Lig'deki kördüğüm çözüldü, çözülecek

Yazılarıma ara verdiğim sürede sizden gelenlere daha fazla zaman ayırıp inceleme fırsatı buldum. Öncelikle geçmiş olsun dilekleriniz için teşekkür ederim. Bu sıkıntılı günlerimde beni en çok mutlu eden hadise neydi diye soracak olursanız hemen söyleyeyim:

Ömrümün 3 yılının geçtiği, hatta ilkokulun 3 sınıfını okuduğum Hatay'ın bir şampiyon çıkarmasıydı. Hatayspor'un 53 yıl sonra Süper Lig'e terfi edişi gerçekten beni çok sevindirdi. Kendilerine önümüzdeki yıl Süper Lig'de başarı ve kalıcı olmaları dileklerimi sunuyorum. Hatayspor'a hoş geldin derken, Süper Lig'deki düğümün hala çözülmemiş olması da heyecanı artırıyor.

Şaşırtan sonuçlar

Geçen haftanın en önemli sürprizi hiç şüphesiz 2 şampiyon adayı, Başakşehir ve Trabzonspor'un her ikisinin birden yenilmesiydi. Bu mağlubiyet sonrası gündemdeki sorular değişmedi:

Başakşehir mi? Trabzonspor mu?..

Bakalım şampiyon bu hafta belli olacak mı?

Yoksa heyacan son haftaya kalacak mı?

Bugün yapılacak maçların sonucunu bekleyip göreceğiz.

Can derdindekiler

Lig'den düşecekleri belirleyecek kader maçları da en az şampiyonluk maçları kadar zorlu ve heyecanlı...

Bu arada televizyondaki spor kanallarının ana konusunun da bu şampiyonluk yarışı olduğunu belirteyim. Spor kanallarındaki eski dostların bu yarıştan bahsederken beni gururla anmaları fazlasıyla duygulanmama yol açtı. Hepsine selam olsun.

Futboldaki heyecanı burada noktalayıp sizden gelenler arasından seçtiğim uzunca bir mesaja yer vermek istiyorum. İşte spor yazarı meslektaşım Muharrem Akduman'ın satırları:

Ceza mı? Kültür mü?

"Marmaris 6 aydır köstebek yuvası gibi. Aksaz'dan ilçe merkezine kanallar açılıyor, direkler yıkılıyor. Buradan her hafta Rodos'a giderim. Oradaki arkadaşlar bekliyorlar. Kurtuluş'tan eski Rum arkadaşlarla eski günleri yadediyoruz. Rodos çok modern bir ada. Sabah saat 05:30... Trafikte kimse yok, ne in ne cin ne tek araba... Biz de otelin önünde kahve içiyoruz. Kahve içerken ağaçtaki papağanlar gelip omzunuza konuyor, bizden fıstık çalıyorlar. Bu sırada adamın biri otomobiliyle gelip kırmızı ışıkta durup beklemeye başladı...Yol boş... Biz, "Fiye, fiye (git, git)" diye seslendik. Ama gider mi? Ne mümkün?.. Böylelikle, kırmızı da geçmenin cezasının 700 euro olduğunu öğrendik.

Gazetecilik bu mu?

45 yıl spor yazarlığı yaptım. Posta'da yalan bir haber çıkması da canımı sıktı. Mesut Özil'i iyi tanırım İngiltere'de maçına gittim, evine uğradım, pırıl pırıldır. Saygılı efendidir. Güya, Mesut Özil Çeşme'deki villasını 10 milyon TL'ye yenilemiş. Haberi yapan muhabir sayı saymayı, hesap yapmayı bilmeyen biri galiba. Ama gazetenin yazı işlerinde onun bu uydurma haberini sorgulayıp düzeltecek bir editör de mi yok?.. Gülüyorum, mesleğimizin geldiği hâl-i pür melâline...

Yaşlılık testi

Yaş 73 oldu. Sonumuz yaklaştı gibi. Prof. Dr. Mesut Parlak yakın dostumdur. Cübbeli'nin de doktorudur.

-Yaşlandığını nasıl anlarsın, biliyor musun? dedi

-Nasıl? dedim

-Yere otur kalk...

Denedim zor uturuyorum. Sağa,sola tutunmadan da kalkamıyorum. Oysa günde 6-7 kilometre yürüyorum.

ama bu ölçü değilmiş"

Yarışmacılar ve sorular

Ayhan Yüksel ise TRT'de Pelin Çift'in sunduğu "3'te 3 Tarih" tarih yarışmasındaki yarışmacı ve soru seçimlerinden şikayetçi. Saçı sakalına karışmış yarışmacılar ile sarık, çarık, şalvar tarifli sorular canını sıkmış. Bir Giresunlu olarak Topal Osman yerine "Yunanla savaşmayın" diyen Teali İslam Cemiyeti'nin beyannamesini konu etmelerine kızmış. "Pelin çift, Cumhuriyet'e olan kızgınlığını Murat Bardakçı'yla yaptığı söyleşide ortaya koymuştu zaten. Anlayın işte" diyor.

Fransa'dan saygı ve sevgilerini ileten öğretim üyesi Yağmur Hortoğlu'nun yazdıkları da çok değerli. Sıkı Atatürkçü kızımıza başarılar diliyorum.

Günün sözü:

En etkili konuşmacı en kısa konuşandır

Yazarın Diğer Yazıları