Meclis'te kaybolan gaz!!!
Doğalgaz muhalefet ve iktidar arasındaki tartışmalarda sıklıkla öne çıkartılan, fahiş fiyatıyla da toplumu en çok ezen konulardan biri...
Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun (EPDK) 2020'nin Ocak ayında açıkladığı rapora göre; Türkiye, doğalgaz ithalatına yılda 12-13 milyar dolar ödüyor...
Türkiye, yıllık 45-50 milyar metreküp arasındaki gaz tüketiminin neredeyse tamamını ithal ederken, bu alandaki açık her geçen yıl artıyor, sıkıntı büyüyor...
Çünkü Türkiye'de; 2015'de 47.9 milyar, 2016'da 49.5 milyar, 2017'de 53 milyar 857 milyon 136 bin, 2018'de 50 milyar, 2019'da ise 46 milyar 835 milyon 429 bin metreküp doğal gaz kullanılmış...
Yani, nüfus arttıkça, kentler büyüdükçe, özellikle kırsaldan kent merkezlerine göç arttıkça doğalgaz tüketimi yükseliyor ve bundan büyük para kazanan devlet, sürekli zamlarla insanlara çetin kış koşulları içinde çile çektirmekten de kaçınmıyor...
Çünkü Türk halkı dünyanın en pahalı doğalgazını kullanıyor ve sıklıkla yapılan zamların altında ezilmeye devam ediyor...
"Müjde"ler zincirinin sonu!..
Doğalgaz konusu Türkiye'nin gündemine geçtiğimiz çarşamba gününden itibaren tartışmalı biçimde yeniden girdi...
Toplumun önemli bir bölümü bir yandan AKP'den gelecek "müjde"ye odaklandı, diğer yandan da bu "müjde"nin perde gerisi sorgulanırken, eski arşivler de gündeme getirildi, kuşkular ortaya çıktı!..
Cumhurbaşkanı Erdoğan, çarşamba günü duyurduğu "müjde"yi Cuma günü açıkladı...
Daha doğrusu Erdoğan konuyu açıklamadan, yabancı kaynaklarla sosyal medya üzerindeki bazı paylaşımlarda, Türkiye'nin Karadeniz'de doğalgaz rezervi bulduğu önceden açıklandı...
AKP lideri Erdoğan "müjde"sini, "Türkiye, tarihinin en büyük doğalgaz keşfini Karadeniz'de gerçekleştirdi" diye duyurdu...
Erdoğan'ın damadı Berat Albayrak ise "Müjdeler olsun, zafer inananlarındır" diye sosyal medyada paylaşımlar yaptı ama
Türkiye'nin çıkaracağı 320 milyar metreküp doğalgazın 2023'ten itibaren 5-6 yıl boyunca kullanılacağı ve ekonomik değerinin 65 milyar doların üzerinde olduğuna ilişkin açıklamalar olağanüstü bir heyecan yaratmadı...
AKP'liler ve yandaş medya "Türkiye'nin zaferi, Türkiye'nin enerji çağı" gibi sloganlar atarken, toplumdaki ve siyasetteki heyecansızlığın tek nedeni Reuters Haber Ajansı ve bazı yabancı kaynakların doğalgaz haberini Erdoğan'dan önce duyurması değildi...
Çünkü AKP muhalifi medya; 2004'ten 2020'ye kadar devletin Anadolu Ajansı dahil olmak üzere, çeşitli gazetelerde ve televizyonlarda, Türkiye'nin bazı bölgelerinde doğalgaz bulunduğuna ilişkin yayımlanan eski haberleri anımsatınca, sosyal medyada, "yine mi gaza getiriliyoruz" tartışmaları yapıldı...
Örneğin; Hürriyet Gazetesi 9 Eylül 2004'te, TPAO Genel Müdürü Osman Saim Dinç'in,
Akçakoca açıklarında doğalgaz bulunduğuna ilişkin açıklamasını haberleştirmiş...
TPAO Üretim Daire Başkan Yardımcısı Mehmet Kul'un, Türkiye'nin Karadeniz'de bulunan ilk doğalgaz üretim tesisinde sona doğru gelindiğine ilişkin açıklaması 26 Kasım 2006'da DHA tarafından haberleştirilerek duyurulmuş...
Dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler de 20 Mayıs 2007,
Anadolu Ajansı'na, Akçakoca açıklarında çıkartılan kaynağın konutlarda tüketilen doğalgazın onda birini karşılayabildiğini söylemiş...
2009, 2010, 2011, 2012 ve 2013'de de, Türkiye'nin bazı bölgelerinde doğalgaz bulunduğuna ilişkin çok sayıda haber medyaya yansımış...
Unutulmasın ki; AKP'li eski Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, 2012'de yaptığı açıklamada, Trakya'nın Karadeniz Bölgesi'nde yer alan Istıranca'da TPAO'nun yaptığı çalışmada doğalgaza rastlandığını bildirmişti...
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez de en son 29 Haziran 2020'de, TPAO'nun Akçakoca'da doğalgaz bulduğuna ilişkin açıklamar yapmıştı!!!
Gelelim TBMM'de kaybolan "gaz" meselesine!..
CHP'li Özer'in "gaz" anısı!..
Evet; İstanbul'un fethinin 567'nci yıldönümü olan 29 Mayıs 2020'de Erdoğan'ın Haydarpaşa Limanı'ndan uğurladığı Fatih gemisinin, 20 Temmuz 2020'de çalışmalara başladığı "Tuna 1" kuyusunda 320 milyar metreküp doğalgaz rezervine ulaşması Türkiye açısından iyi de,
Cumhurbaşkanın büyük heyecanla duyurduğu "müjde"sinin daha önce defalarca "müjde"lendiğine ilişkin arşivler tabii ki şaşkınlık ve şüphe uyandırdı!..
Çünkü AKP'liler ya toplumu balık hafızalı görüyorlar ya da Karadeniz'de doğalgaz haberini temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp gündeme getiriyorlar!.. Hem de her seferinde, "erken seçim" tartışmaları gündemdeyken!!!
İşte bu konudaki önemli bir şüpheyi de 23. dönem CHP Bursa milletvekili, Abdullah Özer haber verdi...
Bakınız, değerli dostumuz Abdullah Özer gönderdiği mesajda neler anlatmış;
"2007 yılından 2011 yılına kadar Meclis KİT Komisyonu üyesiydim. TPAO'nun 2007 yılında yapılan Meclis'teki incelemesinde, TPAO'nun genel müdürü açılış konuşmasının bir bölümünde, Karadeniz'de çok zengin doğalgaz ve petrol yatakları bulduklarını ve Türkiye'nin önümüzdeki yıllarda enerjide dışa bağımlılığının sona ereceğinin müjdesini vermişti. Hepimiz çok sevinmiştik...
Daha sonra ne olduysa oldu, tam bir yıl sonra, yine TPAO'nun komisyon incelemesindeyiz. Ben aynı genel müdürün sunumunu dikkatlice dinliyorum. Fakat bir saate yakın sunumunda, bir yıl önce büyük bir coşkuyla bahsettiği, Karadeniz'deki doğal gaz ve petrol konusuna bir kelime bile değinmeden konuşmasını bitirdi!..
Akabinde ben hemen söz istedim ve genel müdürden, bunun sebebini sordum. O yatakların rantabl olmadığını ve bu projeden vazgeçtiklerini söyledi!.. Açıkçası çok şaşırmıştık...
Neler döndüğünü tahmin etmek zor değil... Kanımca şimdi aynı konu tekrar ülkenin gündemine getiriliyor. Eğer bu iddialar doğruysa, enerjide Türkiye'nin 13 yılı neden boşa harcandı?.. Bir vatansever olarak sizinle bu konuyu paylaşmak istedim."
Yıllık 50 milyar metreküplük tüketim için "en çok 5-6 yıl" yeteceği hesaplanan Karadeniz'deki doğalgaz "keşfi" Türkiye'nin enerji piyasasındaki rolünü değiştirir mi bilinmez!.. Bilinen bir gerçek var ki; enerji kaynakları konusunda millet son 13 yılda defalarca verilen "müjde"lerle gaza getirilmiş!..
Örneğin; TPAO genel müdürünün 13 yıl önce TBMM'de coşkuyla gündeme getirdiği gaz rezervine ne oldu acaba?.. Nereye uçtu, "Türkiye'yi dışa bağımlılıktan kurtaracak" denilen o gaz?..
Peki; şimdi ne oldu da, defalarca müjdelenen Karadeniz'deki gaz rezervi büyük "müjde"lerle yeniden gündeme getirildi?..
Vatan- millet için yararlı her konuyu tabii ki destekleriz- seviniriz ama gaz konusundaki eski- yeni tartışmaları, özellikle şüpheleri ve kafa karıştıran açıklamaların perde gerisini sorgulamak da Abdullah Özer'in dile getirdiği "vatanseverlik" meselesinin bir parçasıdır...
Yine de memlekete hayırlı olsun diyelim ama hiç kuşkunuz olmasın, Karadeniz gazı (çıkartılırsa) ve 3 yıl sonra millete yine fahiş fiyatla satılırsa, hesabını sormasını da biliriz...