Kümesteki kazlar
2016 yılı Ocak ayında, Boğaz köprüleri geçiş ücreti 3.40 lira idi. Geçmiş zamlar ve şimdi Ekim ayı başında yeni gelen zamla birlikte, 8.75 lira oldu. Bu demektir ki, bu sürede yani 2 yıl 9 ayda köprü geçiş fiyatları yüzde 257.3 oranında arttı. Buna karşılık aynı süre de;
* TÜFE oranı yüzde 153.9 oranında arttı. Eğer bu köprü fiyatı TÜFE kadar artsaydı köprü geçişi 5,23 lira olacaktı.
* Yİ-ÜFE oranı yüzde 179.59 oranında arttı. Eğer Yİ-ÜFE 'ye göre artsaydı, köprü geçiş ücreti şimdi 6.11 lira olacaktı.
Paralı kamu altyapı yatırımlarında, enflasyon üstünde artış gizli vergi demektir.
Hükümet neden gizli vergi alıyor? Aşağıda tabloda 2019 yılı 9 aylık bütçe uygulamasının bir yıl öncesine göre artış oranları yer alıyor.
OCAK - AĞUSTOS 9 AYLIK BÜYÇE UYGULAMASI
2018/ 2019 ARTIŞ ORANI
(YÜZDE )
-------------------
VERGİ GELİRLERİ 3.3
HARCAMALAR 22.8
CARİ TRANSFERLER 25.3
ÖDENEN FAİZ 38.0
FAİZ GELİRİ VE CEZALAR 33.4
BÜTÇE AÇIĞI 34.0
*Kaynak: Hazine ve Maliye Bakanlığı (hesaplanmıştır)
Bütçe verilerine göre, 2019 ilk 9 ayında bütçe harcamaları enflasyonun üstünde yüzde 22.8 oranında arttı. Harcamaların artmasına, tarım destekleri dışında tamamı açıkları kapatmak ve popülist harcamalardan oluşan ve bütçenin yüzde 41'ini oluşturan cari transferlerin yüzde 25.3 oranında artması ile ödenen faizlerin artması neden oldu.
Buna karşılık GSYH'nın küçülmesi nedeniyle vergi gelirleri yüzde 3,3 oranında arttı. Yani reel olarak düştü. Parelel olarak bütçe açığı da aynı dönemde yüzde 34 oranında arttı. Maliye açığı kapamak için elinin altında yani kümeste olan kazları yolmaya başladı. Cezalar arttı ve enflasyonun üstünde yeni zamlar geldi.
Ceza ve zamların artmasının ekonomiye etkisi ne olur?
Çevre kirlenmesi gibi, topluma maliyet getiren eylemlerde, ceza alınması gerekir. Ancak bu cezalarla devlet çevre kirlenmesini önleyerek çevresel zararların toplumsal maliyetini de önlemiş olur. Türkiye de sorun, yalnızca açıkları kapamak için ceza kesilmesidir. Yine söz gelimi kayıt dışı istihdamda ceza gerekir. Ancak trafikte günlük asgari kota koyarak ceza uygulamak sosyal huzuru ve kamu düzenini bozar.
Zamlara gelince… Elektrik, doğalgaz, köprüler ve ulaştırmaya enflasyon üstünde zam yapılması üretim maliyetlerini artırır. Maliyet artışı da enflasyona yansır. Aslında fiyatlar genel düzeyinin bir defa artması, enflasyon demek değildir. Ancak Türkiye'de piyasa aşırı kırılgan ve oligopol yapıda olduğu için, maliyet artışları kolayca fırsata çevriliyor. Fiyatların sürekli artmasına neden oluyor.
Öte yandan zamlar doğal olarak gelir dağılımını olumsuz etkiler… Maaş ve ücret artışlarından daha yüksek oranda yapılan zamlar düşük gelirliler için aşırı yük demektir.
Özet olarak, Hükümetin aşırı popülizminin maliyetini kolay yakaladığı biz kümesteki kazlar çekiyoruz. Bu politika ile ne hükümetin ne de bizim iki yakamız bir araya gelmez.