Mevcut zamlar bu millete az bile
Yıllardan beri siyasi iradenin ağır topları;
“Türkiye ekonomisi şahlanacak.” diyor.
Üç beş defa değil, hem de defalarca.
Vallahi şahlanmayı ekonomik iyileşmede değil bir biri ardı gelen zamlarda, akaryakıt ve döviz kurlarındaki artışlarda görüyoruz.
*
Çok çalışıp az ücret alan, vatandaşın yaşam standardı her geçen gün daha da gerileyen ve mevcut gidişatla da özellikle sabit gelirli vatandaşın yaşam standardının daha da düşeceği gözüken bir ülkeyiz.
*
Maalesef asgari ücret ,”genel ücret” durumuna getirildi.
Bütçede yarattıkları dev açığı kapatmak için özellikle de Mayıs 2023 seçimlerinden sonra vergilerde ciddi artışlar yapıldı. Her zaman olduğu gibi pırlantada yine vergi yok.
Pırlantada vergi olmaması siyasi iradenin zenginleri sevdiğinin göstergesi olmalı.
*
Emekli maaşlarına, memurlara yapılan zam kadar zam yapılması gerekirken
Temmuz 2023’ten geçerli olarak memurlara verilen 8 bin 77 liralık seyyanen zam emekli maaşlarına yansıtılmadı.
Seçimden sonra emekliler kandırıldıklarını anladılar ama iş işten geçmişti artık.
Siyasi irade emekliye; “Yılbaşına kadar kemer sıkacak, yılbaşını bekleyeceksiniz” diyor.
Emekli kemer sıka sıka kemer kemiğe dayandı.
Yılbaşına kadar emeklinin dayanacak gücü kalmamıştır.
Bir atasözü var;
“Aç köpek fırını deler.”
*
Kemer sıkın diyenler ve de çevresindekiler kemer sıkıyor mu?
Hayır.
Peygamberimizin; “Komşusu açken tok yatan bizden değildir.” ifadesini bunlar bilmiyor mu?
Elbette biliyor. Ama işlerine gelmiyor.
Kaynak bulmadan sırf seçim yatırımı olarak EYT’lilere haklar verildi. Bunun bütün yükü de dar gelirlilere “özellikle de emeklilere” yüklendi.
*
Cumhurbaşkanı maaşı: 140 bin TL.
Milletvekili maaşı: 85 bin TL.
Emekli milletvekili maaşı: 65 bin TL.
En düşük emekli maaşı: 7.500 TL.
Ülke geneline baktığımızda gelir adaletsizliği çok yaygın durumda.
*
Siyasi irade yıllardan beridir;
“Hedefimiz enflasyonu tek haneye indirmek.” diyor.
Peki tek hane oldu mu?
Hayır.
Akıl tutulması yaşayıp yıllardır bu masallara inanan içimizde çok fazla insanın olduğunu da belirtmek isterim.
*
ENAG’ın (Enflasyon Araştırma Grubu) enflasyon rakamları TÜİK rakamlarının neredeyse iki katı kadar.
TÜİK’in gerçeklerden uzak, yoksullaştıran düşük enflasyon rakamları ile emekli iyice perişan edilmiştir.
TÜİK çalışanlarında hiç mi vicdan yok?
Kendileri, eş ve çocukları toplumun yüzüne nasıl bakabiliyor anlamak mümkün değildir.
*
İçimizde belli bir kitle “Rabia işaretini” yapıyor öyle değil mi?
Bize de bu işaret, tek vatan, tek millet, tek bayrak, tek devlet olarak lanse ediliyordu.
Bugün çarşı pazara çıktığımızda özellikle de Mayıs 2023 seçimlerinden sonraki zam yağmurlarıyla görüyoruz ki Rabia işareti;
“Tek domatesi, tek biberi, tek patlıcanı, tek soğanı, kırık vaziyette olan baş parmak da dilim karpuzu ifade ediyormuş.”
*
Ayrıca ;
“Nas, Nas, Nas” diyerek inatlaşmışlar,
Nas’la ekonomi yönetmeye çalışmışlardı.
Bir Çin atasözü var;
"Poposuyla inatlaşan sonunda donuna eder."
İnatlaşarak uygulanan yanlış ekonomik politikalar neticesinde “döviz kurlarının”durdurulamaz yükselişi, fiyatlardaki fahiş artış yukarıdaki atasözünü bizlere hatırlatıyor.
Elbette döviz kurlarındaki ve enerji fiyatlarındaki yükseliş, her yıl verilen çok büyük cari açıklar doğal olarak “enflasyonist etki” yaratacaktır.
*
Son yıllarda dünyanın belki en kötü ekonomi yönetimi bizde desek yanlış söylemiş olmayız.
CDS; “Türkiye'nin kredi risk primidir.”
Türkiye’nin risk primi biraz iyileşir gibi görülüp 400 puanların altına düşse de halen hiç iç açıcı değildir.
Bu koşullarda hiç bir dış yatırımcı Türkiye’yi tercih etmez.
Bu ekonominin bir kuralıdır.
Bu durum “tek adam sisteminin güvensizliğinin ekonomiye yansımasıdır.”
*
Bırakalım Avrupa’nın gelişmiş ülkelerini Afrika’daki 54 bağımsız ülkenin tamamına yakınının enflasyonunun Türkiye’deki enflasyondan daha düşük olduğunu biliyor musunuz peki?
Enflasyonla mücadelede dünyada bizden başka faiz düşüren ikinci bir ülke olmamıştır.
ABD dahi Temmuz 2023’e geldiğimizde halen faiz artırmaktadır.
Şimdi soruyorum;
“Bütün dünya ülkeleri ekonominin kurallarını yanlış uyguluyor da biz ‘Nas, Nas’ diyerek doğru mu uyguladık?”
Evet yanlış ekonomi yönetiminin bedelini dar gelirliler ve de özellikle “EMEKLİLER” çok ciddi şekilde ödüyor.
Ne diyelim ki, bu şekilde yaşamayı siz tercih ettiniz. Bu zamlar sizlere az bile.
*
Tek adam ne demişti;
“Mültecilere 40 milyar dolar harcadık, evelallah bir 40 daha harcarız.”
Milletimiz ciddi anlamda ekonomik sıkıntılar yaşarken sizler mülteciler için harcamaya devam ediniz efendim.
*
Yazımı büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün aşağıdaki ifadeleriyle bitirmek istiyorum;
“Bir milletin yaşlı vatandaşlarına ve emeklilerine karşı tutumu, o milletin yaşama kudretinin en önemli kıstasıdır.
Geçmişte çok güçlüyken tüm gücüyle çalışmış olanlara minnet hissi duymayan bir milletin, geleceğe güvenle bakmaya hakkı yoktur.”