MHP üzerinden BOP tezgahı kurmaya kalkışmak ihanetin ikinci yüzüdür!..
MHP’nin İzmir Gündoğdu Meydanı’nda yaptığı ‘Bayrak’ mitinginde gördüğümü, duyduğumu notlar halinde paylaşmıştım dün.
Ne hissettiğimi de eklemek istiyorum bugün:
Batı cephesinde değişen bir şey yok!
Mondros’u takip eden ‘işgal günleri’nde nasıl ‘örgütlü direniş’in merkezi olduysa İzmir, önceki gün de alnının akıyla yerine getirdiği aynı ‘vatan görevi’ydi.
MHP konvoyuyla alandan ayrılırken, kilometreler boyunca sağlı sollu yolu tutmuş o insanların yüzlerine baktım; gözlerinin tam içine. Burada binlerce kelime sıralasam yetmez anlatmaya o gözlerde gördüğüm şeyi. Bir tek şunu söyleyebilirim ‘gerçek’ti. Oraya ‘yürekleriyle’ gelmişlerdi.
Türlü türlüydüler; kadın, erkek, çoluk-çocuk, genç, yaşlı, heybetlisi de vardı çelimsizi de zayıfı da irisi de hastası da gürbüzü de... Her biri geçit vermez birer ‘dağ’a dönüştüler. O yoksul, o yalnız, o yokluktan ot otlar hale getirildiğinden ‘çaresiz’ sanılan Anadolu halkını bir milletin kurtarıcılarına, bağımsızlık kahramanlarına dönüştüren ‘ruh’un hangi mayayla pişirildiğini önceki gün bir kere daha gördüm ben. Övündüm; ne mutlu Türk’üm!
***
Bizim yüreklerimiz kabarık, gözlerimiz sulu sepken, bu milletin önünde saygıyla eğilerek ayrıldığımız Gündoğdu Meydanı, acaba ‘kürsüden’ bakınca nasıldı?
İzmir’den Ankara’ya dönüş yolunda, gazetecilerin soruları doğrultusunda hem ‘Bayrak’ mitingini hem de gündemi değerlendirdi MHP lideri Bahçeli. Ona göre, İzmir’de oluşan direnç iklimi, ilk adımı Bursa’da atılan ‘Milli Değerleri Koruma ve Yaşatma’ yürüyüşünün millet tarafından ’benimsendiğinin’ işaretiydi. Türk Milliyetçileri’nin 3. dev adımını müjdeledi:
Mayıs’ta Adana Vatan Mitingi!
‘Batı Cephesi’nde efelerin emanet ettiği bayrağı milli mücadelenin ilk kurşunun atıldığı ‘Güney Cephesi’ne götürecekti. Halkın katılımı ve disiplininden memnun olduklarını ifade eden Bahçeli ‘Bu miting ile basının sık sık kullandığı kamuoyu araştırma sonuçlarını test ettiklerini’ söyledi: ‘Sorduğumuz sorular karşısında da çok güzel cevaplar aldık. Barış ve çözüm sürecini halkımız tasvip etmiyor.’
‘Yavru muhalefet’ çok hızlı bir şekilde büyüyor
Bahçeli’ye Erdoğan’ın neden CHP’yi değil de özellikle ve ısrarla MHP’yi hedef aldığı da soruldu. MHP lideri, iktidarın partisine yaptığı ‘yavru muhalefet’ yakıştırmasına göndermeyle cevap verdi:
“Yavru muhalefet çok hızlı bir şekilde büyüyor. Ondan tedirgin. Ondan rahatsız oluyor. Başbakan herhangi bir ön hazırlıkla konuşamıyor. Kendisini oldukça yanlış yönlendirenler var. Mesela Sayın Başbakan’ın ağzından, İstanbul’da halkın oldukça rahatsız olduğu, krediyle almış olduğu arabanın sokakta yakıldığı, şehir otobüslerinin molotof kokteylleriyle tahrip edildiği sokak çatışmalarına karşı hiçbir şey çıkmazken, MHP’nin milletle buluşma sürecini, açık hava toplantıları serisini sokağa inme olarak nitelendiriyor. Bu çok yanlış bir değerlendirmedir. Tahriktir. Bu provokasyondur. Ülkücü-Milliyetçi gençliğin sokağa dökülmesi için bir hazırlığı olduğunun işaretidir. Buna çok dikkat etmesi lazım. Böyle bir hataya düşerse altından kalkamaz. Onun için konuşmasını bilecek. Sokak başka şey, meydan başka şey. Sokaklar karanlıktır 24 saat açıktır. Meydanlar ise toplu gösteri yasasına göre belli bir saatle halkla buluşulan alanlardır. Her sokak meydana çıkmaz ama meydana bağlanan sokaklar illa vardır. O bakımdan meydanda bulunan milletle bütünleşmiş, düşüncelerini, medyada yer bulmadan, halka onunla bütünleşerek, yanına gitmek suretiyle anlatamaya çalışan bir faaliyeti sokak olarak nitelendirmesi gerçek niyetinin sokağa dökülmek olduğunu gösteriyor.”
Başbakan ‘Arka Sokaklar’ dizisini seyretsin
Bahçeli’nin tam bu noktada Erdoğan’a yaptığı ‘MHP’yi BOP’un maşası yaptırmam’ uyarısı manidardı:
“Başbakan, kimin tarafından yönetiliyorsa Orta Doğu’da örnekleri olan bu oyunun, kendisine mal olacağını bilmesi lazım. BOP’un Orta Doğu’daki Fas, Tunus, Mısır, Yemen, Libya ve benzer ülkelerdeki tezgahını MHP üzerinden kurmaya çalışıyorsa bu çok büyük bir gaflettir, ihanetin ikinci yüzüdür. Onun için kendisini tatile davet ediyorum. Sağlıklı düşünmek için bir çaba sarf etmesini ve kendisini yanlış yönlendirenlere de dikkatli olmasını tavsiye ediyorum. Sokak ile meydanı birbirine karıştırmasın. MHP dün Bursa meydanlarındaydı bugün de İzmir Gündoğdu Meydanı’nda. İzmir’de Gündoğdu Meydanı’na çıkan sokaklar olduğu gibi başka yerlere çıkanlar da vardır. Sokaklar çok tehlikelidir. Karanlıktır. Sokağın ne olduğunu anlamak istiyorsa ‘Arka Sokaklar’ dizisini seyretsin...”
Erdoğan’ın Türk Milliyetçileri’ne dönük ‘çapulcu’ ifadesine karşılık ‘Başbakan’a yakışır bir üslup’ diyen Bahçeli şöyle devam etti:
“Bir taraftan milliyetçilik oynayacak, bir taraftan çapulculardan arzuladıklarını milletvekili yapacak, partisine alacak. Dışında kalanları da suçlamak için itibarsızlaştırmak için de çapulcular ifadesini kullanacak. Başbakan’ın biraz uzun süreli tatile ihtiyacı var.”
Erdoğan’ın ‘terörü çıkarın MHP’den geriye bir şey kalmaz’ sözlerine de tepki gösteren Bahçeli, ‘MHP çok daha güçlü bir şekilde kalır ve iktidar olur. Başbakan’dan ne kalır onu bilemiyorum’ dedi.
Bahçeli, iktidarın kendisiyle ilgili ‘fezleke’ ve 57. Hükümet Dönemini hedef alan ‘araştırma komisyonu’ hamleleri üzerine, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’ndan partisine gelen desteği ise ‘demokratik ve insancıl’ diye nitelendirdi.
‘Karşıt görüş’ yok, toplumu PKK’ya mahkum etme tuzağı var
Dicle Üniversitesi’nde PKK ve Hizbullah taraftarları arasında çıkan olayları ve diğer üniversitelerdeki gerilimi de değerlendiren MHP lideri olayları ‘karşıt görüşlüler çatışması’ olarak yansıtan medyanın dilini eleştirdi:
“Dicle Üniversitesi’ndeki olaydakilerin temelde aynı etnik alanda bulundukları iddiası taşımalarına rağmen birbirleriyle çatışmaya girmesi aralarındaki ideolojik farklılığı ortaya koyuyor. Zannediyorum bu ideolojik farklılık oradaki PKK eğilimini başka bir alana doğru çekme konusudur. Onu da önümüzdeki günlerde hep beraber göreceğiz. İçişleri Bakanı üniversitelerde 156 olay olduğunu ifade etti. PKK ve daha değişik unsurlar milleti bu sürece mahkum etmek için üniversitelerde olay çıkarmaya çalışıyorlar. Ama hâlâ bazı medya mensupları bunu karşıt görüşler olarak ifade ediyor. Bu da medyanın çok büyük bir tuzağıdır. Özellikle medya patronları bir araya gelip bir akşam yemeği yesinler. Türkiye nereye gidiyor, nasıl gidiyor bunda biz ne yanlışlar yapıyoruz tartışmaları lazım.”
TSK kanunsuz emri nasıl uygulayacak
Bahçeli, TSK’nın teröristlerin ellerini kollarını sallayarak sınır dışına çıkarılma sürecindeki ‘rolü’yle ilgili olarak son grup toplantısındaki sözlerini hatırlattı: “Silahsızlanma ve silahları gömme, silahsız yurt dışına çıkma süreci içindeki bir bölümün uygulanması aşamasında Silahlı Kuvvetler ne yapmayı düşünüyor? 29 yılı aşkın süredir 40 bin insanımızın katili olan bu zümrenin, kimin kim olduğunu bilmeden yurt dışına giderken Silahlı Kuvvetler seyirci mi kalacak diye sormuştum. Şimdi Silahlı Kuvvetlerle hükümet arasında bu konunun görüşüldüğüne dair basında beyanlar var ve bu yetkinin hükümette olduğunu ısrarla söylüyorlar. O zaman bir emir üzerine Silahlı Kuvvetler gereğini yapacaktır anlamı çıkar. Bu emir ne şekilde uygulanacak onu da merak ediyoruz.”
‘Yeni anayasa’ Oslo işbirliğinin devamı
Ve ‘Yeni Anayasa’ meselesi.
MHP’li üyelerin komisyonda üzerlerine düşeni yaptığını söyleyen Bahçeli, Erdoğan’ın en başından beri PKK-AKP Anayasası hesabını yaptığının ortaya çıktığını ifade etti:
“Son çözüm ve barış sürecini de dikkate aldığınız vakit AKP ile BDP arasında hatta daha genel bir ifadeyle PKK arasında ‘çözüm süreci’nin içeriğine bağlı kalarak bir anlaşmaya doğru varıldığı görülmüştür. Böyle bir durum karşısında Sayın Başbakan BDP’li ve bağımsız milletvekilleri de dahil olmak üzere Meclis’te sağlayacağı destekle, AKP-PKK işbirliğiyle Anayasa değişikliğini referandum yoluyla gerçekleştirmeyi düşünüyor. Burada başarılı olabilir mi tartışması var şu an gündemde. Bu komisyonun oluşma amaçlarının dışına çıkılmıştır. Komisyon öncesinde Sayın Başbakan’ın böyle bir PKK-AKP ilişkisi olarak Oslo görüşme süreciyle başlayan işbirliğinin devam ettiği kanaatindeyim.”
Milli Aydınlar’ın kampanyası faydalı
Akil Adamlar toplumu PKK’nın taleplerini kabule ikna etmek ve iktidara dönük kamuoyu tepkisi karşısında ‘süzgeç’ görevini yerine getirmek için il il gezerken, ‘Türk adı Anayasa’dan silinemez’ çıkışıyla gündeme gelen ‘300 Türk aydını’ ve sayısı giderek artan imza kampanyasının ‘Toplumun aydınlatılması açısından faydalı olduğunu’ ifade eden Bahçeli, ‘Siz kendi akiller heyetinizi oluşturmayı düşünüyor musunuz’ sorusuna cevaben ise ‘Bizim böyle bir düşüncemiz yok. Biz zaten millete gidiyoruz. Ne yapacaksak milletle paylaşarak, milletin desteğini alarak yapmaya gayret gösteriyoruz. Onun için böyle bir projemiz yok’ dedi.