'Mavi Kitap'a yanıt verelim

Lordlar Kamarası’nın Türkçe tercümesini TBMM’de dağıtacağını söylediği, ’diyaspora propaganda
bülteni’ olan Mavi Kitap’ın yanıtını Ermenice’ye çevirip Batılı ülkelere yollamayı düşünen yok mu?

Salı günü altı tane gazete almama rağmen ’Mavi Kitap’ın İngiltere Lordlar Kamarası tarafından Türkçe’ye tercüme ettirilip TBMM üyelerine dağıtılacağı bilgisini sadece sizin köşenizden öğrenebiliyorum.
Acaba Türk tezlerini savunan bir kitap, TBMM tarafından Ermeni diline çevrilip Ermenistan milletvekillerine dağıtılsa; Ermeni basını ortalığı ayağa kaldırmaz mı?
Sırf Ermenistan Türkiye ile yakınlaşma ilişkilerine başladı diye Ermeni partilerinden biri Meclisi terk etmedi mi?
En büyük hakaret
Eğer çok sayın TBMM üyeleri kendilerine dağıtılacak olan kitabı geri çevirmezlerse Türk milletine edilen hakaret ve iftiralara destek vermiş olacaklarının bilincinde olmalarını isterim.
Bana göre bu sıradan ve geçiştirilecek bir konu değil.
Türk milletine iftira atan kendini bilmezler tarafından hazırlanan ‘Mavi Kitap’ı TBMM’ye dağıtmak demek, hem meclise, hem de onun üzerinden Türk milletine küfür etmek demektir.
Prof.Dr. Türkkaya Ataöv tarafından kaleme alınan “Mavi Kitaba Yanıt” adlı eserde şöyle bir bölüm mevcut:
Gerçekte Ermeniler üstüne ve kısaca “Mavi Kitap” diye bilinen yayın Atlantik’in her iki kıyısından doğmuş olan ve Türklere karşı düşmanlıkla, düpedüz ırkçılık arasında mekik dokuyan ön yargılı benzer kavramları içermiş önceki yayınların kalıtı sayılabilir.
Irkçı ifadeler
Örneğin,Türkiye’de yıllarca kalmış bir Hristiyan din yayıcısıyla önde gelen bir Ermeni topluluğunun başkanının birlikte hazırlayıp imzaladıkları kocaman ama dar kafalı bir kitaptaki (okuyanı şaşkına çeviren) değerlendirmelerden aşağıdaki bir kaç cümlelik alıntı Batılı halkların peşpeşe gelen kuşaklarını kuşkusuz etkilemiştir.
Bu kaynak diyor ki:
“...Hristiyan bir ulus için Müslüman buyurganlığına bağlı boyunduruğun altında kalmak gibi bir sövgü olamaz...Türk ilerlemeye neden bu denli karşıdır?İlerlemeğe dönük Ermenilerden neden bu denli şiddetle
iğrenir?
Haçlı zihniyeti
Çünkü,önce Türktür; ve çünkü, ikinci olarak Muhammedi’dir.
Türk en iyi insan ırkının-ermeniler gibi Hind-Avrupai ya da Aryan ırkının-bir üyesi değildir.
Türk ırklar arasında ikinci en iyiden,Yahudiler ve Araplar gibi Semitik ırktan da değildir.
Moğol ırkının bir kolundan gelir ki, bu yüzden karmaşık düşünceleri ve uygarlığın yüksek biçimlerini özümseme yeteneği yoktur.
Türk’ün kavrayışta aşağılığının, ne yazık ki, son derece alçak bir dinle bütünleşmesi onu bugün neyse o yapmış, yani yabanıldan daha kötü duruma sokmuştur.
(...)Türk kafese konulması gereken vahşi bir hayvandır.
İslam’ın ahlak yasasının temelde ahlaksızlık olduğunu göstermekle yetineceğim.Hristiyanlık ‘Krallığın Geliyor’ diye o evrensel duayı yinelerken bunun anlamı İslam’ın yıkılışıdır.’’ (sy:54-55)
Onlar nasıl yüzleşecek?
Aslında öncelikli olarak Lordlar Kamarasının bu inceliğine(!) karşılık bizim vekillerin de İngiliz-lere “Mavi Kitaba Yanıt” kitabını tercüme ettirip onlara hediye etmesini isterdim. Böylelikle kendilerine; Batı’nın ne kadar ırkçı ve ikiyüzlü olduğunu TBMM hatırlatmış olurdu.
Ama tam bu noktada “imza kuyruğuna girmeye kalkışmasınlar” öngörünüzün gerçekleşme ihtimali aklıma geldi. O yüzden bu rüyadan çabuk uyandım.
Madem kendilerine ‘Mavi
Kitaba Cevap’ kitabını hediye edecek milletvekili ufuklarda
görünmüyor...
O zaman biz de onların arasından nadir olarak da olsa ‘doğru söyleyen’ kişilerin sözlerini anımsatarak cevap veririz:
“Araplar, Türkler ve başka Müslümanlar, hristiyanlara karşı batılı milletlerin, yani Hristiyanların Müslümanlara karşı uyguladıkları fena mu’amele ve gaddarlığın aynını yapmış olsalardı,bugün doğuda tek Hristiyan kalmazdı.” (Chatfeld)
* Adem Akağız


++++++


ABD önce Suudi’ye demokrasi getirsin
İran’daki rejimin durumu bizi ilgilendirmiyor. Ama ABD’nin ve Avrupa’nın yaptığı meydanda, kendi haline bırakılsa İran kendi problemlerini çözecek ama ABD 50- 100 milyar dolarlık bir fiili savaş yerine, 8 -10 milyar dolarlık harcama ile İran’ı kendisine yakın yapmaya çalışıyor. Tehlikeli olan bu. ABD demokrasi getirmek istiyorsa, evvela Suudi’ye Kuveyt’e getirsin.
* Özdemir Akı


++++++

Allah’tan da mı korkmuyorlar?
Hemen hergün hepimiz televizyonlardaki haber bültenlerinde “Banka soyguncusu yakalandı”, “Hırsız yakalandı”, “Dolandırıcı, rüşvetçi, tecavüzcü yakalandı”, “Fuhuş yapan hayat kadınları yakalandı” gibi haberlere şahit oluruz. Bu suçları işleyenler ya kafasını önüne eğiyor, ya elleriyle yüzünü kapatıyor, ya da herhangi bir nesneyi kafasına örterek gizleniyor. Belli ki yaptığının günah sayıp, ahlak dışı olduğunun farkında. Hırsızlıkları Avrupa’da dahi kesinleşmiş din deyip iman deyip cami cami dolaşıp milletin hayır paralarını cebe atanlar bırakın yüzünü örtmeyi birde bize din, ahlak, edep dersi veriyorlar. Bunların kuldan utanmadıkları kesin Allah’tan da mı korkmuyorlar?
* İsmet Tekin


++++++


İslam’ı 20 kuruşa satmak
Londra’daki caminin yeni imamı şehre gitmek için hep aynı otobüse biniyor ve çoğu zaman aynı şoföre rastlıyormuş. Bir gün, bilet alırken şoför yanlışlıkla “20 kuruş” fazla vermiş. İmam yanlışlığı oturunca, parasını sayınca fark etmiş. Kendi kendine düşünmüş “20 kuruşu geri versem mi şoföre?”
Ama içinden bir ses diyormuş ki “Çok küçük bir
para ve şoförün zaten umurunda da değil. Otobüs şirketine 20 kuruş ne fark eder?.
Bu parayı Allahtan gelen bir hediye gibi
düşünebilirim.”
İneceği durağa gelince imam fikrini değiştirmiş, inmeden önce şoförün yanına gitmiş, 20 kuruşu geri
vermiş ve demiş ki: “Paranın üstünü fazla
verdiniz.”
Şoför gülümsemiş ve demiş ki : “Siz caminin yeni imamısınız değil mi? Aslında uzun zamandır sizi ziyaret etmek istiyordum. İslam’ı öğrenmek için ve bilerek size fazla para verdim. Nasıl tepki vereceğinizi görmek istedim.”
İmam inerken nerdeyse bacaklarını hissetmiyormuş, yere yığılacakmışçasına bir direğe tutunmuş ve kendine gelmeye çalışmış, gözlerinden yaşlar dökülerek gökyüzüne bakmış ve demiş ki:
“Allah’ım az daha İslam’ı 20 kuruşa
satıyordum!”
* Kaya Özkök

++++++


Liderlerin değil antiemperyalistlerin
22 Haziran 2009... Kanal 7... Saat 20.00... Haber bülteninde İzmir mitingi değerlendirmesinde, önceki mitingi düzenleyen örgütlerin önderlerinin Ergenekon davasında yargılandıkları için daha az katılım olduğu tespitini yaptı. Bundan sonra da katılımların giderek azalacağını ve bitme noktasına geleceğini söyledi. Hâlbuki Cumhuriyet mitingleri liderlerin değil, antiemperyalist tabanın katılımı ile sağlanan eylemlerdir. Tarihi süreç gereği artarak devam edecektir.
* Mehmet Pınar / E. Tarih Öğretmeni

++++++

Memleketin kaleleri
Meclisten beklediğimiz tek gaye Türkiye Cumhuriyetini en iyi şekilde yönetmeleridir. Bu kadar çoğunlukla, bu çoklukta yanlış kararlar almanın sebebi ne acaba?
Hangi Türk vatandaşı toprağını, sanayisini, ekonomisini yabancıların teslimiyetine bırakmak ister?
Mustafa Kemal Atatürk’ün ’Memleketin Bütün Kaleleri’sözü ne ola, bunu düşündünüz mü?
Elbette ki bu kaleler sanayimiz, limanlarımız, topraklarımızdır.
* Coşkun Uslu

++++++


Karanlığın en koyu olduğu yerde miyiz?
Yoksa daha da mı kararacak ortalık?
Can yakıyor zalim
Bilmiyor devran döner
Gün ağarır, lamba söner
Ödü kopuyor güneşten.
Kapatıyor gözlerini kara kara
Vatan, millet diyorlar;
Para var mı diyor bu işte, para?
Düşman diyorlar
Dayamış bağrına vatanın hançerini;
Sapı altındansa diyor ne gam;
Yüzecek hali yok ya derini...
Ne deri kaldı, ne et diye çırpındıkça biz;
Abartmayın diyor
Tek kahraman siz misiniz?
Tüm yüreğimizle haykırıyoruz:
“Evet tek kahraman biziz;
Ama biz asla tek değiliz.”
* Murat Soylu

++++++


MİNİ YORUM
Sayıklama...

“Beşinci kol” sardı dört bir yanımı. Baktığım her “köşe” de “gerilla harbi” var. Ben “dördüncü nesil savaş” ı düşünmek istemesem de, bana medya-siyaset-asker-yargı ve sermaye onu hatırlatıyor. Ayaklar baş, başlar ayak; çok “asimetriğim” bu ara netekim... Dumura uğrayan beynim avuçlarımda, bir tutam “akıl” bekliyorum üzerine serpmek için, ama servis pek yavaş burada...

Yazarın Diğer Yazıları