Menbiç neden Almanya'da...

Her şey çaktırmadan çok hızlı gelişiyor... Aynı, 24 Haziran baskın seçim kararı alındığı gibi!..

"Menbiç mutabakatı"nı gündemden düşürecek, gölgeleyen "Kandil operasyonu" ile meşgulüz. İktidar sözcülerinin konuştuklarına bakılırsa, "Kandil operasyonu" aylar önce başladı. Ha, bir de seçim için kullanılmıyormuş!.. O zaman, neden seçim meydanlarında günlük tüketim propagandası oldu?.. 10 yıldır Kandil'e sürekli yaptığımız hava harekatları sanki yeni başlamış, sanki dün başlamış gibi neden servis ediliyor?.. Kafamızdaki bir sürü soru işareti ile birlikte, "Kandil operasyonu, Fırat'ın doğusu ve Menbiç'te PKK/PYD/YPG yapılanmasını kabul anlamına gelecek bozgunu gündemden düşürmek için eş zamanlı olarak gündeme mi getirildi" diye şüpheye düşsek.. Haksız mı sayılırız?.. Daha sorulacak pek çok soruyu da yazının sonuna bırakalım...

Şeytan ayrıntılarda gizlidir!..

ABD Savunma Bakanı Mattis, Menbiç yol haritasıyla ilgili olarak Türk ve Amerikan askeri heyetlerinin Almanya'da (Stuttgart) bu hafta içinde görüşeceğini açıkladı. "Nereden çıktı bu Almanya" der misiniz?.. Stuttgart'ta ABD Avrupa Komutanlığı var. Dünya coğrafyasını muharip askeri komutanlıklara ayırmış olan ABD'nin Avrupa Komutanlığı'nın (USEUCOM) sorumluluk alanı Avrupa ülkeleri. Türkiye de buna dahil. İsrail de... Fakat, Suriye, Irak gibi bize tehditlerin oluştuğu bölgeler ABD Merkez Kuvvetleri Komutanlığı (CENTCOM) sorumluluk alanında. Yani Menbiç konusu da CENTCOM sorumluluk alanında. 2007'de ABD ile başlatılan PKK'ya karşı istihbarat paylaşımında TSK'nın muhatabı ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı ve Irak'taki Amerikan gücünün komutanları olmuştu. Hal böyleyken ABD'nin Menbiç görüşmelerini ABD Avrupa Komutanlığına havale etmesi neyin nesi?...

Stratejist Cahit Armağan Dilek'e sordum, "ipe un sermek" dedi. Dilek, ABD tezgahına şöyle açıklık getirdi;

"Muhtemelen CENTCOM'dan da Amerikalı temsilci gelecektir ama toplantının yürütülmesi sorumluluğu Avrupa Komutanlığında olacaktır. Türkiye'nin taleplerini not alıp CENTCOM'a aktaracaklardır. Bu arada ABD Avrupa Komutanlığı kendi sorumluluk alanındaki bazı konuları (Doğu Akdeniz, Kıbrıs, Yunanistan vs.) Suriye konusuyla ilişkilendirerek gündeme getirmeleri hiç de sürpriz olmayacaktır. İncirlik konusu, Türk-Rus ilişkilerine yönelik bazı talepler de görüşmelerin odağını dağıtmak maksadıyla gündeme getirilecektir. Bu da görüşmelerin sulandırılması anlamına gelecektir, kararlar bir sonraki toplantılara ötelenecektir. Nitekim Almanya toplantısıyla ilgili haberde, iki ülke dışişleri bakanlarının geçen hafta Menbiç'te iş birliği yapma konusunu görüştüğünü hatırlatan Mattis, 'ön cephede bu iş birliğine hazırız. Bu da birbirimizin nerede olduğunu bilmekle başlıyor' diyor. Yani, 'Almanya'da taraflar pozisyonunu açıklayacak, ona göre sonraki süreçte görüşmeler devam edecek' diyor. Bitmeyen toplantılar, ziyaretler, görüşmeler..."

***

Cahit Armağan Dilek, "Menbiç yol haritası" ile ilgili de çok önemli bir hatırlatma yapıyor;

"4 Haziran'daki Çavuşoğlu-Pompeo görüşmesinden sonra Amerikalı iki Dışişleri yetkilisinin Menbiç yol haritasına ilişkin açıklamaları vardı, ki bu açıklamalar Çavuşoğlu'nun açıklamalarını yalanlar içeriktedir. Türk medyasında gündeme gelmeyen bu açıklamalarda Menbiç yol haritası müzakereye açık, her iki tarafın tam mutabakatını gerektirecek, koşullara bağlı 'Geniş Siyasi Çerçeve' olarak tanımlanıyor. Yani, ABD 'tamam' demeden bir sonraki safhaya geçmek mümkün değil. Örneğin, Menbiç'ten ayrılacak YPG'lilerin Kandil/PKK ile bağlantısı olduğuna ABD tarafı da onay verirse süreç ilerleyecek ya da Menbiç'ten gönderilen YPG'li teröristlerin yerine Menbiç askeri veya sivil konseyine girecek kişiye de ABD tarafı onay verirse süreç işleyecek.

Diğer bir konu da Menbiç'te ortak devriye. Amerikalı iki Dışişleri yetkilisinin açıklamalarında buna yönelik bir ifade yok, belki Menbiç ile Fırat Kalkanı bölgesinde her iki tarafın kendi sahasında devriyesi olabileceği ima ediliyor. Nitekim Mattis'in Almanya'da yapılacak görüşmelere ilişkin açıklamasında öncelikli olarak sınırın iki tarafında devriyelere başlanacağını bildiriyor, 'sonra belki ortak devriye olabilir' diyor. Yani Çavuşoğlu'nun mutlaka olacak dedikleri şeyler Amerikalılar için belki, şartlar uygun olur da, ABD onay verirse gerçekleşecek... Menbiç yol haritasıyla ilgili konuşan Amerikalı Dışişleri yetkilileri bu yol haritasının Fırat'ın doğusuyla ilgili olmadığını da belirtiyorlar. Aslında ABD Dışişleri yetkililerinin açıklamalarına bakılırsa şu anda Menbiç'te her şey yolunda, istikrarlı ve güvenli. Ve bunun bozulmasını istemiyorlar. Dolayısıyla Kandil/PKK bağlantısı nedeniyle ayrılması söz konusu olacak az sayıdaki YPG'li haricinde mevcut askeri ve sivil konsey yönetimlerini değiştirmeyeceğiz diyorlar. Bunun yol haritasının önemli bir unsuru olduğunu da ifade ediyorlar. Bu kapsamda Menbiç'te ortak devriyenin de söz konusu olmayacağını belirtiyorlar.

ABD Dışişleri İnternet Sitesinde yer alan bu açıklamalarda Dışişleri yetkililerinin adının verilmemesi, YETKİLİ BİR ve YETKİLİ İKİ diye numaralandırılması da ilginç değil mi? Sanki ABD tarafı Menbiç yol haritasını sahiplenmek istemiyor ve Türk tarafının açıklamalarını da teyit etmeyen bu açıklamaları yapan kişilerin adını açıklamayarak Türkiye'nin kişisel muhatap alıp suçlamasından kaçınmak istiyor."

İdlip'ten gelecek büyük bir göç dalgası ile tehdit edildiğimiz şu günlerde, Rusya'nın İran ile ittifakının bozulduğuna dair sinyaller geliyor!.. Menbiç'in altından neler tezgahlanıyor?.. ABD, Barzani, Bağdat yönetimi "Kandil operasyonu"na neden ses çıkartmıyor?.. ABD, İran'ı istikrarsızlaştırmak için PKK/PJAK'ı kullanır mı?.. "Bayrağı diktik" seçim yatırımı ve algı operasyonu ile Kandil eteklerine yerleştirilecek TSK, İran'a karşı ileri karakol olarak kullanılır mı?..

Yazarın Diğer Yazıları