Memlekette kurum bırakmadılar...
Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi... ÖSYM'nin Başkanı Ali Demir'di... AKP'li yıllar boyunca üniversite sınavlarında hile yapıldığı defalarca dile getirildi...
Olanca pişkinlikleri ile çıkıp "yok böyle bir şey" diyorlardı... Ali Demir FETÖ'den 5 yıl ceza aldı. Binlerce gencin üniversite hakkı gasp edildi! Olan gençlere oldu. AKP; "FETÖ'cü bunlar" diyerek -ki evet öyleydiler- bu büyük günahın, vahim yanlışın sorumluluğunu üzerinden akıttı, geçti...
**
Yüksek Öğretim Kurulu... Meslek yüksek okulları, konservatuarlar, üniversiteler... Tüm yükseköğretim kurumları YÖK' e bağlı... YÖK, iktidarın özgür ve bilimsel düşünceye karşı baskı aygıtı, yozlaşmanın fotoğrafını temsil etmeye devam ediyor... Sürekli "kaldırılacak" denilen ancak AKP'nin vazgeçemediği kurumların başında geliyor...
**
Türkiye İstatistik Kurumu... Cumhuriyet döneminin en değerli kurumlarından biriydi... 1926 yılında kuruldu... Nüfus sayımı, milli gelir hesabı, işsizlik verileri, enflasyon hesaplamaları görevleri arasında...
Türkiye, AKP ile birlikte rakamlar ve istatistiklerle oynanarak hormonlu ekonomik tabloların yaratıldığına tanık oldu... TÜİK'in verilerine güven, Jet Fadıl'ın yatırımlarına güven seviyesinde...
**
Anadolu Ajansı... Milli mücadelenin en önemli kurumlarından biri olarak kuruldu.
Kurtuluş Savaşı ile ilgili haberleri Türkiye'ye ve dünyaya duyurmak, hem İstanbul'daki besleme basının yalan haberleri ile mücadele hem de Batı'ya Türkiye'nin haklı isteklerini anlatmak misyonunu üstlendi.
Mustafa Kemal Atatürk, Halide Edip Adıvar ve Yunus Nadi, TBMM açılmadan 17 gün önce bu köklü kurumun temelini attılar.
Türkiye ve dünyanın en saygın kurumlarından biriydi... Kurulduğu dönemde dünyada bir örneği daha olmayan "özerk" statüsü ile habercilikte bağımsız olmanın bayrağını taşıyordu. 100 yıl sonra üzerine inşa edildiği tüm değerleri yıktı... Seçimlerde Anadolu Ajansı'nın verilerine güvenmeyen en az yüzde 50'lik bir seçmen kitlesi var!
**
Milli Piyango İdaresi'ne ne demeli? Devletin tekelideki her türlü şans oyunlarına karşı da kamuoyunda şüphe oluşmaya başladı.
Sosyal medyada bir kayıt elden ele dolaşıyor. Kurum bir açıklama yaptı ancak kamuoyu tatmin olmuş görünmüyor...
**
Yargıtay, Danıştay, Anayasa Mahkemesi... Sayıştay!...
Anlatmaya gerek var mı?
Türklerin kurtuluş savaşı ile eş zamanlı kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin haline ne demeli? Egemenlik kayıtsız ve şartsız milletin değil artık...
Saray'da paralel yapıları oluşturulan bakanlıklar ne iş yapacak?
Haraç mezat satılan; TEKEL'den Maden Şirketlerine, Telekom'dan kağıt-şeker fabrikalarına kadar genç Cumhuriyet'in mirası kamu kuruluşları artık yok...
AKP iktidarı; Cumhuriyetle yaşıt kurumların para edenlerini sattı, ekonomik değeri olmayan ancak devleti temsil eden kurumları ise dere yatağındaki gecekondulara çevirdi...
Yaşadığımız sürecin adı çözülmedir...
Suriye'den çekilme masalı...
ABD'nin Suriye'den çekileceğini açıklamasının sarsıntıları sürüyor.
En son söyleyeceğimi en baştan belirteyim;
"ABD Suriye'den çekilmez..."
Binlerce militan eğitmiş, milyar dolar harcamış, tonlarca silah ve mühimmat yığınağı yapmış Pentagon'un Suriye'den çekilmesi masaldan öteye gitmez.
Yakın zamanda PKK uzantısı grupların sayısını 100 bine çıkaracağını, bunun parasını da Suudi Arabistan'dan sağlayacağını planlayan ABD, ne oldu da çekilme kararı aldı?
Siz; Mısır-İsrail ve Suudi Arabistan hattında, hem İsrail'in güvenliğini sağlamaya, hem de Çin'in enerji tedarikçisi İran'ı kontrol etmeye çalışan ABD'nin; bölgeden çekileceğine nasıl inanırsınız?
Türkiye'nin kutup yıldızı, çok değerli Hocam, Prof. Erol Manisalı ile konuştum... Manisalı; "ABD İncirlik'i kapatmadığı sürece bölge planlarından vazgeçmez, geri adım atmaz" diyor... İncirlik orada duruyor...
ABD'nin çekilme masalı; AKP'ye seçim öncesinde verilmiş açık bir destektir...
Erdoğan seçmenine; "ABD'nin bileğini büktük" diyebilecek, ABD ise Türkiye'nin operasyonunu geciktirerek zaman kazanmış olacak...
Rusya ise, bence tüm olan bitenin farkında...
Prof. Manisalı; "Türkiye'nin ulusal çıkarları Meclis'te tüm boyutları ile konuşulmalı ve bir yön çizilmelidir" diyor...
Salı akşamı saat 22:00'de TELE 1 de, Erol Manisalı ile "büyük fotoğrafı" konuşacağız... Bekleriz...