Millet cambaza bakarken malı götürenler!
Para akıyor... Milyonlarca dolar akıyor... Her bir işten; küçüklü büyüklü her ihaleden trilyonlar Görünmez Holding'e aktarılıyor... Türkiye olağanüstü bir yağma süreci ile karşı karşıya... Kıyılarımız, ormanlarımız, tarım alanlarımız maksimum rant peşinde koşanlara, piyasa ekonomisinin getirisi ile yetinmeyenlere peşkeş çekiliyor.
Özelleştirmelerde, kamu ihalelerinde, şehirlerimizi bir kanser gibi saran imar rantında hukuk katlediliyor. Bu korkunç sürecin birinci sorumlusu yurttaşlarımızın verdiği yetkiyi, gemi alabora olmadan paraya servete dönüştürmeye çalışan siyasilerdir.
Bürokratlar ve kirli işadamları da halkımızı yoksullaştıran zincirin sonraki halkalarıdır.
Türkiye'de rantın olduğu her alanda birbirinden bağımsız gibi görünen ancak çıkar ve amaç birliği içinde olan onlarca şirket ihaleleri kuşatmış durumda.
Bu şirketlerin ortak özelliği AKP'nin yönetim kadrosuna, tarikat ve cemaatlere yakın isimlerden oluşması.
Başta İstanbul Büyükşehir Belediyesi olmak üzere belediyeleri saran tarikat-ticaret- siyaset kuşatmasında milyarlarca dolarlık bir pastanın paylaşımı söz konusu. Bu paylaşımda iki yöntem öne çıkıyor; İmar planlarında değişiklik yapmak ve altyapı ihaleleri ile hizmet alım işlerinde aynı havuz ile çalışmak!
İstanbul yüzlerce milyar dolar harcama yapılan dünyanın en büyük metropollerinden biri... AKP ile geçen 13 yılda İstanbul Büyükşehir Belediyesi 200 milyar dolar harcadı. Yalnızca 100 milyar doları altyapı işlerine gitmesine rağmen İstanbul devasa sorunlardan kurtulamadı.
En çarpıcı olan tüm bu yağma sürecinin hepimizin gözünün önünde yaşanıyor olması. Artık minareyi kılıfına uydurmaya bile gerek görmüyorlar. "Görünmez Holding" büyüyor, serpiliyor... Etrafınıza bakın... tabelaları iyi okuyun... İlişki biçimleriyle kokuşmuş projelerde bu Holding'e bağlı şirketlerin adlarını göreceksiniz...
***
Yukardaki satırlar 2007 yılında yazdığım Türkiye'nin yoksullaşmasının nedeni olan mega yolsuzlukları anlattığım "Görünmez Holding" adlı kitabımdan... Kitaptan devam edeyim; "Yağma yalnızca 100 milyar doların paylaşımında yaşanmadı. İmar planları değiştirilerek oluşturulan rant da yine benzer bir paylaşımla "yakın dostlara" aktarıldı. Üstelik bu alandaki paylaşım da en az belediyenin 13 yıllık bütçesi kadar büyüklüğe sahip!
Önceleri yeşil alan olan, okul alanı olan, park yeri görünen hatta deprem toplanma alanları dahil arsalar, araziler; imar planları değiştirilerek yandaşlara peşkeş çekildi. Rantı artırılan bu alanlar ihalesiz olarak verildi. Hatta "para etmeyen" yeşil alanlar Görünmez Holding'in şirketlerine satın aldırılarak imar planları değiştirildi ve bu yolla da günümüzün yeni süper zenginleri yaratıldı!"
Cumhuriyet Gazetesi'nin iki gün arka arkaya yayınladığı "ülke tarihinin en büyük rant oyunu" başlıklı haberi yıllar önce yazdığım kitabımı yeniden hatırlattı. Her sayfası AKP'nin "iş" dosyası niteliğinde eskimeyen bir kitaptır. Haberde TOKİ uzmanlarının İstanbul'daki 76 mega projeyi inceleyip 12 milyon metrekare fazladan inşaat yapıldığının tespitine yer veriliyor. Her bir projede yandaşların kazancının kaç milyar artırıldığı bilgisine de...
Ancak biliyoruz ki yağma ve talan süreci bunlarla sınırlı değil. Görünmez Holding'i isimleri ve ilişki biçimleri ile deşifre ettiğim kitabımdan "eskimeyen" bir cümle ile bitireyim;"Bu boyuttaki harcamanın kimlere yaptırıldığı, hangi ilişki biçimleri sonucu imar rantının ve ihalelerin paylaşıldığı, bu paylaşımda tarikatların, cemaatlerin yerinin ne olduğu, İstanbul yaşanmaz hale gelirken kimlerin cebini, kasasını doldurduğu her dönem tartışılmalı ve araştırılmalıdır..."
***
Yıl 2018... Mehmetçiğimiz donarak şehit oldu!
Dün Tunceli Kırsalından geldi acı haber... Terör örgütüne karşı operasyon sırasında soğuk hava şartları nedeni ile iki askerimizin donarak şehit olduğu haberi yüreklerimizi dağladı!
Gelen bilgiler, yine donmaya bağlı ağır yaralı başka askerlerimizin de olduğu yönünde... Bölgeyi iyi bilen Genelkurmay İstihbarat Dairesi eski Başkanı İsmail Hakkı Pekin'i aradım. "TSK'da gerekli tüm teçhizat vardır." diyerek devam etti; "Sabah saat 06:00'da dağa çıkmışlar. Yüksek bir bölge. Ekim ayında aşağılar sıcak olabilir ama dağ başkadır. TİM komutanı ve bağlı tabur komutanı hava şartları ile ilgili Mehmetçiğimizi bilgilendirmeli ve uyarmalıydı. Her operasyon öncesinde detaylı brifing verilir. Hava koşulları ve giyilecek kıyafetler, çantada olması gereken ekipman vb her şey gözden geçirilir. Bu olayda bunun yapılmadığı kanaatindeyim."
***
Yaşasın cumhuriyet!
"Cumhuriyet, düşüncesi hür, vicdanı hür, anlayışı hür nesiller ister"
" Milletin saltanat ve hakimiyet makamı yalnız ve ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir"
"Cumhuriyet'i kuranlar onu korumaya da muktedir olmalıdır"
Büyük Atatürk'ün bu sözlerini yorumlamaya gerek var mı?! Cumhuriyet Bayramı'nda 29 Ekim resepsiyonunu İstanbul'da bir havaalanı açılışına taşımaya çalışan zihniyete karşılık, Cumhuriyet'e "90 yıllık reklam arası" diyenlere karşılık Türkiye; en büyük bayramını Başkent Ankara'da kutlamalıdır!
Atatürkçü Düşünce Derneği ve Türkiye Gençlik Birliği Ankara'da olacak... İnternet sitelerinden duyurularına bakabilirsiniz.İYİ Parti 1. Meclis'in önünden yürüyüşe geçecek... Meral Akşener'in Cumhuriyet Bayramını anlamından koparmak isteyenlere verdiği yanıt son cümle olsun; "29 Ekim Cumhuriyet Bayramı değil de 3. havalimanı açılış töreni midir? Bu nasıl bitmeyen Cumhuriyet düşmanlığıdır. Otogarı da yenileyin 23 Nisan'ı orada kutlarsınız, size o yakışır!"