"Kriz" uzmanı Vamık Volkan KKTC'de
Prof. Dr. Vamık Volkan kim? Dünyanın önemli "Kriz bölgeleri"nde, bölgemizde de BOP çerçevesinde görev yaptığı biliniyor. Volkan, Türkiye'de, "Kriz bölgesi" sayılmış olmalı ki, "Açılım süreci"nde ülkemize gelmişti. Bunun için yabancısı olmadığımız biri. Ülkemizde, tam bir "işgal komutanı" edasıyla dolaştı, terörün yoğun olduğu illerde toplantı ve miting düzenledi, PKK'lılar ve değişik görüş gruplarından kişilerin katılımıyla aylar süren örtülü çalışmalar yaptı. Neticede hazırlanan 70 sayfalık rapor, bir heyetle Cumhurbaşkanı Gül'e verdi. Raporda, Türk Milletinin ve Devletinin kimliğini ve temel değerlerini hedef alan çok sayıda teklifler yer alıyordu. Millet dokumuzun ayrılmaz parçalarından aşiret ve etnisite gibi unsurlara yerel egemenlikler tanıyan rapor, iç çatışmayı körüklemeye ve bölücü terör örgütü PKK'yı kışkırtmaya yaradı.
Son olarak Volkan KKTC de göründü. Bir gazetede yayımlanan röportajda; 1571'den beri kimliğinden taviz vermeyen Kıbrıs Türkünün, birden bire değişip başkalaştığını, "Kıbrıslı" kimliğini kazandığını ve adanın tek orijinal milleti Türklerin azınlık olduğunu söyleyebiliyor. Ama melez bir topluluk olan Rum'un Rumluğundan asla vazgeçmediğini ve "Megali İdea" hedefine göre adanın bütününe el koymaya ant içtiğini, kendisinin de böyle misyonu üstlendiğini gizlemeye kalkışıyor. Fakat, sıra bölücü terör örgütü PKK'ya gelince, aynı tarihin, hatıraların, dinin, vatanın, kültürün, dilin asırlardır birbiriyle kaynaşan mensupları, Anadolu Türklüğü, bizler bir bütün olamıyoruz. Terör örgütüyle devletimizi paylaşacağız öyle mi? Ama adada, her şeyi farklı olan Türkler kimliklerini kaybedip, Rumlarla aynı kimliğin sahibi olabiliyor, öyle mi?
Volkan'a hatırlatmak isteriz ki, Türkler ve Rumlar olarak 1960'da Kıbrıs Cumhuriyeti'ni iki eşit millet esasına göre kurduk. Türkiye, Yunanistan ve İngiltere bu devletin garantörü oldu. Cumhurbaşkanı Papaz Makarios, 1963'de darbe yaptı, anayasayı çiğnedi ve Türkleri katletmeye başladı. 1974'de bir darbe de Yunanistan yaptı, eğer 20 Temmuz 1974'de Türk Ordusu yetişmeseydi bütün Türkler katledilecekti. Buna rağmen, aynen kuruluştaki gibi eşit, egemen iki halka dayalı federal bir devlet kurmak üzere görüşmelere başladık. Görüşmeler adanın bütününe sahip olmak isteyen Rumlar tarafından hep engellendi. Bunun üzerine Türk halkı, BM Şartının "Halkların kendi kaderlerini tayin hakkı"na dayanarak 1983'de bağımsız Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini kurup ilan etti. Türkiye Cumhuriyeti bu devleti tanıdı. Uluslararası hukuka göre, 36 yıldır KKTC gelişmiş bir hukuk ve demokrasi ile yönetilmektedir. Varlığı bir gerçektir ve devam edecektir. Bu gerçeğin inkârı mümkün değildir. Volkan kalkıp Türkler için iftirada bulunuyor. Diyor ki: "Kuzey Kıbrıs'ta, Kıbrıslı Türkler olarak 'Biz yöneteceğiz… ama azınlıktayız. Bu gerçek, gerçeği biliyoruz ama öyle olmadığını görmek istemiyoruz." KKTC'nin nüfusu 335 bin. Fiilen 360 bin. Rumlar 200 kişi, Maronit 250 kişi. Görüldüğü gibi azınlıkta olan Türkler değil. Adayı fethettiğimiz 1571'den 1878'de (İngilizler gasp edinceye) kadar 141 yıl,1983'den günümüze kadar geçen 36 yılı eklersek 177 yıl Türkler yönetti. Rumlar gayrimeşru olarak 56 yıl (1963-2019) yönetti. Gerçeği bilip de görmek istemeyen kim?
Volkan, Türkiye'ye gelip, insanlığa karşı işlenen suçlardan sayılan terör örgütü PKK'yı, Kıbrıs'ta gidip gaspçı, işgalci ve katliamcı, geçmişte hiçbir zaman adada devlet olamamış (1960 Kıbrıs Cumhuriyeti'ne kadar) Rumları desteklemesi, evrensel değerlerin, ahlakın ve insan olmanın neresine sığıyor?
Toplumlararası görüşmeler başlayacakmış. Rum tarafının işi çok sıkı tuttuğu anlaşılıyor. Özellikle Mustafa Akıncı'nın İsviçre'nin Crans-Montana kentinde yapılan son görüşmelerde Garanti ve İttifak anlaşmalarını sulandırması ve bütün konularda anlaşma sağlandıktan sonra, karşılıklı olarak haritanın verileceğine dair ilkenin ihlal edilerek BM eliyle Rumlara ulaşması gibi hususlar dikkate alındığında, sorunun ciddiyeti daha iyi anlaşılacaktır.