Mehmet Ali Birand’a kızmayın!..

ÖBaşbakanı söyledi.. Yardımcısı, Habur rezaletinin baş mimarı, vakit kaybetmeden teyit etti;
“Silah bırakırlarsa örgüt yöneticileri başka ülkelere gidebilir.”
Hedefleri terör örgütüne silah bıraktırmakmış...
Çözüm ve açılım dehaları bunlar!..
Her an ve her daim şapkalarının içinde çeşit çeşit çözüm ve açılım hazır.
Hokus-pokus... Hoop... Sok elini şapkaya... Çıkar..
Güvercin uçuverdi... Bak havaya bak bak!.. Ne güzel de uçuyor güvercin, sakın kafanı başka yere çevirme...
Sonra, hadi bir daha...
Hoop...
Aaa! Bu sefer şapkadan gri güvercin çıktı.. Hem de taklacı olanından..
Olsun varsın.. Sen sihirbaza bak..
Ne muhteşem adam değil mi ama!..
Kafanı ağzı açık ayran delisi gibi hep yukarıda tut ki; bizim muhteşem sihirbaz alttan başka tezgahlar yürütsün..
Bu hokkabazlar, 2009’daki Habur rezaletinde de aynı palavraları satmışlar; “Eli silah tutmamış” (o nasıl oluyorsa) PKK’lılara af çıkarılacağını anlatıp, örgüt üst yöneticilerinin de İskandinav ülkelerine gönderileceğini ilan etmişlerdi. Bana inanmayanlar GOOGLE efendiye sorsun.
Bu sefer şapkadan çıkarılan güvercinin rengi biraz değişik.
Plan aynı plan..
Ülkeyi yöneten Abdullah Öcalan’ın talimatları, farklılık yaratılarak birer birer yerine getiriliyor.
Birandgiller, psikolojik alt yapıyı hazırlayarak algıyı ve kabullenmeyi güçlendiriyorlar.. Tayyip Erdoğan, usta lider pozlarında “Kürt sorunu”nu çözüyor, Adalet Bakanı Sadullah Ergin de paket paket yasa tasarılarıyla PKK’ya genel affın, Öcalan’ın salıverilmesinin ve de bölünmenin bütün yasal zeminini hazırlıyor.
Bu arada; Leyla Zana ile çaak yapan “şeyini şey ettiğimin şeyi”nin söylem sözcüsü Bülent Arınç, kamuoyunu belden aşağı kavgalarla meşgul ediyor. Mezarından çıkarılan Turgut Özal’ın naaşından bulunan zehir sayıları ve çeşitleri sayesinde hepimiz birer adli tıp uzmanı olduk. Kenan Evren tiyatrosuna izlenme rekorları kırdırıldı.
Uzun süredir seyrettiğimiz diğer pembe dizilerle birlikte bu yoğunlukta bir şeyin daha farkına vardım; belirli bir zaman aralığıyla uygulamaya konulan bölünme projesinde bir sıkışıklık yaşıyorlar. Kafalarına inen beyzbol sopasının şiddeti arttırıldı herhalde..Yapı taşları eskisine oranla daha hızlı döşenmeye başlandı. Her sabah yeni bir uygulamayla uyanıyoruz. Önlerinde herhangi bir engel kalmadığı için denileni aynen yapıyorlar.
Bizler de, “eşeğini dövemeyen semerini dövermiş” durumundayız.
Vaay!.. Neymiş efendim’..
Mehmet Ali Birand, “PKK’ya genel af çıkarılsın, Öcalan serbest bırakılsın siyasete girsin” demiş.
Medyada -ben kendimi bildim bileli- en kıyak yerlerde köşe tutan veya tutturulan bu adamlar yeni bir şeyler mi söylüyorlar?..
Hayır..
Adamlar görevlerini yerini getiriyorlar. Dünden bugüne kadar geldikleri noktada tek farklılık ise bugün daha açık ve rahat konuşabilmeleri.
Hem bu; Mehmet Ali Birand, Cengiz Çandar, Hasan Cemal, Nazlı Ilıcak gibileri AKP liderlerinin akıl hocaları değil mi?...
Niye kızıyorsunuz bu adamlara?..
“Bölücü propaganda yapıyorlar”mış..
Bölücülüğün daniskasını icra edenlere bir şey demeyin onları ve yancılarını her seçim baş tacı edin. Meclis’te iktidar, muhalefet yapın sonra da onların beyaz camlardaki garsonlarına veryansın edin..
Abdullah Öcalan İmralı’daki hobi evinden çıkıp, Ortadoğu Birleşik Devletlerinin Ankara kasabası ve civarında yaşadığımız günlerde atacağımız “şehitler ölmez vatan bölünmez” sloganlarına yalnızca kargalar gülecek..

Yazarın Diğer Yazıları