MHP Kongresindeki Kürşadlar
Gündemde genetiği ile oynanan tohum ve gıdalar var. Oysa düşüncelerimizin, fikirlerimizin hatta ideallerimizin genetik kodlarını çoktan keşfedenlerin siyasal hayattaki hükümranlığını göz ardı ediyoruz. Sadece yediklerimizin genleriyle oynanmıyor bu ülkede. Hayatın her alanında beyinlere zerk edilen zehir ile felç edilmek üzereyiz. Tepki veremez hale gelişimizin en önemli sebebi de bu.
Bu gerçeği bizden daha iyi bilenler dilediği gibi kodluyor insanımızı. Elime yarın yapılacak MHP kongresi ile ilgili bir açıklama ulaştı. “Tüzük değişiklikleri bütünüyle ortadan kaldırılacak” cümlesi dikkatimi çekti. Oysa DB imzalı açıklamanın ikinci paragrafında, “Demokratik yarış ve süreç” cümlesi vardı. Demokratik kelimesi her zaman olduğu gibi aksesuvar olarak kullanılmış. “Bütünüyle ortadan kaldırılacak” sözleri ise “Ben yaptım oldu” anlamında. Zira 40 yıllık MHP’nin değişecek parti programı ve tüzüğü ortada yok. Yarın oy kullanacak parti delegesi neye evet, neye hayır diyeceğini bilmiyor. Peşinen, “Kaldırılacak” emrine uymuş olacak. Oysa gerçek demokrasilerde genetiği ile oynanmamış fikir hareketlerinde böylesi değişiklikler aylar öncesinden üyelerine bildirilir, görüşler alınarak son şekliyle en az 15 gün önce ilan edilir. Üyenin, delegenin namusu olan oya sunulacak olan program, tüzük ve yönetim listesinin en kötü ihtimalle bir gün önce ilan edilmesini belirlemek bile, iyimserliğin ötesinde safdillik olarak nitelendiriliyor. Delege, değişecek maddelerden habersiz, robot gibi elini kaldırmaya zorlanıyor. Yönetim listesini seçimden bir dakika önce görüp, Mankurt gibi sandığa atması emrediliyor. Sırf ömür boyu DB başkan kalsın diye 1225 delege figüranlığa zorlanıyor. Nasıl olsa genleriyle oynadık, itiraz hakları olmadığı için seslerini çıkaramaz mantığıyla resmen insanın haysiyeti, onuru hiçe sayılıyor. Birazcık sesini yükseltene itiraz etmeye kalkışana “Salona sokmayız, Tosunları gönderir dövdürürüm” tehdidinin yanında yargısız hain infazları yapılıyor. Orada bir kişinin burnunun kanamasının, aslında kimin sorumlu olacağı kimin umurunda ki... Anne baba şefkatinden evlat acısından, mahrum olanların böylesi ulvi duyguları düşünmesi genetik açıdan da mümkün değil...
Söz genlerden tohumlardan açılmışken,Türkiye Tohum ve Fidancılar Birliği Başkanı, Hakkı Şafak Ses’e gelmek istiyorum. Türkiye’de gen ve tohumun yegane uzmanı olmakla beraber, Ülkücü hareketin kodlarını da en iyi bilen kişi... Onun 9. Olağan Kongre’de Ülkücülere yapacağı konuşmayı bütün Türkiye merak ediyor. Kongrenin tabii mecrasına bırakılması halinde tablo Türk siyasetine örnek olacaktır. Bu tarihi sorumluluğu herkesin yerine getireceğine inanmak istiyorum.
Bir ayağımız çukurda olsa da diğeri çekiyor... Konu kongre olunca eskimeyen dostlardan Nevzat Kumandaş’ın beynimi allak bullak eden tespitini paylaşmak istiyorum.
“Biz çocuklarımızın adını Kürşad koyarız. Kürşad kahraman olmasına rağmen, başarısız bir ihtilalcidir. Devlet kuran Tonyukuk yerine Kürşad ismini tercihimiz, genetik kodlarımızda saklıdır. İstisnasız hepimiz Tonyukuk olmak yerine Kürşadlığı tercih ederiz. Ülkücüler Kürşad’dır...”
Yarın Ankara’da yapılacak MHP Kongresinde Kürşadların çıkışını bekliyorum.
Kürşadlara selam ile...
Ülküyle kalın...