Liyakat tartışmalarının önüne geçilebilmesi, torpilin engellenebilmesi için getirilen Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) süreç içerisinde en büyük hukuksuzlukların kaynağı haline geldi.
FETÖ'nün pışpışlandığı yıllarda, merkezi sistemle yapılan sınavların neredeyse tamamında örgüt at koşturdu. İçlerinde bir sınav vardı ki, aymazlıkta sınır tanımadılar. 2010 KPSS'sinden bahsediyorum. Yanıtlarıyla birlikte soruları alan örgüt mensupları bir tane bile hatalı işaretlemeden 120'de 120 yaptılar... Apartman komşuları, karı-kocalar... Yüzlerce kişi... Bunlar kısıtlı zekaya sahip olanlarıydı. Akıllı olanlar ise bilinçli olarak bazı soruları yanlış yaparak dikkat çekmeden kopya çektiler...
Sonuçlar açıklandıktan sonra tartışmalar ayyuka çıktı. Ancak ÖSYM'deki FETÖ yapılanması konuyu kapattı. Kurumdan FETÖ'cülerin temizlenmesi ancak 15 Temmuz sonrasına kaldı... Onlarca FETÖ'cünün kurumu nasıl kendi mensuplarını kayırmak için kullandığı, usulsüzlüklere nasıl göz yumduğu anlaşıldı.
Ancak bu tabloda on binlerce insanın hakkı yenmiş oldu... Sınavda kopya çekenlerin bir kısmı tespit edilse de hâlâ tespit edilemeyenlerin olduğu üzerinde duruluyor.
2010 KPSS'sinde, kopya skandalının ortaya çıkmasıyla birlikte, hakkıyla sınava girmiş adayların puanlarının tekrar hesaplanması gerekiyordu. Bu yapılmadı.
Haksız yoldan kamu kurumlarına yerleşenler tespit edilip, atıldılar... Ancak yerlerine hak eden kişiler alınmadı. Çünkü sınav sonuçları tekrar hesaplanmadığı için kopyacıların manipüle ettiği bir ortam vardı.
Bir okuyucumuzun gönderdiği mektup yaşanılan mağduriyeti tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor:
"Batuhan Bey,
Bilindiği üzere 2010 KPSS'si iptal edildi. Kopyacıların bir kısmı ihraç edildi bir kısmı da cezaevinde. Sizin de bildiğiniz üzere puanlarımız düşük geldi ve de açıkta kaldık.
Bizler ailelerimizin alın teri maddi ve manevi desteğiyle 4 yıl boyunca vatanımıza, milletimiz ve de ailemize faydalı evlat olabilmek için okuduk. Siz de takdir ederseniz sınava hazırlanmak da bir maliyet ve de zaman ister.
2010 senesinde kimimiz kursa gitti, kimimiz özel sektörde asgari ücretle hem çalışıp hem kendi imkanlarıyla sınava hazırlandı.
Sınav sonucu açıklandığındaysa beklediğimiz netin altında puan aldık. Kaldı ki birbiriyle akraba (karı-koca gibi) 120'de 120 yapanların T.C. kimlik numaralarıyla beraber sınav sonuçlarının yayıldığını gördük. ÖSYM'ye itiraz neticesinde hesaplamanın doğru olduğu yönündeydi. Genel yetenek ve genel kültürde de kopya olmasına karşılık sadece eğitim bilimleri sınavı iptal oldu. Sınavın yeniden yapılmasına ilişkin itirazımız kabul görmedi. Zaten eğitim bilimleri sınav sonucunu genel yetenek ve genel kültür de etkiliyor. Öğretmen adayı arkadaşlarımız da eğitim bilimleri sınavı tekrarlanmasına rağmen mağdurlar. Genel yetenek ve genel kültürde 120'de 120 yapan kopyacı bir öğretmen adayı 5 yıl başka kurumda memur olduktan sonra öğretmenliğe hak kazanıyor. Hem de haksız yere.
Geçen yıl 15 Temmuz sonrası 2010 KPSS'si iptal oldu. 6 yıllık haklılığımızı adalet duydu. Hükümet kriz masalarına 'FETÖ mağduru olduğunuzu belgelendiren dilekçe ile başvurun' dedi. Yaptık fakat, BİMER aracılığıyla ÖSYM ve Personel Daire Başkanlığı KHK olmadan puanların yeniden hesaplanamayacağını iletti.
Bir sınav iptal olduysa haksız yere kamu kurumlarına yerleşen vardır. Mevcut bir dava var. İtirafçılar var. Kopya çekenler belli. 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde mevcut 7 tane iddianame var. 100 kadar arkadaşımız masraf edip idari mahkemede dava açtı. Ret kararına karşılık üst mahkemeye gittiler. Ülkemizde hak aramak bu kadar zor olmamalı. AİHM'e kadar gitmek üzüntü veriyor.
7 yıllık zaman zarfında maddi olarak yıprandık. Psikolojik olarak çöktük. Güven sorunu yaşadık. Sağlığından olanlar oldu. Yuva kuramayan oldu. Erken doğum neticesinde evladı sakat kalan oldu.
İsteğimiz kopyacıların diskalifiye edilip puanlarımızın KHK ile tekrar hesaplanması ve de yaş engeline takılan arkadaşlarımızın mağduriyetlerinin giderilmesidir. Şahsen aldığımız puanla bir yere giremesek de mağduriyetin giderilmesi sonucu kazanan kardeşlerimizin mutluluğu, mutluluğumuz olacaktır."
