sözleri şunlardı;
- Kendisine muhtar olamaz denmişti.. Milletimiz kendisini Başbakan yaptı, Cumhurbaşkanı yaptı, o da yetmedi tek adam yaptı.. Bu Gazi Millet, iradesini hiçe sayan bir siyasetçiyi affetmez.. Hangi partiye oy verirse versin, aziz milletimizin hiçbir ferdi, bugüne kadar affetmemiştir, bundan sonra da affetmez..
Bu sözleri önemsedim çünkü, içinde demokrasi tarihimizin örnekleri var.. İçinde, milletin, iradesini hiçe sayanları not edip, ilk sandıkta duvara toslattığı gerçeğinin örnekleri var.. Ve bu sözlerin içinde, aslında, demokrasimiz ve siyasetimiz açısından tam anlamıyla bir 'Dost ateşi' var..
Dost ateşi diyorum, Erdoğan'a dostluk olsun diye değil, demokrasiye ve milli iradeye sadakat çağrısıyla, 'Kendi geleceğinle birlikte, demokratik birikimlerimizi de harcama' çağrısı, olumlu bir ateş..
"Tayyip Erdoğan'da, bir Kenan Evren'leşme görüyorum" tespiti ise, aslında süreci taşıdıkları noktanın, ancak diktatörlüklerde olabileceğine işaretti..
**
Sonuçta her şey milletin gözleri önünde olup bitiyor..
Ülkemizi "13-14 bin oy farkıyla seçim kazanılmaz" demeye getiren bir zihniyet yönetiyor..
Bir oy farkın sonuç belirlediği sistemdir demokrasi.. Ama Erdoğan'ın yıllar önce söylediği gibi, "Amaç değil, araçsa demokrasi" zaten olacağı buydu..
**
İstanbul'da usulsüzlük mü var? Varsa sebebi ve sorumlusu iktidarın ta kendisi..
İstanbul'daki sayımlarda hata mı var? Varsa sebebi ve sorumlusu, iktidar partilerinin görevlileri ve kendisi..
Demokratik işleyişimizde, hukuki süreçte bir sorun mu var? Varsa sebebi ve sorumlusu 17 yıllık nobranlık..
Eeee, bedeli kim ödeyecek? Muhalefet üzerinden bizzat Millet..
Ne güzel İstanbul..
**
Çok sevdiğim bir söz var;
- Siyaset, birinin ayağına basıp, "Aaahh ayağım" diye bağırabilme sanatıdır..
Ak Parti bu sözün hakkını veriyor..
Ama bu kez durum farklı.. Bu kez siyasi partilerin değil, bizzat milli iradenin sahibi milletin ayağına basıyor..
İşte Meral Akşener'in işaret ettiği gerçek de buydu sanırım..
Tarihimizdeki örnekleriyle apaçık ortada ki, millet bunu affetmiyor..
Ne diyor hak söz; Her şerde bir hayır var..
Uyarılara kulak asmayanlar, hayatın ve milletin tokatıyla uyanır, merak buyurmayın..