MHP, AKP’nin işini nasıl bitirir?
Son iki gündür AKP’nin MHP hakkında bir yerlerde ağzından kaçırdıkları ve Türkiye’yi Lozan’daki millî devlet ve üniter yapıdan Sevr’deki çok hukuklu ve çok bayraklı bir federasyona doğru sürüklerken karşısına engel olarak çıktığında MHP’ye neler yapabileceğini Ferruh Sezgin ağabeyin görüşleri olarak sizlerle paylaştık.
İçi boş bir “demokrasi vaadi” ve emperyalist Batı’nın kendi dışındaki ülkeleri sömürme biçimi olan “liberal ekonomik sistemi” savunmaktan başka hiçbir değer, ilke ve rotası olmayan AKP’nin, başta MHP olmak üzere cümle “millî değer(ler) mensuplarından” korkmak ve kendisine biç(tiği)ilen misyonu tamamlayabilmek uğruna onlardan kurtulmak için bir değil bin bir sebebi var.
Niçin “özellikle MHP” diyorsun derseniz, deriz ki, MHP il, ilçe ve belde olmak üzere teşkilat yapısı ve köylere kadar uzanan tavizsiz mensupları ile yalnız Türkiye’nin değil, dünyanın sayılı en dinamik, en güçlü sivil oluşumlarından biridir. Söyler misiniz bana dünyada kaç sivil toplum örgütü “küçük harflerle yapılan” bir duyuru ile dahi 75 milyonluk bir ülke insanından 500 binini Erciyes Dağı’nın zirvesine toplayıp gecenin ayazında sabahlatabilir? Ciddi bir çalışma ile MHP bu sayıyı isterse 750 binlere çıkartabilir. Bu, bir ülke nüfusundan her 100 kişiden biri demektir ve bu sayıda yeryüzünde Çin, ABD ve Türkiye dışında ordu bile yoktur.
Birinci Cihan Harbi mağlubu, yorgun, bitik, fakruzaruret içersindeki Türkiye, İngiltere’sinden Yunanistan’ına, İtalya’sından Fransa’sına kadar cümle Haçlı emperyalizmi püskürtüp yüzlerce iç isyanı da bastırarak MHP’nin Erciyes Yaylası’na topladığı ülkücülerin onda biri kadar Mehmetçikle, Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmayı başarmışsa, MHP’deki potansiyeli varın siz hesap edin artık..
Şu da bilinmelidir ki, Erciyes’e bu inanmış kitleyi çıkartabilen bir MHP, bunun iki, hatta üç katını Ankara’ya kolaylıkla yığabilir ve bunun böyle olduğunu da o karlı ve tipili şubat gününde Rahmetli Türkeş’in cenazesine katılan iki milyon vefakâr insan ispat etmiştir. Bu, Türkeş’in cenazesi söz konusu olduğunda gerçekleşebiliyorsa, bağımsızlığın ve vatanın cenazesi söz konusu olduğunda haydi haydi gerçekleşir; öte bile geçer.
Milliyetçi bir parti olan MHP’nin potansiyeli bu ise, milliyetçi Türkiye’nin potansiyelini hesap etmek gerçekten kolay değildir ve onun içindir ki Haçlı/Siyonist emperyalizmin asıl hedefi de işte bu potansiyeldir. Nüfus cüzdanlarından din hanesinin kaldırılmak istenmesinden, Büyük Orta Doğu Projelerine, dinlerarası diyalogdan, U2 konserlerine, bin yıldır kardeşçe yaşayan insanların kafasına ikide bir etnik kökenini kakmaktan, şehitlik ve gazilik kavramlarının ortadan kaldırılması gayretlerine kadar her şeyin hedefi işte, bu potansiyeldir.
Sözü uzatmanın âlemi yok.
Mesele AKP, yahut herhangi bir parti değildir.
Her yıl Erciyes’e yüz binleri çıkartabilen ve istediği anda Ankara’ya milyonları yığabilecek olan MHP’nin, küresel güçlerin hedefinde olmadığını düşünmek, akla ziyan bir durumdur. MHP hem kendisini, hem varlık sebebi olan vatan ve devletini ilelebet yaşatmak için bu iki değeri tehlikeye sokan iç ve dış unsurlara karşı bir “gönül seferberliği” başlatmak ve bir “millî strateji” üretmek mecburiyetindedir. Mekke ve Medine’de Hz. Muhammed(s.a.v), Ankara’da Atatürk’ün yaptığını yapmaktır, yapılacak olan.
Neticede AKP mensupları da bu vatanın evlatlarıdır, zaten onların pek çoğu dün MHP çatısı altında değiller miydi? Tehlikeyi fark ettiklerinde “vatan” neredeyse, “devlet” neredeyse orada olacaklardır.
Çünkü onlar, Türkü ve Kürdüyle devletsizliğin faturası ayaklar altına alınan can, ırz ve namuslarla Irak’ta, vatansızlığın ne demek olduğunu da Filistin’de görmüş bizim insanlarımızdır.