MHP'nin 50. yılı ve Ozan Arif
Başbuğ Alparslan Türkeş'in ebediyete intikal etmesinden sonra göreve gelen Sayın Devlet Bahçeli döneminde MHP sadece ilke ve ülkülerini terk etmekle kalmamış siyasi menfaatleri uğruna bütün mukaddesleri saraya ipotek etmiştir.
Milliyetçi ve ülkücü hareketin inandığı MHP, millî ve manevi değerlerine bağlı Atatürk ve Cumhuriyeti savunan ahlakçılık ilkesiyle kuşatılmış bir anlayışa sahipti.
Bugünün MHP'si ise Türk milliyetçiliğine her türlü hakareti yapan Recep Tayyip Erdoğan'ın can yoldaşı olmuştur.
Milliyetçi ve ülkücü hareketin inandığı MHP'de ülkücü hassasiyet ve kardeşlik hukuku vardı. Ülkücüler birbirinin derdine ve sevincine ortak olurdu. Bir simidi beş arkadaşı ile paylaşır, iyi günde kötü günde hep bir araya gelirlerdi.
Bugünün MHP'si ise 600 imza toplayan delegeleri hiçe sayarak kongre yapılmasının önünü kapatmış, "ya bizim dediğimizi yapacaksınız ya da bu partiden gideceksiniz" anlayışı ile hareket arkadaşlarına kapıyı göstermiştir.
Milliyetçi ülkücü hareketin inandığı MHP'de Başbuğ'un emanetleri konusunda çelik gibi irade ve sadakat vardı. Türk kurultayları tertip edilir, orada Türk dünyasından gelen temsilcilerle toylar yapılırdı, her yıl Ağustos ayında Erciyes şölenleri tertip edilir yurdun muhtelif yerlerinden gelen milliyetçi ve Ülkücüler orada kucaklaşırdı.
Bugünün MHP'si ise Bahçeli sayesinde bu emanetleri teker teker terk etmiş, kişisel menfaat odaklı kendisine yeni bir yol haritası çizmiştir. Bu yol haritasına göre genel başkan ve yardımcıları ölene kadar o koltukta oturacaktır.
Milliyetçi ve ülkücü hareketin inandığı MHP'de her şey Türk'e göre Türk tarafından prensibi esastı. "Ya Ülkücüler devlet olacak ya devlet ülkücü olacak" sözü slogan haline getirilmişti
Milliyetçi ve Ülkücüler iktidar olamazsa bile devletin bürokratik kadrolarına yerleşip muktedir oluyorlardı.
Bugünün MHP'si ise iktidar ve muktedir olmaktan vazgeçmiş ülkücülere faşist, kafatasçı, vampir diyen Recep Tayyip Erdoğan'ın Başkan olmasının önünü açmıştır.
Milliyetçi ve ülkücü hareketin inandığı MHP'de belki derme çatma parti binalarımız vardı, pek çoğumuz garibandı ancak inançlı ve mutluyduk dostluğumuz ve muhabbetimiz güzeldi, birlikte ağlar birlikte gülerdik. Allah'tan başka hiç kimseye boyun eğmezdik. Makam ve koltuklar ruhumuzu satın alamaz Mefkuremize sahip olamazdı.
Bugünün MHP'si koca bir davayı sarayın zindanlarına mahkûm ederek milliyetçi ülkücü hareketin mensuplarını parya haline getirmiş artık milliyetçi ve Ülkücüler, Bozkurt olmaktan daha çok Siyasal İslamcıların himmetine muhtaç haline getirilmiştir.
Sayın Bahçeli, rahmetli başbuğumuz Alparslan Türkeş'in tırnakları ile kazıyarak burçlara diktiği milliyetçilik bayrağını maalesef milliyetçi ve ülkücülere morg bekçisi diyen sarayın kapısına dikmiştir. Milliyetçi ülkücüler bugün tarif edilemeyecek şekilde hüzünlü ve üzgündür. MHP'nin 50. yılında geldiğimiz durum kelimelerle tarif edilmeyecek kadar içler acısı, yürekleri parçalayacak derecededir.
Sayın Devlet Bahçeli'ye sormak lazım; bugüne kadar hangi ülkücünün ailesine taziye ziyaretinde bulundunuz. Sözde ülkücü şehitleri rahmetle anarken Nihal Atsız, Dündar Taşer, Gün Sazak, Alparslan Türkeş, Ruhi Kılıçkıran, Yusuf İmamoğlu, Mustafa Pehlivanoğlu, Dursun Önkuzu, Fırat Çakıroğlu gibi ülkücü şehitlerden bahsederken yüreğinizde hiç duygu fırtınası oluştu mu?
Şimdi kalkmış geri dönmek isteyenlere kapı açtığınızı söylüyorsunuz. Peki ülkücüler sizi affetti mi acaba? Elinizi vicdanınıza koyup bir gün olsun Ben bu milliyetçi ve ülkücülerle nasıl helalleşeceğim. Bana haklarını helal edecekler mi diye düşündünüz mü?
Milyonlarca milliyetçi ve ülkücü MHP'den umudu kesmiş başka siyasi partilerde varlık mücadelesi verirken Türk milliyetçiliği fikrini Meclis'te temsil eden İYİ Parti'ye hâlâ İP diyecek kadar nezaketini bozan bir üsluba karşı biz daha ne yazıp söyleyelim ki..
Ozan Arif'e
Ne dostluk, ne vefa, ne de heyecan,
Ağla ey gözlerim, yan yüreğim yan,
Bu nasıl bir acı dayanmıyor Can,
Yürekler köz oldu Ozan Arif'e
***
Balgat'ı sormayın her yanı hile,
Deve gibi kindar gül versen bile,
Edirne'den Kars'a Ağrı İzmir'e
Her yürek yüz oldu Ozan Arife
***
Yaslıyız üzgünüz çile doluyuz
Başbuğ'dan emanet ülkü yoluyuz
Zülfikar tutan el Ali koluyuz
Ehlibeyt öz oldu Ozan Arife
***
Şüheda gel dedi, özledik seni
İrem bağlarına gizledik seni
Her sabah her akşam izledik seni
Ülküler BİZ oldu Ozan Arif'e