Çankırı ve Kastamonu notlarına geçmeden önce MİT Müsteşarlığı için adı geçen değerli ağabeyim Mustafa Levent Göktaş ile ilgili kamuoyundaki taştırmalara nokta koymak istiyorum. Göktaş, malumunuz Ergenekon adı verilen kumpas davasında 4 yıldan fazla hapis yattı. Sahte delillerle içeride tutuldu. Emekli olmadan önce Özel Kuvvetlerde tam anlamı ile destan yazan bir kahramandır. Türk Milliyetçisidir. Silivri'ye tıkılmadan önce de terörle mücadeledeki bilgi ve tecrübelerinden dolayı MİT'de müsteşar yardımcılığında adı geçiyordu. CIA'nin taşeronu olan paralelciler bürosuna sahte delil koydu. O polisler bugünlerde yargılanıyor. Göktaş'ın adı yine MİT için geçiyor. Hatta Saray'ın danışmanı gibi sıfatlar yakıştırılıyor. Vatansever bir görev adamıdır. Araziyi iyi bilir. Ama ikbal kaygısı duymaz. Para-puldan anlamaz. Mevki-makam ona göre değildir. Uzaktan kumanda edilemez. AKP hükümetinin teslimiyetçi anlayışına ters düşer. Dolayısı ile O'nu MİT'in başına asla getirmezler. Keşke gelse. Terörün canına okur. Ama getirmezler.
* * *
Gelelim Kastamonu'luların Akşener ilgisine. Akşener adının kendileri için yeni olmadığını söylüyor Kastamonulu ülkücüler. 7 Haziran seçimleri öncesi özellikle köylülerin aklındaki isimdi. 1 Kasım'da aday yapılmayınca tepki gösterişler. Üstelik Kastamonulular İstanbul'da çok etkin 1 milyon civarında. Kastamonulu İstanbul'da ikamet ediyor. Akşener'li listede MHP 4 vekil çıkarmışken 1 Kasım'da sayının 2'ye düştüğünü hatırlatıyorlar. 10 Mart 2015'de MHP'nin Kastamonu il kongresi yapılmış. Devlet Bahçeli'nin okunan telgrafını 40-50 kişi alkışlarken Akşener'in telgrafı okunurken bütün salon ayağa kalkmış. 47 yıldır MHP'li olduğun belirten yönetim kurulu üyesi , "değişim olmazsa ülkücüler sandığa gitmeyecekti" diyor. Parti içi demokrasi istiyorlar en çok. Üye kayıtlarının yenilenip, binlerce üyenin katılımı ile ön seçim yapılarak adayların belirlenmesini istiyorlar. "Gençliğe umut verilmediğinden yakınıyorlar. İş ve istihdam alanı açmak şart. Ailelerin çocuklarına iş istediğini" vurguluyorlar. "Böyle devam ederse sandık görevlisi bile bulamayız" yakınmaları var. Devlet Bahçeli yüzünden strese girip şeker hastası olduğunu belirterek isyan edenlerin sayısı hiç de az değil.
Çankırı'ya gelince… Bir dönemin fakir şehri bir hayli gelişmiş. Ama Türkmen kentinin halen duble yolu yok… İlk defa gençlerin bu kadar ilgisine tanık oldum. Kızlı-erkekli gençlik grupları spor salonunu doldurup, bahçeye taşmış. "MHP'ye bir kadın eli değmesi lazımdı" diyerek sohbete başlayan öğretmen hanım, Şefika Gaspıralı'dan , Latife Hanım'a, Halide Edip Adıvar'a kadar Türk Milliyetçiliği davasında kadınların önemine dikkat çekerek ayak üstü ders veriyor. İlk dikkatimi "MHP'ye Meral- Ülkücüye Moral" pankartı çekiyor. Kürsünün arkasındaki dev pankartda: "İstiklal uğruna Ümmühan Nine ve Yanığın Emine'nin yürüdüğü bu yollarda Seninleyiz Başkanım. MHP Ilgaz Kadın Kolları" yazıyor.
Türk Milliyetçilerinni iktidarına hasret kalan Çankırı'lılar çoştukça Akşener'de çoşuyor. Ülkücülerin gözlerinde 4 Nisan 1997'den buyana görmeye alıştığım hüznün yerini karanlık ve hedefe kilitlenme almış. Çankırı'nın 5 delegesi var. Eski Ocak Başkanı ve Ilgaz Bld. Başkanı en başta imza vermiş. Diğerleri de gelip yerlerini aldılar. Anlaşılan Çankırı tam kadro. Çankırı'da 99 seçimlerinde 2 milletvekili ve belediye kazanılmışken vekil sayısı 3'e düştü. 3'ü de AKP de…
MHP'nin düşen kalelerinden olan Çankırı şahlanmaya hazır. Muhtarları buldum. "AKP'ye mahkum edildi halk. Devlet Bahçeli ve Kılıçdaroğlu umut vermiyor. Vatandaş "oy verecek adam yok" diyor. Halkın ayağına gitmek şartı, kucaklaşmak, sohbet etmek, varlığını hissettirmek lazım" diyorlar.
Ve Kurultay beklentileri… Çankırı'da heyecan dorukta iken cep telefonlarının marifeti ile MHP'nin yazılı açıklamasındaki 10 Temmuz günü için kahkahalar atılıyor. "Kendi delegesinin iradesine güvenmeyerek mahkemeyi adres gösterenler biz nasıl güvenelim. Düğün değil bayram değil Balgat bizi niye öpüyor" diyorlar. Doğrusu kendi partisinin yöneticilerine, Genel Başkanına güvenmeyen delege ve taban haklı. Bahçeli'nin 10 Temmuz kongre açıklaması tuzak! Tüzük değişmeden yapılan kongrenin geçerli olmadığı için tıpkı Gemerek ve Tosya gibi mahkemece iptali istenip zaman kazanmaya çalışıldığı ifade edilirken, "Çok samimi iseler Bahçeli ve MYK istifa etsin, öyle gidelim kongreye" diyorlar. Ama tüm hukukçular görevin çağrı heyetinde olduğunda birleştiği için ülkücüler rahat.
