Lafı hiç eğip bükmeden yazıyorum…

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Taşıma işleri ihalesini alan yine Platform Turizm A.Ş. oldu. Bu firmanın sahibi Adem Altunsoy aynı zamanda Yenişafak gazetesi ve TV NET'in sahibi Nuri Albayrak'ın damadıdır.

Adem Altunsoy firması Platform A.Ş ile AKP döneminde sadece son 6-7 yıl içerisinde 1 milyar 300 milyon TL tutarında ihale aldı. Bunu yazdığım için Nuri Albayrak ve Yeni şafak gazetesi hakkımda suç duyurusunda bulundular. En doğal hakları… Gittik biz de ifademizi verdik, bekliyoruz.

***

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu olunca "personel taşıma" ihalesi bu ay yenilendi.

İhale (2019/538791 kayıt numarası ile) gerçekleştirildi ve dört firma katıldı.

Yaklaşık maliyet 71 milyon 718 bin TL olarak belirlenmiş. 319 hatlık personel taşıma hizmet alım işi için verilen teklifler şöyle;

Efa Turizm ve Seyahat 70 milyon 980 bin TL

Elibol Taşımacılık (belge eksikliği nedeni ile elendi) 74 milyon 658 bin TL

Vizyon Turizm Taşıma 68 milyon 522 bin TL

Platform Turizm 64 milyon 899 bin TL

İhaleyi de Platform Turizm aldı. Daha önceki yıllarda 6 hat eksik olan ihaleyi 67 milyon 967 bin TL ile yine aynı firma almıştı. Şimdi fiyat düşmüş gözüküyor.

Hani Platform A.Ş.'nin sahibi Nuri Albayrak'ın damadı dedik ya ihaleye giren Vizyon Turizm Taşımacılık firmasının sahipleri de Reşat Albayrak, Niyazi Albayrak, Fatma Albayrak. Akrabalık bağları nedir bilmem ancak firmanın internet sitesinde Nuri Albayrak'ın sahibi olduğu Kırmızı Beyaz Hayat Kültür Dergisi'nin reklamı var.

Platform A.Ş.'nin 2017 Sayıştay raporlarında da bahsedilen ihaleleri herhangi bir yargı yolunda ele alınmadığı için bu firma ihale yasaklısı değil. Bu sebeple ne yazık ki ihalelere girmesinde herhangi bir hukuki engel de yok. Zaten firma ortaya çıkanlardan sonra ne yapıp edip zararına da olsa bu işi alacaktı. Bekliyordum açıkçası. Her açıdan takipteyim.

***

Bu köşeden İBB ve Küçükçekmece Belediyelerine uyarıda bulunacağım.

Değerli İBB yöneticileri;

Kültür Daire Başkanlığı'nın düzenleyeceği 2019/570284 ihale kayıt numaralı ilanını gözden geçiriniz. İhale "Muhtelif organizasyonlar ile tanıtım duyuru çalışmaları ve baskılı işlerin hizmet alımı işi" adı ile çıkıyor. AKP dönemindeki ihale modelinin aynısı. Yüzlerce birbirinden bağımsız iş konuları tek bir ihale şeklinde yapılıyor. Bu ihalede rekabeti engeller. Bir firma konser, panel organizasyonu, el ilanı basımı, bayrak, promosyon malzemesi alımı, matbaa basımı, reklam panosu, ses sitemleri, afiş asımı, tiyatro organizasyonları vb işlerin hepsini aynı anda yapamaz.

Bu ihale muhtemelen Kültür A.Ş. tarafından alınacak ve Kültür A.Ş. tarafından da alt taşeronlara verilecek. Bu ihalenin yapılış amacı Kültür A.Ş.'nin para kazanması, organizasyonlara hakim olması mıdır?

Küçükçekmece Belediyesi Başkanı Sayın Kemal Çebi'yi tanımıyorum ancak hakkında olumlu şeyler duyuyorum. Haberi olduğunu düşünmüyorum ancak iki ihale ilanını tekrar gözden geçirmesini tavsiye ediyorum.

Biri "2019/574650" diğeri ise "2019/574342" Halkalı ve Küçükçekmece Park ve Yeşil alanların Bakım onarım yapım işi. Bu ihaleler de rekabet kuralları oluşmamıştır. Şartnamede sepetli vinç ve arasöz araçlarının ihaleye girecek olan firmalar tarafından mülkiyetinde olması şart koşuluyor. Bunun yerine bu araçların temini kiralama olarak şart koşulsa ihaleye çok daha fazla talep olacak. Bu araçlara sahip kaç firma var ki?

***

Kamunun menfaatlerini korumak hepimizin asli görevidir. AKP iktidarı döneminde yapılan hiçbir yanlış sizlerin dönemin de yapılmamalıdır. Hatalar elbet olacak. Düzeltilecek.

Türkiye'nin aydınlanma yolu sizlerin yapacağı başarılı ve adil yönetim sayesinde olacaktır.

Bu yüzden de parti ayrımı olmaksızın tüm belediyelerin ihalelerini incelemeye devam edeceğim.

Bu arada iki konuya değinmek istiyorum…

Birincisi Uluslararası Şeffaflık Derneği'nin her yıl belli alanlarda verdiği Şeffaflık Ödülleri. Dernek, bu yıl "Medya" dalında çalışmalarımı ödüle layık görmüş. Uluslararası Şeffaflık Derneği yönetimi ve jüri üyelerine teşekkür ederim… Emeklerimin karşılıksız kalmaması sevindirici bir şey.

İkincisi ise 50 yazar ile birlikte katıldığımız imza günü… Gökmen Ulu'nun Uğur Dündar'ın başarılarla dolu hayatını konu ettiği "Olağanüstü Bir Hayat - Uğur Dündar" kitabını 50 yazar ile birlikte imzaladık ve aynı zamanda gösterimini izledik. Muhteşem bir hayat başarı ve hayat hikayesinin anlatıldığı gösterime ve daha ayrıntılı şekilde anlatılan kitaba büyük bir ilgi vardı. Görüşlerini seversiniz sevmezsiniz. Ancak Uğur Dündar için ''Yaşayan Efsane'' boşuna söylenmiş bir söz değil bunu bir kez daha anladık, gördük.

Yazarın Diğer Yazıları