Soma’daki facianın ardından bugün TBMM Genel Kurulu’nda AKP, CHP ve HDP’nin Meclis Araştırması açılmasını içeren önergeleri görüşülecek. Araştırma komisyonunun kurulacağı kesin. Başlatılan yargı süreci ile birlikte faciaya TBMM’nin el koyması çok önemli. Keşke 29 Nisan’da CHP önergesi reddedilmeden bu iş ciddiye alınabilseydi. O gün kurulabilecek araştırma komisyonu bu facianın önüne geçebilir miydi?.. Bu farklı bir tartışma konusu. Bugün başka bir noktaya dikkat çekmek istiyorum;
Uzun yıllardır yakından takip ettiğim TBMM, ülkenin en hayati meseleleri hakkında araştırma komisyonları kurdu, çok ciddi, titiz ve kapsamlı çalışmalar sonucunda bazen ciltlerce raporlar hazırlandı ve ilgililere gönderildi. Maalesef bu raporlar birkaç gün tartışıldıktan sonra Meclis’in tozlu arşivlerinde mahkum kaldı. Dikkate alması gereken ilgili yerler tarafından önemsenmedi. İşlevsiz bırakıldı. İnşallah bugünkü de aynı akıbete uğramaz.
Çok önemli günde alınacak karar ile ilgili olarak TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in görüşlerini aldım. Çiçek, maden ocakları ile ilgili geçmiş dönemlerde birçok komisyon kurulduğunu ve raporlar yayınlandığını hatırlatarak “ciddiyet” çağrısı yaptı. Çiçek, “Bundan sonra da bu süreci hep beraber ciddiyetle takip etmemiz gerekiyor. Bu da herkese ders olmalı. Mesele işin sadece üzüntü beyanı ile bitmiyor. Ondan sonraki kısmı da hep beraber takip edeceğiz ” dedi.
Cemil Çiçek’e “Mecliste sadece Araştırma Komisyonu kurulması yeterli mi” diye sordum. Çiçek’in cevabı;
“Yetmez diye bir şey yok. Meclis, böylesi bir olaya duyarsız kalamaz. Kendi yönünden gündemine alır. Geçen dönem de almışız, 23’üncü dönemde Altan Karapaşaoğlu’nun başkanlığında 750 sayfalık bir rapor, komisyon kurulmuş inceleme yapmış. Madenciliğin tüm sorunlarını, işçi sağlığı, iş güvenliği dahil her yönüyle incelemiş 750 sayfalık bir rapor var. 23’üncü dönemde gündeme gelmiş, 21’inci dönemde gelmiş, 19’uncu dönemde, bu dönemde çok sayıda arkadaşımız iktidar muhalefet partilerinden bu konuyu gündemlerine almışlar. Böyle bir konuya Meclis duyarsız kalamaz. Tabii çıkan sonuçları da ilgili kurumlara bildiriyoruz. Genel kurulda görüşülmüş Altan Karapaşaoğlu’nun raporu. Bu konular araştırılır, uygulama yapacaklara yol gösterir. Bir de bilinç oluşması lazım birçok konuda. Maalesef belli olaylardan sonra tepki koyuyoruz orta yere, hepimiz üzülüyoruz, üzülmemek mümkün değil. Ama ondan sonra o işin acısı biraz tavsadığı zaman yine eski halimize dönüyoruz. Bakın size şimdi bir misal vereceğim; Türkiye’de trafik kazalarında her yıl kaç kişi ölüyor?.. Bak, daha dün Yozgat’ta 5 kişi ölmüş. Bir yılda trafik kazalarında ölen insan sayısı Amerika’nın Irak’ta 8 yılda verdiği kayıptan fazla. Orada savaş var burada savaş yok, trafik kazası. Ve ölümle sonuçlanan trafik kazalarındaki en önemli faktörlerden bir tanesi emniyet kemerinin takılmamasıdır. Çok zor mu bu? Bir maliyet mi gerektiriyor. Arabada var, hatta ve hatta arabalarda kemeri takmadığınız zaman ötüyor cihaz, ikaz ediyor. Şimdi kemeri takmak yerine biz oraya başka bir şey takıyoruz. Yasaysa yasası var, cezaysa cezası var. Akıbeti ise her gün televizyonlarda görüyoruz. Bir taraftan Meclis olarak bu işe el koyalım, bu işi araştıralım, soruşturalım, alınacak tedbirleri, son gelişmeleri son bir defa daha. İdare daha hassasiyet göstersin ama toplum olarak da bu işlerde acı geçtikten sonra eski halimize dönmeyelim. İşi ciddiyetle artık bir hayat tarzı haline getirelim tedbir almayı. Olmadığı takdirde olmuyor. Kanunlar var, bilmem ne var. Şu anki işçi sağlığı ve iş güvenliği yasası herhalde varsa orada bir kısım ihmaller bunlara cevaz veriyor değildir. Ama çok değişik sebeplerden dolayı bu işler başımıza geliyor. İnşallah bu son acı olur da hepimiz gerekli dersi çıkarırız.”
***
Cemil Çiçek dünkü YENİÇAĞ’da ’Rüzgarlı Sokak’ köşesinde “Başkan’ın adamları ve eski tüfekler” başlıklı kulis habere de açıklık getirdi, yanlış anlaşılabilecek hususu düzeltmek istedi. Köşeyi hazırlayan Ankara haber merkezimizdeki arkadaşlarım, Devlet Bahçeli’nin AKP’de 3 dönem şartına takılanlar için “ya diğer partilere geçin ya parti kurun” önerisinin ardından Cemil Çiçek, Abdülkadir Aksu ve MHP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan’ın birlikte yediği yemeğin dikkat çektiğini aktarmışlardı.
Cemil Çiçek şunları söyledi;
“ANAP’tan beraber olduğumuz ve bakanlık yapan Ali Doğan gelmişti bana. Onunla yemeğe gidecektik, Celal Adan da onunla beraber eskiden beri arkadaşlar. Ayrıca bu yemekte Hüsnü Doğan da vardı. Eski Jokey Kulübü Başkanı yanında 2 kişiyle geldi. Abdülkadir Aksu vardı. Buradan başka bir anlam çıkıyor. Her halde bu türlü işler konuşulacaksa herkesin gözü önünde, yüzlerce kişinin gelip gittiği yerde böyle bir görüntü verilmez. Eğer başka türlü bir hesap varsa. Ali Doğan geldiği için biz beraber yemek yedik o da sonradan geldi bize. Hatta birkaç kişiyi daha aradık onların programı müsait olmadı. Böyle bir şey konuşulur mu eski Jokey Kulübü Başkanı falan da var. Yanında iki kişi daha var hiç tanımıyoruz Abdülkadir Bey tanıyor. İşin esası bu.”
