AKP cenahının, Sivas’ın ya da Fırat’ın doğusuna geçemiyorlar, söylemine geçtiğimiz hafta Bahçeli Şanlıurfa’dan, Baykal Siirt’ten tokat gibi cevaplar verdiler. Doğrusu kimse, Şanlıurfa’da MHP’nin bu denli büyük bir kalabalığı toplayabileceğini düşünmüyordu.
Şanlıurfa mesaj verdi!
Şanlıurfa’da alanı hınca hınç dolduran kalabalık, açılımcıların bütün tezlerini ters yüz eden ciddi bir mesaj vermiştir. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli konuşmasında, meydanı dolduran kalabalığın “kargo” ile taşınmadığı, kamu ve çıkar vaatleriyle meydana toplanmadığına özel vurgu yaptı. Çünkü dedi; “Burada taşınmış vatandaş, kömür için, peynir için toplanmış vatandaş yok. Burada okullar tatil edilerek kalabalık yapmak için toplanmadınız. Buraya kamu araçlarına zorla bindirilip getirilmediniz”. Ardından da açılım adı altında insanları birbirine yabancılaştıran, karşıt hale getiren ve azınlık yaratmaya çalışan AKP politikalarının tehlikelerine vurgu yaptı. Urfalı’lara “Siz bu ülkenin yabancısı değil, yerlisisiniz. Siz bu devletin ortağı değil, sahibisiniz” dedi. Üzerine üzerine gidildiğinde Güneydoğu’da ayrımcılığın, etnisitenin ve bölücülüğün değil bütünlüğün ve beraberliğin daha fazla müşterisi olabileceği görülecektir.
Güneydoğu çantada keklik değil!
Baykal ise Siirt’ten “Kürt açılımı, oldu Yeşilçam açılımı” dedi. Baykal özellikle, “etnik ayrımcılık, dışlama yok ama kimliğe saygı var. Demokrasi, eşitlik özgürlük var ama terör hiç yok” diyerek terörün yanlış olduğuna vurgu yaptı. Siirt’te CHP’nin coşku ve umut veren kongresinde Baykal, ayrımcılığın Irak’ı ne hale getirdiğini verdiği somut örneklerle anlattı: “Irak’a bakın, Irak’ta adam avukat diplomasını asmış, altına da ekliyor ‘Sünni avukat’ diye. Ya da ‘Şii avukat’ diye, ya da ’Kürt avukat’, ya da ’Türkmen avukat’ diye yazıyor. Bunda hayır var mı? Bizim bildiğimiz Irak bir bütündü, bütün olarak bizim gözümüzde Iraklılar kardeş ve eşit vatandaştı”.
AKP’nin Güneydoğu’da işi bu defa zor!
BDP ve AKP, Güneydoğu’yu çantada keklik görüyor. BDP’nin ve AKP’nin halk üzerindeki baskısı kırılabilirse muhalefet bölgede iş yapabilir. Göstergeler buna işaret ediyor. Muhalefetin bölgeyi AKP ve PKK’nın tek yanlı propagandasına terk etmemesi durumunda önemli mesafeler alacağını şimdiden görmek gerekir. Bunun için muhalefetin bölgeyle ilgili olarak sürekli ve sistemli bir çalışma sürecine girmesi gerekiyor. Muhalefetin bölge insanını iki yanlıştan birisini seçmek zorunda bırakmaması gerekiyor. Bunun için muhalefetin halkın karşısına umut, çözüm ve güven verici bir çalışmayla çıkması gerekir. Bölgede bastırılmış, sindirilmiş ve ezilmiş kitlelerin MHP’ye yönelik, sanılanın ötesinde bir eğilim var. Bu eğilimin sandığa yansıtılması bölgede var ve etkin olmakla mümkündür.
Öyle görülüyor ki bu defa AKP’nin Güneydoğu’da işi sanıldığı gibi kolay değil. Bölgede ayrılıkçı, açılımcı ve ayrıntıcılar (bunlar gerçekte marjinaldir) oylarını BDP’ye verecektir. Ülkenin birliği ve bütünlüğünden yana olan büyük kitle de iyi organize olurlarsa muhalefete yönelebilecektir.
Muhalefetin bu kez doğru olanı yaptığı görülüyor. Bu bağlamda MHP ve CHP bölgeye daha çok yoğunlaşmalıdır.
