Mevlana için değer mi?
İktidar, işlerin her sarpa sarmaya başladığı anda olduğu gibi, bir kere daha, sürpriz olmayan "oyuncusu"nu sahaya sürdü;
- Siyasal İslam!
Kimse için sorun olmayanı sorunlaştıracak ve sonra da o "üretilmiş sorun" etrafında konsolidasyona gidecekler; eski hikaye.
Diyanet İşleri Başkanı da, bu demode stratejiyi teyit eder şekilde, ve tam da öngördüğümüz gibi, gündemde kapladığı alanı vites büyüterek genişletmeye devam ediyor beyanlarıyla.
***
Günlerdir, muhalefeti "Aman" deyip uyarıyoruz, bunun, muhafazakar seçmenin muhalefete kaymasını önlemek, çok geniş bir yelpazeye yayılan muhalefeti de kendi içinde ayrıştırmak için kurgulandı ve bu tuzağa düşülmemesi gerektiğini yönünde çağrılar yapıyoruz da… İnsanın, "din" üzerinden kurulan tuzağa karşı gardını alabilmesi için de önce "din"in ne olup olmadığı konusunda bir kafa karışıklığı yaşamıyor olması gerekiyor galiba.
Geçenlerde yazdım;
Ali Erbaş''ın "şahsı" din değil mesela! Onu eleştirdi diye "din düşmanı" olmaz kimse!
İzmir Büyükşehir Belediyesi''nin etkinliğinde sahne alan bir dansçının belden yukarısı çıplak halde yaptığı gösteride semaya da selam çakması (çıplak bir sema ayini değil yapılan çünkü, bir dans gösterisi) üzerine belediye alenen dinsizlikle itham edildi ya, o bakımdan kaydetme lüzumu hissettim bunu da;
"Mevlevilik" bir din midir?
Sema bir "ibadet" midir?
Herhangi bir sema yorumu dolayısıyla, kim, hangi akideye göre, "İslam inancı" adına ayar verebilir Allah aşkına?
Belden yukarısı çıplak dansçının sahnelediği koreografinin sema temalı olmasını beğenmeyebilirsiniz, estetik bulmayabilirsiniz, "geleneğin" tahrif edilmemesi gerektiğini savunabilirsiniz;
Hepsine eyvallah…
Hepsi konuşulur, hepsi tartışır da…
Sapkınlık suçlaması nedir ya!
Zinhar sapkın değildi çünkü Mevlana da!
Gülünç olmayın bari!
İşi, kendini neredeyse peygamber ilan etmeye vardırmış kişinin hatırasını korumak için gösterdiğiniz çabanın binde birini, siyaset burnunu sokana kadar birbirlerinin ne diniyle, ne ne ibadetiyle zerre sorunu olmamış bir milletin bir ve bütün kalabilmesi için harcamış olsaydınız; bambaşka şeyler konuşuyor olabilirdik bugün…
Daha huzurlu bir toplum olabilirdik.
***
Aynı gösteriyi AK Partili İstanbul Büyükşehir Belediyesi yaptırdığında hiçbir rahatsızlık duymayıp da, CHP''li İzmir Büyükşehir Belediyesi yaptırınca Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî''nin ruhaniyetine kastedildiği gerekçesiyle kınama yarışına girenlerin samimiyetini siz takdir edin; ben meselenin "ne ruhaniyeti" tarafından sesleneyim:
Dün üzerinden kurulan tuzaklara düşmeyeceğiz dediysek Türk düşmanlarının ruhu incimesin diye kendi ruhumuzu örseletecek de değiliz kimseye; kim Mevlana?
Anadolu''nun işgali sırasında Moğollarla işbirliği yapmış bir hain!
Ellerinde Ahi Evran''ın kanı bulunan bir zalim!
Türk düşmanı bir Fars aşığı!
Kadında akıl olmadığını savunan bir bağnaz!
Türkmenlerin mallarına konabilmek için onları jurnalleyen bir menfaatperest!
Hangi siyasi ikbal, bu Mevlana''nın "ruhaniyeti" uğruna milleti birbirine kırdırmaya değer Allah aşkına!
NOT: Benim "tarih okumamı" yeterli bulmuyorsanız; bakınız Prof. Dr. Halil İnalcık''ın "Devlet-i Aliye"si!
İNGİLİZ ENFLASYONU KARIN DUYURUYOR MU
Ekonomi bültenleri, Türkiye''den çok ABD ve İngiltere''deki enflasyon haberlerini veriyor. Türkiye''deki krizi normalleştirmek için "Bütün dünya aynı durumda" demek üzere ağız birliği yapmış gibiler.
Neye yaracaksa…
Sanırsın, İngiltere''de de enflasyon rekoru kırılmış olduğunu öğrenince unutacağız kendi çektiğimiz açlığı!
VEYİS ATEŞ''E BÜYÜK AYIP(!)
Anadolu Yayıncılar Deneği, daha önce "Yılın Haber Spikeri" seçtiğini açıkladığı Veyis Ateş''in ödülünü vermemiş; Ateş''in kara para aklamakla suçlanan Sezgin Baran Korkmaz''ın yargıdaki işlerini çözmek için ondan 10 milyon euro istediği iddialarından dolayı herhalde.
Ne ayıp şey!
Nerede masumiyet karinesi?
Burası "hukuk devleti" değil mi?
Anayasa bile "Suçu ispatlanana kadar herkes masumdur" demez mi?
Madem, söz konusu iddialar karşısında bu kadar duyarlılık sahibiydiniz; kendi kendinize hüküm verip ödül iptal edeceğinize, o yılın bilmemesi seçtiğiniz kanallar, gazeteler, muhabirler, yazarlar hep birden susmak yerine takipçisi olsaydınız Ateş''in de adının geçtiği iddiaların da, yargıya intikalini sağlasaydınız hep birlikte!
Kim suçlu kim değil öğrenirdik biz de.