Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Yavuz Selim DEMİRAĞ
Yavuz Selim DEMİRAĞ

Meclis’in aymazlığı

Öncelikle bayramınızı kutluyorum. Bayramların bayram olduğu günlerde yine bu sütunlarda yazıyor olursam mutluluğu paylaşmaya devam edeceğim. Şimdilik kaygılarımızla baş başa kalıyoruz.

Türkiye’nin en önemli meselesinin iktidar değil muhalefet olduğunun altını çizerek başlayalım. Vatandaşa umut ve güven veremediği için perişan halimiz ortada. Demokrasi diye ortalığı inletenlerin demokrasi, insan hakları, yasama, yürütme ve yargı ile ilgileri de açık seçik meydanda. Bir ülkenin ve hatta dünya barışının kaderinin belirleneceği TBMM’deki tezkere oylamasında milletvekillerinin halini bütün Türkiye gördü. Aralarında çok yakından tanıdığım, vatanseverliğinden emin olduğum milletvekilleri de var ama çoğunluk ne yazık ki bu sıfatı taşımayı hak etmiyor. Bir coğrafyanın testere ile kesileceği belli olan tezkere oylamasında 298 kabul 98 de red oyu var. Toplam milletvekili sayısı 550 olduğuna göre geri kalanlar nerede diye sorma hakkımız var.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek yasaya göre oy kullanamıyor. Ona vekalet eden Ayşenur Bahçekapılı da oy kullanamadı. İktidar partisi AKP’nin 53 milletvekili hac için Suudi Arabistan’da.. Sanayi Bakanı Fikri Işık vekalet yazısını bırakmayı unuttuğu için yerine bir başkası oy kullanamadı. Işık sadece Sanayi değil “Bilim ve teknoloji Bakanı”.İki satır vekalet yazısını unutan bilim adamına da sahip bir milletiz yani.
Adına “Çözüm süreci” denilen çözülmeden sorumlu eski bakan, yeni AKP Genel Başkan Yardımcısı Beşir Atalayda oy kullanmak için Meclis’e gelmeyenlerden. AKP muhalefet partisi MHP sayesinde oylamayı garantiye alınca bayram öncesi rahatlamış ki, milletvekillerinin bu tarihi oylamada bulunmaları için fazla çaba sarf etmemiş.
Peki ya muhalefete ne demeli? Ana muhalefet partisi CHP olağanüstü kongrenin sancılarından henüz kurtulabilmiş değil. CHP’den tam 41 milletvekili lütfedip Meclis’e gelerek “red” oyu verme görevini yerine getirmedi. Milletten aldıkları maaş ile millete söven, milletin bölünmesi için her türlü faaliyetin içinde bulunan, İmralı’yı su yolu haline getiren HDP de sözde “hayır” diyecekti tezkereye. Terörist cenazelerinden, askere taş atmaktan fırsat bulup Meclis’e gelemeyen HDP’li vekil sayısı ise 19.. Ne zaman Tayyip Erdoğan sıkışsa imdadına koşan Devlet Bahçeli’nin MHP’sinden kimse “evet” oyu beklemiyordu. Her şeye rağmen MHP seçmeni, seçip Meclis’e gönderdiği vekillerinden AKP’nin teslimiyet politikalarına karşı çıkacağını umuyordu. Ama Bahçeli, partililerini ters köşeye yatırdı. Üstelik bunu “Türk Milletinin menfaatine uygun” diye açıklayarak. Menfaatin nerede olduğunu bir türlü bulamadım. Nitekim bulamayan 12 MHP milletvekili de oturuma katılmayarak vebalden kurtuldu. Geri kalan 40 vekilin kerhen oy verdiği belli. Mersin Milletvekili Mehmet Şandır durumu kotarma adına son dakikada “Bu tezkere ile peşmerge de Türkiye’de konuşlanacak mı?” sorusunu yöneltirken de cevap gelmeyeceğini biliyordu. Ama ince siyaset adına kamuoyunu tatmin edebilmenin nafile gayretini geçemedi. Sonuçta muhalefet partileri sorumluluklarını yerine getirmiş olsa adının teztere mi teskere mi olduğu belli olmayan teslimiyet Meclis’ten tıpkı 1 Mart’ta olduğu gibi geçemeyecekti. 1 Mart tezkeresi reddedildiği için Irak’ta 1 milyondan fazla öldürülen müslümanın kanı elimize bulaşmadı. Ya şimdi?
İktidarı ve muhalefeti ile Meclis’in durumu böyle işte.
Bir de Meclis’te olmayan muhalefet var ki gayretleri ve duruşları ile bizlere umut vermeye devam ediyorlar. Geçtiğimiz gün Ankara’da bir toplantı düzenleyerek bir bildiri açıkladılar. “Türkiyemizi bu karanlık yönetimden kurtarma ve hedeflenen Milli Hükümet önderliğinde bağımsızlığa, demokrasiye, barışa,vatan ve millet bütünlüğüne kavuşturma koşulları oluşmuştur” diyorlar. Aralarında çeşitli dönemlerde bakan ve milletvekilliği görevi yapmış çok sayı da siyasi var. Ergenekon ve Balyoz tertiplerine direnen asker, bilim adamı, hukukçu vatanseverler bulunuyor. Böylesi iyi niyetli girişimlerin desteklenmesi kanaatindeyim.

Yazarın Diğer Yazıları