Üniversitelerde bilim dalı olan "Siyaset Bilimi" bölümü öğrencilerinin siyaset ile ne kadar ilgili oldukları meçhul. Bu genç kardeşlerimizi "a-politik" diye suçlamak da haksızlık sayılır. Türkiye'de seçim ve siyasi partiler yasası değişmediği müddetçe gençlerimizi siyasete çekmemiz zor. Siyaset Bilimi bölümünde bitirme tezi ve yüksek lisans için çalışan gençler sık sık kapımızı çalıyor. Dağarcığımızda biriken tecrübelerle beraber kütüphanemizdeki kitap ve kaynakları paylaşıyoruz. Çoğu zaman seçim sonuçları, portreler ve dönemleri inceliyorlar. Bir çoğuna MHP'nin kongrelerini ele alarak geçmişten bu yana yansımalarını önerdim. Ülkücü gençlerden ziyade solcu öğrenciler bu işe daha meraklı ne yazık ki. Önce heyecanlanıyor, bir kaç gün sonra "İyi de Hocam, işin içinden çıkmak zor. En az iki yıl sürer, bizim bir an önce mezun olmamız lazım" diyorlar. Doktora tezi için bir kaç arkadaşım yeltendiyse de yarım bıraktılar. Vaktim ve kafam rahat olsa kitabını yazmak istiyorum MHP kongrelerinin. Her ne kadar fazla okur bulamasa da kaynak olarak tarihe geçer. Kim bilir önümüzdeki yıllarda biraz rahatlayabilirsem ele alıp başlar ve bitiririm.
MHP kongreleri deyince ilgilenenlerin aklına önce CKMP'nin MHP adını aldığı 8-9 Şubat 1969'daki Adana kongresi gelir. Neden Adana'da yapıldığını da bilmez çoğunluk. Parasızlık yüzünden. Devrin Adana İl Başkanı varlıklı bir esnaftır, dükkanındaki halıları spor salonunun zeminine serip, masrafları karşılayınca gerçekleşir kongre. Merhum Alparslan Türkeş'in beklenmeyen vefatı üzerine 18 Mayıs 1997'de gerçekleşen olaylı kongrenin görüntüleri halen hafızalarda. Sadece bu kongrenin perde arkasından 1500-2000 sayfalık iki cilt kitap çıkar. Ama bu iki kongreden önce Türkeş'in Hindistan dönüşünden sonra üye olup, müfettiş olarak görev yaptığı CKMP'de 22-23 Şubat 1964'deki kongrede Genel Başkan seçilmesi ardından 24-25 Kasım 1967'deki çekişmeli kongreleri değerli büyüğüm Muhittin Çolak'tan dinlemiştim. Dahası 1970'li yıllarda olağanüstü karizmasına rağmen Türkeş'i sıkıntıya sokan kongreler yaşandı MHP'de.
12 Eylül darbesinden sonra siyasi partiler kurulurken korkunç sancılar yaşandı. 1983 seçimlerine vetolar yüzünden Muhafazakar Parti katılamadı. 30 Kasım 1985'te Ali Koç'un başkanlığında MP, MÇP ismini aldı. Yasaklar devam ederken 19 Nisan 1987'de Abdülkerim Doğru Genel Başkanlığa getirildi. "Evet-Hayır" oylaması sonucu siyasi yasaklar kalkınca da 14 Ekim 1987'de Alparslan Türkeş olağanüstü kongre ile partinin başına geçti. 27 kasım 1988'de cezaevlerinden çıkan gençlik liderlerinin partiye katıldığı kongre sonunda başkanlık divanı seçimindeki krizi çok az kişi bilir. Merhum Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşlarının partide gücü ele geçirme gayretlerindeki kongrede ise ilk defa anahtar liste çıkmıştı. 1991 ittifak seçimlerinde 19 milletvekili ile TBMM'ye giren MÇP, "Ergenekon'dan yeniden çıkış" heyecanı yaşarken Yazıcıoğlu ve arkadaşlarının ayrılması ile sarsıldı. Bu sırada 12 Eylül'ün kapattığı partilerin açılması gündeme geldi. 1980 öncesinin bazı yöneticileri MHP'nin yeniden açılmasını isteyip 27 Aralık 1992'de Yükseliş Koleji'nin salonunda kongreyi açtılar. Ülkü Ocaklarını yanına alıp, ağırlığını koyan Türkeş fesih kararı aldırıp, MHP ismi ve ambleminin MÇP tarafından kullanılacağını tescil etti. Aradan bir ay bile geçmeden 24 Ocak 1993'te MÇP'nin adı MHP oldu. Devlet Bahçeli ve parti yönetiminin yüzde sekseni ilk defa uygulanan çarşaf liste yüzünden yedeğe dahi giremediler ancak Türkeş o isimleri "Danışman" olarak partide tuttu. Olaylı 1997 olağanüstü kongresi yarım kalınca 6 Temmuz'da tekrarlandı. 13 Kasım'da ise olağan kongre ile Bahçeli dönemi başladı. 1999 genel seçimlerinde iktidar ortağı olan MHP, ilk defa sorunsuz 5 Kasım 2000'de kongre yaptı ve kimsenin tanımadığı bazı isimler Genel Sekreterlik koltuğuna oturdu. 3 Kasım 2002 seçim depremi gecesi çekileceğini açıklayan Bahçeli, "bu sözleri söyleyen bir daha aday olur mu" demesine rağmen Ramiz Ongun ve Koray Aydın karşısında kıl payı seçilebildi. 19 Kasım 2006 ve tüzüğün herkesten habersiz değiştiği 8 Kasım 2009 kongreleri de akademik tez konusudur. Bu arada delege iki defa imza toplayıp partinin siyasi çizgisinin değişimi yüzünden kongre talep ettiyse de kabul edilmedi. MHP'nin Bahçeli ile yürümediğini herkes görüyordu. 4 Kasım 2012'de Koray Aydın 441, Musavat Dervişoğlu 48 oy alırken ikinci tura gitmesi beklenen kongrede Bahçeli az farkla koltuğunu korudu. Son kongre 21 Mart 2015... Lakin son iki kongrede MYK listesi konusunda o kadar yazılacak şey var ki yüzlerce sayfayı bulur. Gelelim bu güneee.. Olağanüstü kongre talebi için 249 delegenin imzası yeterli olmasına rağmen ülkücüler bu defa tam 544 noter tasdikli imzayı MHP Genel Merkezine teslim etti. Tüzüğün değişmesi için 601 oy yeterli. Lakin 30 yıldır bu kongreleri yaşayan biri olarak delegeden imza almanın zorluğunu ve delegenin aldığı riski bilirim. İmzayı çarpın 2 ile 1086 eder. Devlet Bahçeli ve ekibi bu gerçeği bildiği için imzaları peşinen kabullenmediğini belirtip "burası sendika mı?" diyor. Kongrenin yolu açıldığı gibi Bahçeli ve ekibinin gidişi de netleşmiştir. Umarım bu günden tezi yok kongre tarihi ilan edilerek partiye hizmet edilir. Aksi halini düşünmek bile istemiyoruz.
