Saşmayan saat misali tik-tak-tik-tak, aynen kurulduğu gibi işleyen o “oyun”, seçime çeyrek kala bir kere daha siyaset sahnesinde:
“Kahraman Tayyip Erdoğan yedi düvele karşı.”
Acı ona ey halkı!
“Yol demek medeniy-yet demek” o da “medeniy-yet uğruna cami bile yıkar” ama olsun sen yine de sahiplen, koru, kolla, “yedirme” başbakanını “medeniy-yet” dediğin tek kişi kalmış ve fakat “yedi kollu” olan canavara!!!
(Labirente atılsam bu kadar karışmazdı kafam valla; “medeniy-yet” iyi mi kötü mü? Cami yıkmak darbecilik vesikası mı yoksa “medeniy-yet” e erişme teşebbüsü mü çözebilene aşk olsun dünkü AKP grubundan sonra. Ciddi ciddi “etrak-ı bi idrak” olduk bu denli sık dumura uğratıla uğratıla!)
Ne zaman “kurban” rolüne soyunsalar, en az bulgur-nohut paketlerine karşılık gelen kadar oyu da bu “mağduriyet” gösterisinden kaptılar ya tam kadro yazmaya başladı yandaş medya:
- Erdoğan İsrail’in işine gelmiyor... Erdoğan ABD’nin hesaplarına uymuyor... Erdoğan AB’ye boyun eğmiyor...
Bütün mesele Hakan Fidan’ın “MOSSAD’a havaalanlarımızda vizesiz-kontrolsüz operasyon yetkisi veren gizli anlaşmayı iptal için Başbakanlığa başvurmaya hazırlanması”ymış.
Sormazlar mı adama:
“İktidar” anahtarını Yahudi lobisinde arayan kimdi acaba?
“Yahudi Cesaret Madalyası” nı neden aldın, o “Davut boynuzu” nu neden taktın?
Hadi “köprüyü geçene kadar” dı diyelim hesabın; “van minüt” ten, “Mavi Marmara” dan sonra niye çıkarıp atmadın?
Kendi atadığın Genelkurmay Başkanı’nı dahi “terörist” ilan ettin de İsrail’i neden “terörist devlet” ilan edemedin mesela; başında salya sümük ağladığın Gazzeli çocukların uğradığı “terör”ü niye “şiddet” diye geçiştirdin?
İsrail’in kafasına göre cirit atmasına izin vermiyorlarmışmış;
Bu yüzden mi kamu kurumlarının internet güvenliğini İsrail’e emanet ettin! 28 Şubatçıların kurduğu “askeri ihale” tezgahını bozmuşmuş;
Heron anlaşması neydi? M60 tanklarının modernizasyonu anlaşmasını imzalayan kimdi?
Söyle bakalım “tarafını”, seçmen gerektiğinde kimin yanında yer almıştın mesela;
Arafat’ın mı yoksa Barak’ın mı?
Roma’da, Türk düşmanlığıyla meşhur Papa “X. İnnocenzio” nun heykelinin gölgesinde “Türkiye Cumhuriyeti devletinin egemenliğinin AB’ye devri” anlaşmasını imzalayan, “Gerekirse Katolik nikahı kıyarız”, “Gerekirse papaz elbisesi giyeriz” diyen bir zihniyetin “AB bizde karne veremez” çıkışı ne kadar “gerçek” olabilirse;
İsrailli askerlerin göz göre göre 9 Türk vatandaşı öldürmesinden sonra bile İsrail’in güvenliği uğruna Türkiye’nin güvenliğini tehlikeye atarak Kürecik’teki füze kalkanı radar sistemini kurdurabilen, hava sahasını İsrail’e kullandırabilen bir zihniyetin “İsrail’e taviz vermeme” ihtimali de ancak o kadar gerçek olabilir!
Eyyyyy iktidar;
Madem acar istihbaratçıların İsrail’e ser verip sır vermiyor diye örülüyor bu çorap başına ve sen madem ki gram eğilmiyorsun senden “kelle” isteyenlerin karşısında hodri meydan;
Güneydoğu ve Konya ovasında minik minik Tel Aviv’ler kurulmasını sağlayan arazi satış yasalarını iptal et, vatan toprağının her santimetrekaresini Türkleştir filan da demiyorum bak; bir tek Kürecik’i kapat, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde egemenliğin halen Türk devletinde olduğunu kanıtla, inanalım “milli duruş”una!
Yol, yolda, yolunda...
Tayyip Erdoğan, ODTÜ’de öğrencilerle birlikte fidan diken CHP milletvekillerini eleştirirken “Yol istemiyorlar çünkü işleri güçleri yolsuzluk” dedi. Mevzubahis kelime oyunu yapmaksa bir CHP’li de çıkıp, “Akılları fikirleri yol çünkü yollarındalar” diyemez mi?
!
“Yol geçecekse camiyi de yıkarız”, “yol geçecek Anıtkabir’i yıkacağız”ı meşrulaştırmak(!) için zemin çalışması değilse ne olayım?
