Kronoloji, rastlantı, suikast!..
İranlı general Kasım Süleymani'nin öldürülmesinin perde arkasıyla ilgili
iddialar ABD'nin en etkin gazetelerinden Washington Post'a da yansıdı...
ABD Başkanı Donald Trump geçen pazar günü, üst düzey güvenlik danışmanlarıyla yeni yıl tatilini geçirdiği Florida'daki Mar-a Lago golf kulübünde bir araya gelmiş...
İran'ın Basra Körfezi'ndeki saldırıları ve ABD'ye ait bir insansız hava aracının düşürülmesi nedeniyle zaten çok sinirliymiş Trump...
Peki, golf kulübündeki stratejik toplantıdan iki gün öncesine kadar neler olmuştu Irak'ta?..
Yani, ABD ile İran arasındaki asıl gerilim nasıl başlamıştı?.. Eylem kronolojisi aslında Orta Doğu için çok sıradan;
- İran destekli Ketaib Hizbullah örgütü geçen hafta ABD askerlerinin barındığı Kerkük'teki "K1" askeri üssüne roketle saldırdı...
- 30'dan fazla roketin düştüğü saldırıda, bir ABD'li asker öldü, en az 8'i de yaralandı...
- ABD de bu eylemin ardından örgüte ait Irak ve Suriye'deki 5 üsse hava saldırısı düzenledi...
- Irak'ta, Amerika'nın Bağdat Büyükelçiliğine saldıran Şii milisler ise bölgeye gelen ABD askeri takviyesi tarafından dağıtıldı...
İşte bu sıradanlaşmış olayların ardından, Orta Doğu tarihinde son 30 yıldır görülmemiş bir suikastle İranlı genaral Kasım Süleymani öldürülünce, belki de bölgeyi uzun yıllar sarsacak büyük bir savaşın fitili de ateşlendi...
Orantısız eylemin sonu!..
Aslında yukarıdaki olaylar kronolojisi Irak'ın 1990'da Kuveyt'i işgal etmesinden bu yana geçen 30 yıllık sürede kanlı ve kaotik bir coğrafyaya dönüşen Bağdat ve çevresindeki ülkeler için çok sıradan hareketler...
Çünkü Saddam Hüseyin'in 2006'da, göstermelik bir yargılama ile asılmasının ardından El Kaide'nin en az 3 bin ABD deniz piyadesini öldürdüğü Irak'ta, Amerika bu örgüte karşı etkili operasyonlar yaparak çok sayıda El Kaide üyesini vurmasına rağmen hiçbir devlete karşı, Kasım Süleymani suikastına benzer "orantı"sız bir yanıt vermemişti...
Yani 2003- 2011 arasındaki Irak işgalinde binlerce kez taciz ve saldırıya uğrayan Amerikan yönetimi, (yalnızca 1 ABD askerinin ölümüne karşılık) İran gibi bir ülkenin en önemli askeri yetkilisine suikast yapacak kadar sert bir eyleme girişmemiş, intikam hırsıyla da hareket etmemişti...
Peki; ABD "İran'ın kılıcı" olarak da bilinen, dini lider Ali Hamaney in manevi oğlu ve "yaşayan şehit" diye övdüğü Kasım Süleymani'yi neden ortadan kaldırdı?..
Neydi bu orantısız, pervasız ve çok kışkırtıcı saldırının asıl gerekçesi?..
İran'ın; Irak, Libya ve diğer Arap ülkeleri kadar kendini savunmaktan aciz olmayacağını nasıl gözardı etti Washington?..
Bu sorulara yanıt verecek BOP kaynaklı, Arap Baharı kılığında, çok eski eski planlar olduğu kesinlikle göz ardı edilemez!!!
Trump her ne kadar "Süleymani Büyükelçiliğimize saldırıyordu ve başka yerleri vurmak üzere hazırlık yapıyordu" diyerek Pentagon'un eylemine dayanak oluşturmaya çalışsa da, bu suikastın "Kasım" ayında yapılacak ABD başkanlık seçimine yönelik bir propaganda eylemi olduğu konusundaki algı büyüyor...
Çünkü IŞİD lideri Ebubekir El Bağdadi'yi öldürtmesinin ardından kamuoyu desteğinin artması, Trump'ı ezeli düşman İran üzerinden ikinci bir "seçim" atraksiyonuna yöneltmiş gibi görünüyor...
Peki; 11 Eylül 2001'de, 3 bin kişinin öldüğü El Kaide kaynaklı İkiz Kulleler saldırısından bu yana, terör konusunda hayli kaygılı olan ABD kamuoyuna Süleymani suikasti üzerinden ikinci bir mesaj veren Trump büyük bir kaosun ortasına düşmüşken ne kazanacak-ne kaybedecek acaba?.. İşte asıl mesele..
"Kasım..." Ve kasım!..
Washington Post gazetesi, Trump'ın Kasım Süleymani'ye yönelik suikast kararı almasının kendi ekibi içinde bile şaşkınlık yarattığını yazmış...
Yani Pentagon yetkilileri bile, bir ABD askerine karşılık çok önemli bir generalin öldürülmesini abartılı bulmuşlar!..
Üst düzey Amerikalı bir yetkilinin, "Epey cesur bir hareketti, hatta birçoğumuz için sürpriz oldu" iddiasına da yer veren gazete, "böyle bir hamle, ABD'nin Orta Doğu'daki en eski hasımlarından biriyle savaş çıkarabilir" görüşünü de yazmış...
Evet; ABD'de başkanlık seçimi "Kasım" ayında yapılacakken, adı "Kasım" olan bir İranlı generalin hedef alınması Tahran yönetimi açısından kahredici ve ironik bir mesaj olsa gerek!..
Üstelik ABD seçimlerinin "3" Kasım 2020'de yapılması öngörülürken, Süleymani'nin Ocak ayının "3"ünde öldürülmesi de çok tuhaf olmalı!!!
Bunlar tesadüf mü bilinmez ama bundan sonraki gidişatta hiç bir olay, eylem, saldırı ve hatta savaş rastlantı olmayacak...
Çünkü hem İran tarafından, hem de Washington'dan karşılıklı tehditler yağmaya devam ediyor...
Mollalar, "tabut siparişi verseler iyi olur" diyerek psikolojik yıkım amaçlı tehditlerini arttırırken, Trump'ın verdiğin şu yanıt Tahran'ın eski bir eylemine de vurgu yapıyor;
"Bu bir uyarı olsun: İran Amerikalılara veya Amerikan unsurlarına saldırırsa biz (yıllar önce İran tarafından rehin alınan 52 Amerikalıyı temsilen) 52 İran sahasını hedef almış bulunmaktayız. Bazıları üst düzey ve İran kültürü açısından çok önemli... Bu hedefler ve İran'ın kendisi çok hızlı ve çok sert bir şekilde vurulacaktır... ABD daha fazla tehdit istemiyor."
Gelelim meselenin özetine; Orta Doğu'nun son 30 yıllık kargaşa- savaş- yıkım tarihinde ABD'nin Kasım Süleymani benzeri suikastlar üzerinden ürkütücü-kışkırtıcı mesajlar vermesini gerektirecek çok kritik olaylar yaşanmasına rağmen, Trump'ın bu çok tehlikeli suikast hamlesi orantısızlık açısından kuşku yaratıyor!..
Velhasıl; Orta Doğu'da artık klasikleşmiş- sıradan tacizlerin yaşandığı gereksiz bir ortamda ve beklenmedik bir anda suikasta izin vererek çok abarttı Trump...
İşte bu tehlikeli abartı, İran-Irak savaşı, Körfez Savaşı ve hatta emperyalizmin IŞİD'le kol kola Esad'a karşı yürüttüğü işgal savaşından çok daha tehlikeli sonuçlar doğuracak...
Trump, golf kulübünde aldığı suikast kararında fitili ateşlenmiş bir top mermisinin de üzerine oturmuş oldu...
Artık ne müttefikleri üzerinden İran'a gönderdiği "orantılı yanıt verin' talebi, ne de bitmeyen tehditleri Orta Doğu'nun bağrına uzattığı top mermisinin ateşlenmesini engeleyecek!..
Trump; Kasım'ı öldürerek Kasım ayındaki seçimi şimdiden kaybetti!.. Çünkü Amerika da, Orta Doğu da artık huzur bulamayacak!..