Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Abdullah ŞAŞKIN
Abdullah ŞAŞKIN

Luton Town Premier Lig'de. En alttan zirveye

Abdullah Şaşkın- Yeniçağ

Bazen bir şeyler için beklemeniz gerekir. Sabır etmeniz gerekir. Yolunuza çıkan ‘imkansız’ dediğiniz engellerin, aslında engel olmadığını anladığınız an hiçbir şey size imkansız gelmiyor. Luton Town’da Premier Lig’e çıkarak bu ‘imkansız’ denilen kavramı yenen takımlardan bir tanesi olduğunu söyleyebiliriz.

Küçük bir kasaba olan Luton Town’ın tarihi baya eskilere dayanıyor. Hatta bizim üç büyüklerin ve diğer Avrupa’nın köklü kulüplerinden bile daha eski yani. 1885 yani. Kenilworth Road Stadında oynanan mücadeleler, her haftasonu taraftarı birleştirir. Bu stad 10 bin kişi civarı olsa da taraftarları stadı boş asla bırakmaz. Fakat şöyle de bir anektod düşelim: Premier Lig’de mücadele edecekleri için 10 bin kişilik stadyum ve bu stadyumun da İngiltere’nin en kötü stadyumu olarak seçilmesi, Luton Town yönetimini transferler yerine stat için harekete geçmesi gerekecek.

Takımın istatiksel olarak geçmişine bakacak olursak 1950’li yıllarda takım Premier Lig olamdan önce İngiltere 1. Ligi’nde boy gösterir. Hatta 1960’larda Nottingham Forest ile FA Cup finali oynayan ekip, en büyük başarısını ise 1987’de Arsenal karşısında aldığı Lig kupası zaferiyle kazanmıştı.

Ne ilginçtir ki bir kısımda Luton Town tarihe geçti. Premier Lig’in kurulmasında yardımcı olsa da Premier Lig’de oynamayan ilk takım olarak tarihe geçti. 1991-1992 sezonunda 20. olup küme düşen takım bu sezonun sonuna kadar hep alt liglerde mücadele etti.

2000 yılları sonrası düşüş de ayrıca trajikomik olaylardan geçiyor. Dönemin başkanı John Gurney “Çok eski bir stadyumda oynuyoruz. Para kazanmamız ve yükselmemiz için stadyumun büyük ve sosyal olması şart” dedi ve yeni bir stadyum planladığını duyurdu. Burada ayrıca Formula 1 yarışlarının da olacağını ifade etti. Wimbledon takımı ile birleşmeye çalışmış ve bir hayli enteresan şekilde futbolcuların soyunma odalarına kumar makineleri koymak istedi. Bu da taraftarın sabrını taşırdı. Taraftar, yönetim kadrosuna saldırdı. Taraftar ile buzları eritmek isteyen başkan, teknik direktörü taraftarın uygulamasıyla seçti. Onu da getiremedi ve yönetim, takımı krize sürükledi.

Bir diplomatik kriz yaşadığını söylesek şaşırmazsınız değil mi? Hem de yabancı değil bu olay bizlere. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti takımlarından Çetinkaya ile bir dostluk maçı ayarlandı. Rum Kesimi, Luton Town’u FIFA’ya şikayet etmesinin ardından, takım ambargolar yedi. Takım 4. Lig’e kadar düştü.

Sezona yolsuzluk davasıyla giren Luton Town, burada da -30 puan cezası yedi ve 5. Lig’e düşmesi kesinleşti. Yükseliş başlıyordu. Dört senede 3 kere play-off oynasalar da Konferans Ligi’nde mutlu son ulaşamadılar. 2014 yılında ise mutlu sona ulaşmış, profesyonel lige tekrardan girişini yapmıştı.

Bu senelerde de transferde akıllıca hamleler yaparak 3 sene 2. Lig’de boy gösterdikten sonra 2017-2018 sezonunu 3. Lig’de 2. Bitirdi ve 2. Lig’e çıkma hakkı kazandı. Sonrasında ise mütevazi kadrosuyla Premier Lig varisi takımları yenerek Championship’e çıktılar.

Yönetim, bu sezon öncesi harekete geçti. Bedelsiz ve tecrübeli transferler ve yeni bir teknik direktörle plana sadık kaldılar ve Premier Lig’e yükseldiler. Gelecek sezon ne yapacakları bilinmez. Fakat dediğimiz gibi: İmkansız denen bir şey yoktur…

Yazarın Diğer Yazıları