Maaş ödemesinde sıkıntı mı var?
AKP iktidara geldiği ilk günden bu yana ekonomide pembe tablolar çizip halkı uyutmayı çok iyi becerdi. Rahmetli Erbakan Hocalarının dediği gibi zehri çikolataya sarıp halka yedirmeyi iyi bildiler.
Varı yok, yoku var gösterdiler.
Halkoyu ile gerçekleştirilen anayasa değişikliklerinin ardından yaklaşık 1.5 yıl geçti memura toplu sözleşme hakkı veren uyum yasasını ancak TBMM’ye getirebildiler. O da alt komisyona havale edildi.
İntibak yasası ancak önceki gün Bakanlar Kurulu’nda görüşülebildi.
Bunlar görüntüdeki gecikmeler.
Görünmeyende ise sıkıntı var..
AKP’nin ekonomi kurmayları çıkış yolu bulmak için kara kara düşünüyor.
İktidar kulislerindeki konuşulanlar o ki; “Hazinede para sıkıntısı var”.
Cari açıktaki büyüme canlarını çok sıkıyor.
Ekonomide yeni modeller üzerinde kafa yoruyorlar.
Allah’tan hayırlısı!...
Memuru ve emeklileri Nisan ayına kadar oyalamayı planlıyorlar. Nisan ayından önce zamlı maaş ödemelerinde Hazinenin büyük sıkıntıya düşeceğini öngörüyorlar.
Ekonomi haberlerinde teknik terimleri ve rakam karmaşasını hiç sevmem.
Önemli bir ayrıntıya da dikkat çekeyim.
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı yılın ilk enflasyon raporunu İstanbul’da açıkladı.
Bu ilkin bir ilki daha var..
Merkez Bankası raporu ilk defa İstanbul’da açıklandı.
AKP’nin en önem verdiği projelerden biri olan,Merkez Bankasının İstanbul’a taşınmasına az kaldı herhalde.
Ne güzel de alıştırıyorlar değil mi?
Çankaya emeklisi
AKP kulislerinde yalnızca “paranın seyri” konuşulmuyor.
Erdoğan sonrası senaryolar konusunda herkesin ayrı bir fikri var.
Herkesin ortak görüş birliğine vardığı tek konu ise Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün siyasi hayatı.
“Ağa, Abdullah Gül’ün siyasi hayatını bitirdi. Artık bir daha gündeme gelmez” deniyor.
Hatta, “Abdullah Gül’ün siyasi hayatının sona erdiğine” ilişkin bir de benzetme yapılıyor
“Çankaya emeklisi”
Bence biraz aceleci davranıyorlar.
Abdullah Gül’ün Çankaya’dan erken emekli olacağını pek düşünmüyorum.
***
Başbakan Tayyip Erdoğan kendine geniş bir yurt dışı gezi planı da hazırladı. Bu gezilerin nerelere olduğu kamuoyuna açıklanmıyor ama kimlerin katılacağı tek tek belirlendi.
Başbakanlık özel kalemden aranan gezi misafirlerine ne hazırlığı yapacağı da tek tek söyleniyor.
Pentagon modeli tamam mı?
AKP iktidarının taleplerini “ilk” yerine getiren Genelkurmay Başkanlığı daha büyük bir “ilk”in kritik aşamasına geldi.
Askeri gözlemcilerden kulağımıza gelen bilgilere göre:
“Milli Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı’nda yürütülen bir çalışma var. Genelkurmay Başkanlığı’nın Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanması için başlatılan bu çalışmada sona doğru geliniyor. Bu çalışmanın sonucunda ana karargah Milli Savunma Bakanlığı olacak. Genelkurmay Başkanlığı da, ana karargah olan MSB ve Kuvvet Komutanlıkları arasında bir koordinasyon merkezine dönüştürülecek. Bu model, ABD’nin Pentagon Modeli’ne çok yakın bir model. Bunu gerçekleştirmek için atılacak adımlardan biri Milli Savunma Bakanlığı personel sayısının artırılması. Son dönemlerde Bakanlığa sivil memur alımı arttı”
Pentagon modelinin uygulanması için Milli Savunma Bakanlığında, direktörlükler veya başkanlıklar oluşturmak için altyapı çalışmalarının da tamamlandığı bildiriliyor.
Konu çok hassas.
Bu iş, Genelkurmay arşivlerinin TBMM’ye devredilmesine, Milli Güvenlik dersinin kaldırılmasına hatta Bayrak Garnizonun MİT’e devredilmesine benzemez. Onun için açtık telefonu Genelkurmay İletişim Daire Başkanlığına, Tuğgeneral Baki Kavun’a sorduk sağlam kaynaklardan duyduklarımızı.
Baki Paşa’nın cevabı:
“Bu konularda biliyorsunuz daha önce NTV’ye, CNN’e mülakat verdi sayın Komutan. İfadesini tekrar okuyorum; Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bekası için çok iyi düşünülüp değerlendirilmesi gereken, siyasi ve askeri boyutları bulunan, çok önemli ve hassas konuda basın aracılığıyla görüş açıklamamızın uygun bir yöntem olmadığını düşünüyorum. Dolayısıyla bu açıklamamızın üzerine ilave bir bilgi bizim verebilmemiz şu anda mümkün değil. Basın aracılığıyla bu şekilde bir açıklama yapmayız.”
Israrla bir daha sorduk;
“Pentagon modeline yönelik çalışma var mı?” diye.
Baki Kavun Paşa son sözünü söyledi:
“Onu Milli Savunma Bakanlığı’na sorun. Bizim bu konuda herhangi bir çalışmamız yok”
Hani adama hal-hatır etmek için sorarlar ya, “Ne var ne yok” diye.
Adam da sıkıntılıdır ama der ya;
“Ne vaar, ne yook”
Anlayın işte!..