El Bab'dan sonra hedef Rakka mı Münbiç mi diye kafa karışıklığı yaşarken dün iktidar cephesinden peş peşe açıklamalar geldi. R.Erdoğan, Pakistan dönüşü kabin ekibi gazetecilerine, "El Bab'dan sonraki sürecimiz Münbiç istikametinde olacak" dedi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun açıklaması oldukça sertti!.. Çavuşoğlu, "El Bab'dan sonra Münbiç'e doğru gideceğiz. Operasyon henüz başlamadı, taciz ateşi olabilir. ABD askerlerinin o bölgede olduğunu biliyoruz. Münbiç'ten YPG'lilerin çekilmesini istiyoruz. Çekilmezlerse vuracağımızı daha önce söyledik" diye meydan okudu.
Referandum yolunda "hayır" oyları hızla tırmanışa geçerken, iktidarın kahramanlık senaryosuna ihtiyacı son şans olarak gözüküyor!.. Ancak, bunun yeri Suriye bataklığı mı?.. Mehmetçiğin kanı ve canı pahasına mı?.. Çok can yakıcı sorular bunlar!.. Onun için, siyasi kamplaşmaların esiri olmadan sahaya gerçekçi bakmak ve analizleri doğru yapmak zorundayız. Karşı karşıya bırakıldığımız çoklu terör tehditleri yüzünden, Türkiye'nin haklı güvenlik gerekçelerine hiç birimizin itirazı yok. Ancak!.. Suriye sınırımızın neredeyse tamamına yakın bölümü PKK/PYD işgali altındayken akıllara ziyan bir tartışma yapıyoruz; "Münbiç'in doğusu mu, batısı mı?" diye. Ne yani!.. PKK/PYD Fırat'ın doğusunda kalırsa bizim için tehdit bitmiş mi olacak?.. Bu nasıl bir mantık?.. Suriye'nin kuzeyinde nasıl bir Kürt devletinin palazlandırıldığına şaşı bakmaya devam mı edeceğiz?.. Alın bir Suriye haritası da dikkatlice bakın. Fırat havzasını tutan PKK/PYD'nin, Suriye'nin en verimli tarım arazilerine nasıl çöktüğünü, ele geçirdiği barajlar ile en önemli kent merkezlerine verilen suyu nasıl kontrol ettiğini görün. Ya!.. Güya, bizlere çaktırılmadan, ABD, Rusya ve Suriye rejiminin desteği ile kurulan Kürt koridorundan haberdar mısınız?.. Sanmıyorum, kısaca izah edeyim o zaman;
Suriye rejim güçleri, El Bab güneyinden doğuya doğru hareketlenip Münbiç'in batısında YPG kontrolünde bölgeye ulaştı. Bu gelişme, havuz medyasından, kamuoyuna rejim ordusunun Fırat kalkanı birliklerimizin güneye yani Rakka'ya doğru ilerlemesinin önü kesilmesi şeklinde aksettirildi. Peki, doğru mu? Askeri uzmanlar, El Bab'dan güneye inerek Rakka'ya gitmek gibi bir harekat planının askeri strateji ve harekat planlama esaslarına, harekat sahasının şartlarına asla uygun olmadığı söylüyor. Dolayısıyla, Suriye ordusunun El Bab güneyinden Afrin ile Münbiç'i birleştirmesi aslında PKK koridorunun oluşturulmasından başka bir şey değil. Haritaya dikkatlice bakın. Suriye ordusunun kontrol ettiği noktaları, Afrin'den Münbiç'e doğru birleştirin. Yay şeklindeki koridor kabak gibi karşınıza çıkar.
Sözde PYD kantonları ve PYD'nin ilan ettiği sözde Kuzey Suriye Federasyonu çerçevesinde Suriye'nin geleceğine ilişkin görüşmelerde Suriyeli yetkililerin PYD'lilerle görüştüğünü sağır sultan bile biliyor. Bunlara, defalarca bu köşeden duyurduğumuz Astana görüşmelerinde Rusya'nın hazırladığı yeni Suriye anayasa taslağını ekleyin...
Münbiç'e Suriye Bayrağı
Şimdi bölgeden gelen yeni haberlere göz atalım;
Suriye ordusundan askeri bir heyetin, Rus subaylar eşliğinde Doğu Halep kırsalında Demokratik Suriye Güçleri'nin bulunduğu bölgelere sınırdaş, "Cup el Hafi" köyünü kontrol altına aldıktan sonra Suriye ordusu ve SDG ittifakı arasında ortak iş birliğini görüşmek için Münbiç'e gittiği belirtiliyor. Heyet, Pazartesi günü iki saat süre ile Münbiç'de bulundu. Doğrudan Kuveyris askeri havaalanına döndü. Bölgede, Suriye ordusunun Kuzey Rakka kırsalında SDG'nin kontrol altında tuttuğu bölgeler yoluyla Haseke'ye temel malzemeler ve askeri yardımlar nakletmesine izin verilmesi konusunda bölgede iki tarafın kontrolü altında bulunan yolların kullanılması, bunun karşılığında Suriye ordusunun Halep kenti ve Münbiç arasında Doğu Halep kırsalında kontrolü altındaki bölgelerde ticari konvoyların dolaşımına izin vermesi konusunda prensip olarak mutabakat sağlandığı ileri sürülüyor. SDG'nin, Suriye rejiminin Münbiç'e girmesine, Hükümet binaları üzerine bayrak çekilmesine ve temel hizmetlerin kente yeniden verilmesine muhalefet etmediği kaydediliyor.
Bölgedeki kaynaklardan dün gelen yeni bir habere göre ise, "YPG güçleri Suriye yönetimiyle anlaştı ve Münbiç'in batısında bir tampon bölgeyi Suriye ordusuna bırakıyor."
Bölgeden ve sahadan yansıyan haberlere ve iktidar sözcülerinin koyduğu hedeflere bakılırsa nasıl bir bataklığın içinde olduğumuz gün gibi ortada. Anlayacağınız; Mehmetçik, Münbiç'e doğru hareketlendiğinde karşısında ABD, PKK/PYD, Suriye rejimi ve onun arkasındaki Rusya'yı bulacak. Anlayacağınız, Orta Doğu'daki yanlış ve maceracı politikalar yüzünden bugünlere geldik. Yanlış ve geç kalan hamlelerle birlikte.
Kahramanlık destanı için debelenen iktidar, gerçeklerden habersiz kamuoyuna Münbiç savurmaları yaparken sınırımızın sıfır noktasında kıvranıyoruz. Suriye sınırına duvar örülürken Kilis'de Kurt Dağı'nda çalışmalar akamete uğradı. Geçtiğimiz günlerde PKK/PYD, duvar yapımında çalışan bir iş makinesini çaldı sonra geri bıraktı. Son günlerde o bölgeden, güvenlik güçlerimiz ile teröristler arasında çatışma haberleri geliyor. Kaynaklar, iş makinelerinin çatışmalar yüzünden geri çekildiğini bildiriyor.
Daha Kurt Dağı'nı temizlemeden Münbiç'e gitmek!.. Sizce neyin kafası?..
