Kredi kartlarında 'hiç ödeme kurtul' devri
Türkiye üçlü bir çıkmaz tehdidi altındadır. Orta Doğu çıkmazı, terör sorunu ve ekonomik darboğaz. Bu üçlü tehdit halkın psikolojisini bozuyor. Toplumda kaosu tırmandırıyor.
Bu kaos içinde bir yandan da borç-harç içinde kalan halk, borcunu ödemekte zorluk çekiyor. 2002'de 6,7 milyar lira olan hane halkı borcu 2014 sonunda 332,4 milyar liraya tırmandı. Takibe alınan krediler arttı.
Kredi kartlarında da yeni mağdurlar oluşmak üzere... Takibe düşen kredi kartları sayısı da arttı. Banka ve kredi kartı kullananların, ödeme zorluğuna girmelerine yüksek faiz neden oluyor.
Banka ve Kredi Kartları Yasası, bu kartlara uygulanacak yasal faiz ve gecikme faizini belirleme yetkisini, Merkez Bankası'na vermiş.
Merkez Bankası, bankaların alacağı en yüksek faiz oranını belirliyor. Ancak bankaların tamamı, faizi bu en yüksek orandan alıyor. Merkez Bankası söz konusu faizleri üç ayda bir açıklıyor.
MB 1 Temmuz 2015 ile 30 Ekim 2015 arasında banka ve kredi kartlarına uygulanacak azami akdi ve gecikme faizlerini aşağıdaki tabloda olduğu gibi açıkladı.
Merkez Bankası azami aylık faiz oranlarını açıklıyor. Ne var ki 19 banka 2 kâr ortaklığı bankası aynı oran üstünden faiz alıyor.
1. Bütün bankaların aynı azami faiz üstünden faiz uygulaması, aralarında bir anlaşma olduğunu gösteriyor. Hani bir banka da bir puan eksik faiz almıyor. Bu durum piyasa ekonomisine ve rekabet kurallarına uymuyor. O zaman bunun tek adı oluyor; Kartelleşme. Kartelleşme ise anayasaya aykırıdır. Devletin kartelleşmeyi önlemesi gerekirken tersine Merkez Bankası'na yetki vererek, kartelleşmeyi teşvik etmesi anayasaya aykırıdır.
2. Merkez Bankası bu faizleri aylık ilan etmekle, ekonomide kırılganlığı ve belirsizliği artırmış oluyor. Çünkü aylık faiz, yalnızca istikrarsız olan ve yarının belli olmadığı ekonomilerde olur. Faiz denince yıllık faiz anlaşılır. MB aylık faiz belirlemesi ile, ekonomideki istikrarsızlığı ve belirsizliği tescil etmiş oluyor.
3. Mevduata bankalar yüzde 9 faiz verirken, Merkez Bankası'nın yüzde 30 üstünde faiz ilan etmesi, etik açıdan da doğru değildir. Merkez Bankası bu yolla tüketicinin istismarına imkan vermiş oluyor.
4. Öte yandan yabancı para için Merkez Bankası'nı tespit ettiği akdi faiz, yüzde 19.44 ve gecikme faizi yüzde 25.44 tür. Dünyada faiz oranları en fazla yüzde 2 ve yüzde 3 iken, Merkez Bankası'nın yüzde 25.44 faiz ilan etmesi bir yabancının dudağını uçuklatmaya yeter.
Reel yatırım yapacak, ciddi yabancı sermaye bu faizlerin olduğu bir ekonomi için, kriz üstü bir sorun olduğu hükmüne varacaktır. Yatırım yapmayacaktır.
5. Kredi kartları ve banka kartlarında, yüzde 30'ları aşan bir faizin kart sahibi açısından tercümesi, tek kelimeyle "hiç ödeme kurtul" şeklindedir.
Ödemek isteyenler de piyasada tefecilerin eline düşüyor. Tefeciler yüzde 20 faizle kredi kartından slip çekiyorlar. Kart borçlusunun bu yolla yüzde 10'da olsa, faiz kârı oluyor.
Bankalara yüzde 30'un üstünde faizin yolunu açan, Merkez Bankası kredi kartı mağdurlarının tek sorumlusudur.